45 günde Afganistan’ın tümünü işgal eden, iktidarı ele geçiren Taliban’ın zirvesinde kimler var?
Ve...
“Yeşil politbüro” yakıştırması yapılanlar hakkında bilinmesi gerekenler:
.........
HAYBATULLAH AHUNDZADE
Haybatullah Ahundzade, “Taliban’ın en büyüğüdür, lider odur.”
Taliban’eski lideri Akhtar Mohammad Mansour’un Pakistan’da “ABD’nin bir drone saldırısıyla öldürülmesi” üzerine -2016’da- onun yerini almıştı.
Ahundzade, uzun süre Taliban’ın “en üst düzey yargıcı olan bir din adamıydı.”
2001’de Pakistan’a kaçan Taliban üst düzey isimleri arasındaydı.
Yıllarca Pakistan’daki medreselerde hocalık yaptı.
“Şeriat” öğretti.
Çok fazla askeri deneyimi yok.
“Taliban’ın lideri” olduğundan bu yana asıl görevi “hizipleri birleştirmek ve böylece bütün güçleri merkezi liderliğe bağlamaktı.”
Ayrıca...
ABD’nin Afganistan’ı ele geçirmesinden sonra Taliban’ın zayıflayan mali durumunu düzeltmeye de çalıştı.
Dünkü Washington Post gazetesine göre, “Narkotik ticaret” yoluyla bunu büyük ölçüde sağladı.
ABDUL GANİ BARADAR
Abdul Gani Baradar, pazar günü Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkeden kaçması sonrasında “Afganistan’a hitap eden” Taliban büyüğüdür.
Doha’da kaydedilen bu açıklamasında Afganistan’a ve dünyaya şöyle seslendi:
“Büyük bir zafere ulaştık. Allah’ın önünde tevazu göstermeliyiz.
Şimdi insanlara nasıl hizmet edeceğimize, onları nasıl güvence altına alacağımıza ve geleceklerini en iyi şekilde nasıl sağlayacağımıza odaklanmalıyız.”
.........
Baradar, 2020’de dönemin ABD başkanı Trump’la konuşmuştu.
“Bir ABD Başkanı’yla doğrudan iletişim kuran ilk Taliban lideri” oldu.
ABD Başkanı Taliban lideriyle konuştuğuna göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Belki ben de onların bir lideriyle konuşabilirim” söylemine, bir referanstır.
Aslında Abdul Gani Baradar 2010’da Pakistan’da hapsedilmişti.
ABD’nin görüşme yapacağı Talabani heyetine başkanlık etmesi için -Washington’un isteği üzerine- 2018’de serbest bırakıldı.
Başkan Donald Trump yönetimindeki ABD ile Taliban arasında imzalanan barış anlaşmasında onun imzası var.
Baradar, görüşmeler boyunca “ABD birliklerinin geri çekilmesi” için diretti.
ABD’nin tamamen çekilmesini “barış anlaşmasının temel koşulu” olarak Taliban adına dayattı.
MUHAMMED YAKUB
Muhammed Yakub “Taliban’ın kurucusu Muhammed Omar’ın en büyük oğludur.”
Taliban ordularının “başkomutanıdır.”
2013 yılında babasının ölümü sonrası, öne çıkan grup arasında sivrildi.
Taliban uzmanlarına göre, “Muhammed Yakub, aşırılık grubunun ılımlı üyesi...”
AP’ye (Associated Press haber ajansı) göre Taliban geçen hafta hızlı toprak kazanımlarıyla ilerlerken, Muhammed Yakub, savaşçılarını
“Afgan rejim ordusuna ve
hükümetine, idarecilerine zarar vermekten, evleri yağmalamaktan” kaçınmaları “pazar yerlerini ve dükkânlarını çalışır halde tutmaları” için çağrılar yaptı.
SİRAJEDDİN HAKKANİ
Sirajeddin Hakkani Washington Post’a göre “daha az ılımlı”...
ABD tarafından “terörist grup” olarak tanımlanan “Hakkani ağının” kurucusu Celaleddin Hakkani’nin oğlu...
Afganistan’da ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin “ölümcül bombalamalarıyla bilinen Hakkani ağını ortadan kaldırmak” öncelikli hedefiydi.
Hakkani, hem bu ağın lideri hem de “Taliban lider yardımcısı” olarak görev yapıyor.
Sirajeddin Hakkani’nin geçen yıl New York Times’ta “Biz, Taliban, istediklerimiz” başlıklı bir köşe yazısı yayımlanmıştı.
Bu yazı manşetlere de taşınmıştı.
“Bir terör ağı liderinin yazısını yayımlarken New York Times’ın yazar hakkında okuyucularına yeterli bilgi vermemesi” eleştirilmişti.
...........
Ankara, Taliban’ın siyasi, askeri kanadıyla -dolaylı- olarak görüşmelerde bulunmakta.
MİT de istihbarat kanallarıyla temas halinde.
Nobel ödüllü Afgan kızı
Malala Yousafzai 2014 yılında Nobel Barış Ödülü’nü almış bir Afgan genç kızı.
Yousafzai Afganistan’da “kız çocuklarının ve kadınların eğitim haklarını” savunan bir konuşma yaptıktan sonra, kökten dinciler tarafından hedefe konmuştu.
2012 yılında okul otobüsünde Taliban tarafından başından vuruldu.
Henüz 15 yaşındaydı.
Hayatta kaldı.
“Kız çocuklarının ve kadınların eğitim hakları, çalışma, sosyal hayata katılım olanakları” için mücadelesini İngiltere’de sürdürdü.
Simge haline gelmiş, küresel destek kazanmıştır.
..........
Malala Yousafzai, Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesi üzerine, dünyaya çağrılar yaptı.
“Kız çocukları, kadınlar, azınlıklar ve insan hakları aktivistleri için ciddi endişelerinin olduğunu” dile getirdi.
............
Taliban’ın 2001 yılı öncesine göre 20 yıl sonra artık “dünyadan dışlanmak istemediği, yönetiminin başka ülkeler tarafından tanınmasına önem verdiği” yolunda bazı işaretler yok değil.
Ama...
“20 yıl boyunca Afgan kız çocuklarının, kadınlarının elde ettikleri haklarını ve yaşamlarını Taliban yönetiminde sürdürebilecekleri” kuşkulu.
“İyimser olabilmek” çok zor.