Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tokalaşmanın tarihçesi ş"yle...Yüzyıllar "nce... Erkekler bellerinde kılıç taşırken, bir erkek diğerine sağ elini havaya kaldırarak yaklaşıyordu. Diğeri de aynı şeyi yapıyordu.Yani "elimi silahıma atmayacağım, dostça yaklaşıyorum" mesajını veriyorlardı.Ama... Bu yeterli değildi.Her ikisi de kendilerini emniyete almak ve diğerinin belindeki silahı ansızın çekmesini "nlemek için, birbirlerinin sağ ellerini - bugünkü el sıkışmak şeklinde - sıkı sıkıya tutuyorlardı.Aslında "güvensizlik" simgesi olan bu el sıkışma, zamanla "dostluk" simgesi haline geldi. El sıkışma, hep dostluğun kanıtı mı? Erkeklerin ve kadınların düğmeleri Lüzumlu sanılan bilgilerin Türkiye' yi ve dünyayı ne hale getirdiğini g"rüyoruz.Kafalarımızı kurcalayan bu tür birkaç bilgiyi seçtim.Paylaşalım...™rneğin... Erkeklerin düğmeleri neden sağda, kadınlarınki neden soldadır.Sağ elini kullanan biri, sağdaki bir düğmeyi soldaki iliğe daha kolay geçirir.Bu nedenle... Kendileri iliklediği için erkeklerin düğmeleri sağdadır.Kadınlara gelince... İlk kullanılmaya başladığı zamanlarda düğmeler, herkesin alamayacağı kadar pahalıydı.Zengin kadınların uzun elbiselerinin düğmelerini, ancak hizmetlileri ilikleyebiliyorlardı.Hizmetliler hanımlarının karşısında diz ç"ktüklerinde, düğmeleri sağ elleriyle daha rahat ve daha hızlı ilikleyebiliyorlardı.(Tabii erkeklerin en hızlı ç"zdüklerini s"ylemeye gerek yok.)Bu nedenle... Terziler, düğmeleri hizmetlilerin sağına hanımların ise soluna gelecek şekilde diker olmuşlardı.Bu gelenek hala sürüyor. Yukarıdaki satırlar "LšZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ" nden... Yazarı Tamer Korugan' ın eline sağlık... Ayna kırılması ve uğursuzluk Eski Roma d"neminde, "cam kapların içindeki suya yansıyan g"rüntünün kişinin ruhu olduğu" inancı vardı.Bu inanç, Eski Mısır' dan gelirdi.Ama... Camlar kırılınca sular akıyor ve onların inancına g"re, artık ruh da g"rünmez oluyor, kayboluyordu. Romalılar "hayatın her 7 yılda bir kendini yenilediğine" inanırlardı.Camın kırılması sonucu, ruhunu yitiren vücudun ruhunu ve sağlığını yeniden kazanması için 7 yıl geçmesi gerekiyordu.Sonraları... Aynalar yapıldı.Pahalı aynaların kırılmaması için hizmetliler, hanımları tarafından bu 7 yıl "yküsüyle korkutuldu.Bu inanç bütün dünyaya yayıldı. "Ayna kırılırsa, uğursuzluğu 7 yıl sürer" diye üzülmeyin. Nazar boncuğu Bakış, konuşmaya g"re daha etkilidir.Arkamız d"nük olduğu halde, kalabalık bir yerde zaman zaman birinin bize baktığını hissetmişizdir.Sümerlere g"re; Bazıları, bir bakışla annelerin sütlerinin çekilmesine, ağaçlarının kurumasına, erkeklerin iktidarsız kalmasına neden olabilirdi.O y"rede mavi g"zlü insanlar çok az olduğu için mavi g"zlülerin nazarının değdiğine inanılırdı.O nedenle... "Mavi g"z şeklinde camdan yapılan nazarlıklarla k"tü bakışların geri yansıtılması" gibi bir adet ortaya çıktı. Nazar, bakışın ruhla bütünleşmesinden oluşan güçdür. Neden tahtaya vuruyoruz? Amerika yerlileri, tanrının yıldırımla meşeden geçerek yeryüzüne indiğine Helenler ise "meşenin yıldırım tanrısı olduğuna" inanmışlardı.O nedenle... Tanrıların gazabından kendilerini korumak için meşe ağacına parmaklarıyla vurup tanrıyla diyalog kurarlardı.İşte k"tülüklere karşı tahtaya vurmanın tarihçesi.Çağımızda tahta bulmak çok zor.Etraf plastik dolu...Ayrıca... Plastik gülüşler, plastik dostluklar, plastik bir yaşam.Bunca yapaylıktan korunmak için bulduğumuz en yakın tahtaya vuralım...Aslında pek "lüzumlu" olan başka bilgileri "LšZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ" nda bulabilirsiniz. gcivaoglu@milliyet.com.tr M.™. 2000' li yıllarda, Kuzey Amerika yerlilerinde sonra da Ege' de Helen uygarlığında, meşe ağacına çok sık yıldırım düştüğü g"zlemlenmişti.