Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün "Öyle bir aşk yaşayamadım. Bundan sonra da yaşayamayacağımı anladım" dedi.Serdar Ortaç, Sevgililer Günü'nde yalnız...Bütün yaz dillerde dolaşan "Korkma Kalbim" adlı şarkıda Serdar'ın düet yaptığı Bengü de "gerçek bir aşk çocuğu olduğunun" altını çizdi. O da "anne ve babasının aşkı gibi derin ve samimi bir ilişki yaşamadığından" yakındı."Aşka açığım" mesajını verdi. Serdar Ortaç aşk şarkılarının arkasındaki öyküleri anlatan "Bu Şarkılar Kimin İçin" adlı bir de kitap yazmış.Peki... Yaşadığı aşklarda sevgilisini hiç aldatmış mı?Cevabı, "Ne yazık ki evet" oldu. En güzel aşk şarkılarına imza atan Serdar Ortaç, yaşamı boyunca "anne ve babasında gördüğü gibi büyük bir aşk aradığını" söyledi. Sevgilisi bunu öğrendiği zaman "Sana bu gecelik sorumsuzluk izni verdim" demiş.Tırnaklarını çıkarmaması ve olgunluk yansıtan bu söylem güzel.Serdar Ortaç'ın babası bir fabrikada ustabaşıymış. Annesi de muhasebede çalışıyormuş.O zaman tanışmışlar.Babasının maaşını her aybaşı zarf içinde annesi verirmiş.Baba Ortaç, maaş aldığı zarfın içine, "Benimle Evlenir Misin?" notunu koymuş.Mutluluk yolculuğu böyle başlamış.Serdar romantik bir gençmiş.Babasının hafta sonları balığa çıktığı kayığa sevgilisini bindirmiş, denize açılmışlar.Döndüklerinde, kayığı çekerken altı delinmiş.Korkudan, babaya söyleyememiş.Baba Ortaç, hafta sonu arkadaşlarıyla balığa çıkmış. Kayık, o delikten su alınca, açıklarda batmış.Baba Ortaç, bir tahta parçasına sarılarak saatlerce suda kalmış.Donmak üzereyken kurtarılmış.Döndüğünde Serdar'a, "Bu gece ikinci hayatıma başlamış bulunuyorum. 3. yaşam şansım yok. Kayığımı bir daha delme. Benden düşen bir parçasın. O nedenle sana kötü söz söylemiyorum" demiş.Bengü, billur gibi bir sese sahip.Duygulu ve duyarlı.O da kendi şarkılarını yapıyor.Sevgililer Günü bağlamında Serdar ve Bengü "ŞEFFAF ODA"nın konuklarıydı.Söyleşi boyunca şöyle bir gerçek ortaya çıktı... Sorumsuzluk izni Aşklar çabuk tüketiliyor. Değeri yeterince bilinmiyor. Tıpkı "fast-food" ürünleri gibi "fast-aşklar", bu yılların kötü alışkanlığı...Ayaküstü atıştırır gibi, ayaküstü aşk...Özellikle genç kızlar bundan şikâyetçi.Erkekler ise, "paralı olmanın" diğer kalitelerin önüne geçen bir tercih nedenine dönüşmesinden yakınıyorlar.Gerçi ünlü şair Aragon "Mutlu aşk yoktur" demiş.Âşık Veysel ise "Kavuşamazsın, aşk olur" görüşünde.Fakat... Böyle arızalı ilişkilerin ötesinde, gene de güzel ve uzun süreli, hatta ölümsüz aşk yaşayanlar çok.Ayaküstü aşk yaşayanlar ve çabuk tüketenler, yaşam boyu sürebilecek aşkın lezzetinden yoksun kalmakla neler kaybediyorlar farkında değiller. Fast-food aşk TEDAVİSİ MÜMKÜN KEMAN VAKALARI Fotoğrafa bakın, başlığın görüntüyle anlatımı orada...Müzik, söz ve kahkaha üretimi...İşte son 3 yıldır tüm gösterileri kapalı gişe olan Le Quatuor grubu budur."Vivaldi'den Rock and Roll"a, "Bach'tan Paganini"ye, daha pek çok klasikten moderne müzik türlerinde harikulade bir sörf...Ve bütün bunların söz ve beden diliyle komediye dönüşmesi, salondan kahkaha korosunun üretilmesi...Avrupa'da, Amerika'da haftalar öncesinden biletleri tükenen bu gösteri, şimdi de İstanbul'da...Sevgililer Günü'nde, 14 Şubat'ta başlıyor... Sadece 3 gün..."Tedavisi Mümkün Keman Vakaları" gösterisi kaçmaz.Türker İnanoğlu, TİM'i açarken "Avrupa'da, Amerika'da ne seyrediliyorsa, bu salonda da göstermek hedefimiz" demişti.Sözünün arkasında durmakta. ZUMA GECELERİ Bazı mekânlar için "görmek ve görünmek (To see and to be seen)" sınıflandırması yapılır.Zuma'nın ilk özelliği bu.İstanbul'un bir kesimi orada.Zuma, açıldığı günden itibaren 15 gün dolu...Sadece rezervasyon iptallerinde müşteri alıyormuş.Merak ediyordum. Gittim, gördüm, yazıyorum.Gittiğim gece, sporun, medyanın, iş hayatının büyük isimleri Zuma'daydı.Uzun tezgâhlardan oluşan barda, şık ve güzel genç kadınlar ve "smart-shik" diye adlandırılan spor şık erkekler sıralanmıştı."Grupinolar" denilen küçük gruplar yapmışlardı.Aşçılar ve kabul personeli yabancılardı.Garsonlar iyi yetiştirilmiş.Yemekler ve şaraplar Londra Zuma'yı aratmıyordu.Fiyatlar için bir efsane almış yürümüş. Aslında İstanbul'un iddialı restoranlarından herhangi birinde çıkarılan hesaptan fazlası değil.İstanbul gibi bir metropol için gerekli...Şimdi beklentiler, Hakasan'ın açılışına odaklanmış.Ankara, Anayasa'ya başörtüsü giydiredursun, İstanbul bir başka havada... Deniz Bölükbaşı Dışişleri'nin en parlak diplomatlarından ve müzakerecilerinden biriydi.Baba mesleğine geçti, milletvekili oldu."1 Mart Tezkeresi çıksa mıydı?" eksenindeki tartışmalara, olayı bire bir yaşamış bir diplomat olarak yanıt getiriyor.Bazı teşhislerine katılmamakla beraber, bu hafta sonu için "okunacak kitap" tavsiyem Deniz Bölükbaşı'nın Doğan Kitap'tan çıkan "1 Mart Vakası-Irak Tezkeresi ve Sonrası" adlı kitabıdır. gunericivaoglu@milliyet.com.tr HAFTA SONU TAVSİYESİ