Düşman kardeşler SP ve AK Parti, özel senaryo yazılsa bile böylesine etkili olamayacak bir "takiyye" kanıtı verdiler.
Söylemle eylemin ne kadar farklı olabileceğini, tabak gibi apaçık ortaya koydular.
Oylarıyla birbirlerini yediler.
Ama... Aslında yedikleri, kendi imajlarıdır.
Temsil ettikleri siyaset camiasının röntgen filmini kamuoyuna sunmuş oldular.
Dün izlenen traji - komik siyaset gösterisi şöyle...
Necmettin Erbakan, partisinin kapanmasına neden olduğu için 5 yıl süreyle bir siyasi partinin kurucusu, yöneticisi, başkanı, üyesi, milletvekili olamıyor.
SP'liler, Anayasa'nın 169.maddesinde parti kapatmayı zorlaştıran hükümlere ek olarak "Erbakan'ın önünü açacak bir değişiklik önergesi" verdiler.
"5 yıl yasak, seçimlerin 5 yıllık dönem için yapılması nedeniyle öngörülmüştü. Ama... Pratikte, seçimler 4 yılda bir yapılıyor. O halde bir partinin kapanmasına sebep olanlar hakkında fiili siyaset yapma yasağı da 4 yıla insin" gibi bir gerekçe gösterdiler.
Önerge için oylama, el kaldırılarak yapıldı... AK Parti'liler "aynı fidanın gülleriyiz, kökümüze ters düşmeyiz" havasında tabana ters düşmemek için madde lehine el kaldırdılar. Ama... Divan katipleri sayım sonuçlarında anlaşamayınca, kimin ne oy kullandığı bilinmeyen elektronik oylama yapıldı ve önerge reddedildi.
Böylece... Erbakan, 2003 yılına kadar SP'nin başına geçemeyecek ve o tarihe kadar seçim olursa aday olamayacak.
Meclis'ten konuştuğum hemen hemen herkesin söylediğine göre; "AK Parti grubu el kaldırırken Erbakan'ın yanında, elektronik oylamada ise karşısında tavır koymuş."
"İşte takiyyenin kanıtı" denebilir.
Sonra, sıra Anayasa'nın 76.maddesinde yapılacak değişikliğe geldi.
Madde "anarşik ve ideolojik eylemlere katılan, tahrik veya teşvik edenlerin affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemeyeceklerini" öngörüyor.
Recep Tayyip Erdoğan, bu kapsamda TCK 312'den mahkum olmuştu. "Hem Anayasa'nın bu 76. hem de Seçim Yasası'nın 11.maddeleri gereğince milletvekili seçilemeyeceği" iddiaları yoğundur.
Değişiklik paketinde, 76. maddeden "teşvik ve tahrik" tanımları çıkartılıyor. Doğrudan "terör eylemine katılanlar" sınırlaması getiriliyordu.
SP, bu kez "madem öyle, işte böyle" tavrını koydu.
Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmek üzere 76.maddedeki değişikliğe karşı oy kullandı.
Oysa onlar da AK Parti'ye söz vermişlerdi.
Sonuç...
SP de takiyyenin kanıtını gözler önüne serdi.
Erbakan'ın dümen suyundaki SP için zaten pek fazla tereddüt yoktu. Koklamaya gerek kalmadan ne çiçek olduğu, yıllardır belliydi.
Ama... AK Parti, kendine yazık etti. İyi bir başlangıç değil.
Anayasa Mahkemesi gene de "Erdoğan lehine" karar verirse... AK Parti, Erbakansız SP'yi ilk seçimde "ham" yapar. Yutar.
Bir de "dokunulmazlık" maddesi vardı.
Bütün partiler ittifak halindeydiler. Dokunulmazlık sınırlandırılacaktı.
"İhlas, irtikat, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma" gibi suçlarda dokunulmazlık olmayacaktı.
Alt komisyonda benimsenmiş olduğu halde paketten çıkarıldı.
Bunun yerine pakete - dokunulmazlık eskisi gibi kalmakla beraber - "fezlekenin Meclis'e intikalinden itibaren en geç 3 ay içinde karara bağlanacağı" hükmü getirildi.
Böylece dokunulmazlığın kaldırılması dosyaları, dönem sonuna kadar sallanmayacaktı. Süreç hızlandırılıyordu.
Madde kabul edilmedi.
Söylemle eylemin aynı olmadığı bir takiyye örneği daha...
Budanmış, traşlanmış da olsa siyasete itibar katkısı yapabilecek böyle bir Anayasa değişikliğine "HAYIR" oyu veren milletvekilleri, hem çatısı altında bulundukları Parlamento'ya, hem de demokrasiye yara aldırmışlardır.
Tarih önünde sorgulanacaklardır.