KCK nedir, ne değildir?

KCK tutuklama dalgaları art arda vururken, ortalık toz duman.
Vitesi boşa alıp “nedir ki şu KCK” sorusuna salim kafayla cevap aramak yararlı olacak.
Araştırmamdan bazı satırbaşları “cevabı” kalın çizgilerle de olsa veriyor.
- Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir Habertürk TV’de “Türkiye’nin Nabzı” programında “KCK, PKK’nın adıdır. PKK, adını KCK olarak değiştirmiştir. KCK Yürütme Kurulu Başkanı Sayın Karayılan’ın kendisidir” demişti. (Murat Karayılan PKK’nın Öcalan’dan sonra ikinci adamıdır.)
.......................
KCK Anayasası’ndan bazı alıntıları da sunayım:
- 3’ü ek madde olmak üzere KCK’nın 50 maddelik bir anayasası var.
Ancak... “KCK, devlet değil sistemdir” ifadesine rağmen bir anayasaya sahip olması kafamda soru işareti çizdi.
Ayrıca 4 parçalı “konfederatif” bir yapı olduğu da anayasada yer alıyor.
Konfederasyon federe devletlerin oluşturduğu devlet yapısıdır.
Hem devlet olmamak hem de devletlerin oluşturduğu konfederasyon etiketini taşımak bir soru işareti daha.
4 parça açıkça yazılmasa da bunların “Türkiye, İran, Kuzey Irak, Suriye” olduğu belli.
- KCK’nın vergi toplama yetkisi anayasasında öngörülmüş.
Vergi salmak ve toplamak küresel hukukta devletlerin yetkisindedir.
- “KCK vatandaşlığı” da anayasada düzenlenmiş.
Sistemin vatandaşı olur mu?
Olmaz.
Sadece devletin vatandaşlığı mümkündür.
- KCK’nın ayrıntılı bir yargı sistemi de bu “anayasa” adlı belgede tek tek tanımlanıyor.
Şöyle ki...
Halk arasındaki sorunlar için “halk mahkemeleri.”
Disiplin ve görev düzeni için “idari mahkemeler.”
Halkın onur ve özgürlüğünü savunmak için “halk özgürlük mahkemeleri.”
Askeri suçlar için “yüksek askeri mahkeme.”
Ayrıca yargıtay ve danıştay işlevleri için yüksek mahkemeler ile üst düzey yöneticileri yargılamak üzere “yüksek adalet divanı” ve meclis ve organlarının seçimini düzenlemekle görevli “yüksek seçim kurulu” da bu anayasada yer alıyor.
- KCK’nın hukuk sisteminde faaliyet göstermek üzere “dernekler, üretici birlikleri ve sendikalar” düzenlenmekte.
- “Meşru savunma” ve “halk savunma güçleri” maddeleri dikkat çekici.
Önce “meşru savunma savaşı hali” başlığının açılışı:
“Devlet demokratik çözüme anlamlı, duyarlı biçimde ilgi ve şans tanımaz. Halkın da elinde başka zorlama etkeni kalmazsa, yasalar eşit uygulanmazsa, demokrasinin çözüm rolüne ilgi gösterilmezse tüm barışçıl eylemler boşa çıkarılırsa, ayaklanma ve öz savunmaya dayalı gerilla savaşları gündeme gelir.”
Ve... “Halk Savunma Güçleri...”
Bunun açılımı ise şöyle:
“KCK sisteminin geliştirilip korunmasında halkın temel savunma ve barış gücüdür. Yeterli sayıda örgütlenmesi ve donatılması esas alınır. Demokratik Toplum Konfederalizmi önderliği ve Kongra Gel’in siyasal iradesi doğrultusunda hareket eder. KCK sistemi içinde özerk bir örgütlenmedir. Kendi iç düzenlemesini yönetmeliğine göre yapar.”
........................
“Vatandaşı, vergi salma yetkisi, mahkemeleri, bütçesi, savunma güçleri” olan böyle bir yapılanma “devlet değil sistem” ifadesine rağmen Türkiye topraklarında paralel devlet oluşturma girişimi hatta süreci izlenimini veriyor.
Sadece devlete ait olan “vergi, yargı, savunma, vatandaşlık statüsü” yetkilerinin paylaşılması mümkün olmadığı gibi gaspı da anayasa ve yasalara karşıdır.
Sivil, demokratik, özgürlükçü, meşru tüm örgütlenmelerin yanındayım.
Kürt kökenli yurttaşlarımızın insan haklarına dayalı bir demokratik yapı içinde, eşit, onurlu, özgür yaşam haklarını içtenlikle savunuyorum.
Ancak...
KCK’nın “anayasa” adını verdiği yazılı belge ve uygulamalarıyla paralel çizgide olmak mümkün değil.
Bunun Kürt toplumuna mutluluk getireceği de sanılmasın.