Bu güzelim mavi gezegeni Rusya Hava Savunma Kuvvetleri’nden Yarbay Stanislav Petrov’a borçluyuz.
O olmasaydı nükleer kıyamet yaşanacaktı.
Belki ben bu satırları yazmayacaktım, siz okumayacaktınız.
Çünkü yok olmuştuk.
Kovid-19 bile gezegenimize geçmeyecekti.
Onun 6. hissi, sağduyusu ve olağanüstü dikkati olmasaydı belki de din kitaplarının ön gördüğü kıyamet gerçekleşmişti.
Yani...
ABD ile Rusya arasında dünya uygarlığını yok edebilecek nükleer savaştan söz ediyorum.
3. Dünya Savaşı’ndan (WW3).
Filmi de çekilmiş olan bu olayı anlatayım.
26 Eylül 1983...
Sovyet Hava Savunma Kuvvetlerinde Yarbay Stanislav Petrov -kod adı OKO- olan Sovyet Erken Uyarı Uydularının komuta merkezindedir.
Moskova yakınlarındaki merkezin Serpukhov-15 sığınağında görevlidir.
Görevi ve sorumluluğu “Uydu Erken Uyarı Ağı’nı gözlemlemek” ve “Sovyetler Birliği’ne yaklaşan nükleer füze saldırısını üstlerine bildirmektir.”
“Erken uyarı sistemlerinden füzelerin geldiği bildirimi alınırsa” Sovyetler Birliği stratejisi kesin ve nettir.
“Karşılıklı garanti imha doktrininde” belirtildiği üzere, “ABD’ye karşı acil ve zorunlu nükleer karşı saldırı başlatılır.”
SALDIRI ALARMI
Gece yarısından kısa bir süre sonra sığınağın bilgisayarları “kıtalar arası 1 balistik füzenin ABD’den Sovyetler Birliği’ne doğru geldiğini” bildirdi.
Yarbay Petrov bu dehşet verici alarmı alınca içinde bir tedirginlik hissetti.
İleri teknoloji verileri “Füze geliyor” uyarısını yapmıştı ama Yarbay Petrov gene de kuşku duyuyordu:
“Ya bilgisayar hatası varsa?”
Bu kuşkusu da bazı nedenlere dayalıydı.
Şöyle ki...
“ABD nükleer saldırısı tek bir füzeyle olamazdı. Sovyetler’in karşı nükleer saldırısını önlemek için Sovyetler’in füzelerini etkisiz hale getirmesi gerekiyordu.
Bunun için de ABD eş zamanlı olarak yüzlerce füze fırlatmalıydı.
Tek füzelik saldırı yüzlerce füzelik Sovyet karşı saldırısıyla yok olmaya davetiye çıkarmak olurdu.”
Ayrıca...
Yakın geçmişte uydu alarm sisteminin güvenirliği de sorgulanmıştı.
Yarbay Petrov risk aldı, uyarıyı “yanlış alarm olarak” değerlendirdi ve “ret düğmesine” bastı.
Ardından geçen dakikalarda da hiçbir füze gelmediği doğrulandı.
Yarbay Petrov durumu üstlerine bildirdi.
Herkes derin bir nefes aldı.
Kutsal kitapların kıyamet öngörüsü o gün için atlatılmıştı.
2. FÜZE DALGASI
Fakat o ne!
Az sonra, erken uyarı bilgisayarları bu kez havada hepsi de Sovyetler Birliği’ne yönelik 4 füze daha gösteriyordu.
Yoksa...
ABD füze savaşını dalga dalga mı başlatmıştı?
Ancak Petrov bu kez de gene “Erken uyarı sisteminin arızalı olduğundan” şüpheliydi.
Bilgisayar sistemi tekrar arızalanmış olabilirdi.
Arızalı bir sistemle durumu çek etmek imkânı yoktu elbette.
Saniyelerle karar vermesi gerekiyordu.
“Kara radarına” başvurdu.
Sovyetler Birliği’nin gelişmiş kara radarı, ufkun ötesinde hiçbir füze tespit etmiyordu.
Yarbay Petrov’un sezgileri bir kere daha doğrulanıyordu.
Araştırmalar ilerledi.
“Yanlış alarmların yüksek irtifa bulutlarındaki güneş ışığı ve uyduların yörüngeleri üzerindeki nadir bir hizalanmadan kaynaklandığı” belirlendi.
Şimdi yazacağımı ben de anlayamadım ama gene de teknik dili aynen yansıtayım...
“Hata, bir jeostasyonel uyduya çapraz referans verilerek” düzeltildi.
CEZA
Yarbay Petrov üstün sezileri ve asker mantığıyla Rusya’yı ve Dünya’yı kurtarmıştı ama, bilinen söylemi tekrarlayayım.
“Her büyük başarının cezası vardır!..”
Yarbay Petrov başlangıçta iki kritik kararından ötürü övgüyle karşılandı.
Hatta Petrov’a bir ödül de vaat edildi.
Ancak...
İlahları kızdırmıştı.
Çünkü...
Onun madalyayla ödüllendirilmesi demek bu “yanlış alarma neden olan tüm bilim adamlarının utandırılması” demekti.
Petrov’un komutanlarının da cezalandırılması gündeme gelecekti.
Yanlış alarm nedeniyle Rusya prestij kaybedecekti.
O halde hadisenin üstü örtülmeliydi.
Sessizliğe gömülmeliydi.
Dünyayı kurtaran adam Yarbay Petrov’a madalya falan verilmedi.
Onu “daha az hassas bir göreve” atadılar.
Pasifleştirilerek unutturulmalıydı.
İddialara göre Petrov -bu haksızlıklar nedeniyle- sinir krizleri geçirdi.
Ve kendi isteğiyle erken emekli oldu.
Ne var ki unutulmadı.
Daha sonra bir Amerikan yapımcısı tarafından çekilen “Amerika’yı Kurtaran Adam (The Man Who Saved The World)” filminde anlatıcıydı.
BELGESELDE OYNADI
Peter Anthony Dünya’yı Kurtaran Adam (The Man Who Saved The World) belgeselini yaptı.
Petrov, bugünkü görüntüleri ve 1983’teki dramatik anları yeniden canlandırmasıyla iç içe geçen bir anlatımda oynadı.
Sergey Shnyryov da yeniden canlandırmalarda Petrov’u oynuyordu.
Petrov soğuk savaş hakkındaki görüşlerini aktör Kevin Costner ile paylaşıyor.
Film uluslararası ödüller de aldı.
2014 Woodstock Film Festivali.
2014 Cph: Dox Ödülü...
2014 Denver Ödülü...
2013 Savaş karşıtı Dresden Ödülü gibi...