Sahneye yeni bir türü daha çıktı; “Mu” varyantı (Güney Afrika’da görülen, süratle yayılan, çok daha tehlikeli olan B.1.1.529 ya da Nu olarak anılan varyanttan Güney Amerika menşeili ‘Mu’ varyantı farklıdır)...
Bu yeni Kovid-19 mutasyonu da “kaygıyla” tartışılıyor.
“Mu” aslında efsanevi “kayıp kıtanın” adıdır.
İnanışlara göre 14 bin yıl önce Pasifik Okyanusu’nun ortasında batarak kaybolmuş bir kıta.
Keşke bu yeni Kovid-19 varyantı “Mu” da efsanedeki kıta gibi yok olsa.
………………
Soru ve cevaplarla “Mu” varyantı:
İlk nerede görüldü?
Bu yılın başında Kolombiya’da ortaya çıktı ve hızla -orada- baskın tür haline geldi.
Başka nerelerde görülüyor?
Önce Güney Amerika’ya yayıldı. Ardından 40-50 başka ülkeye daha bulaştı. En yaygın görüldüğü coğrafya hâlâ Güney Amerika.
Ancak…
ABD, İngiltere ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde de “Mu” vakaları kaydedildi.
Kısaca “küreselleştiği” söylenebilir.
Yine de bir “endişe” türünden çok sadece bir “ilgi” çeşidi olarak görülmekte.
“İlgi” ve “endişe” çeşitleri arasındaki fark nedir?
Bir mutasyon ortaya çıktığında ve belirli bir coğrafi alanda “baskın” hale geldiğinde “ilgi” çeşidi bir varyanttır.
Mutasyon “menşe” ülkenin dışında başka kıtalarda, ülkelerde de “baskın” tür haline gelince bu durum “endişe” çeşidi olarak algılanır.
“Mu” varyantının bulunduğu bazı yerlerde “daha az yaygın olması” şimdilik olumlu haber.
Örneğin…
İlk tespit edildiği ve tanımlandığı Güney Amerika’da tüm vakaların sadece yüzde 6’sını oluşturduğu temmuzda zirve yapmıştı.
İki ay sonra yüzde 3’e düştü…
Güney Amerika’daki vakaların büyük çoğunluğu “Delta” varyantı.
Küresel düzeyde de “Mu” vakaları tüm vakaların en fazla yüzde 0.6’sıydı.
Şimdi bu oran yüzde 0.1’e düştü.
Sonuç…
“Mu” ters yönde hareketli.
Uzmanlara göre bu “iyiden öte, çok iyi” haber…
“Mu” varyantı ne kadar bulaşıcı?
Hâlâ çok az yayımlanmış veri olmakla beraber, eldeki bulgulara göre ilk varyant olan “orijinal Vuhan” virüsünden “yüzde 20 daha az” bulaşıcı.
Bu da kötü haber sayılmaz.
Çünkü “Alfa” varyantı “orijinal Vuhan virüsünden” yüzde 50 daha bulaşıcı.
“Delta” varyantı ise “yüzde 100 daha bulaşıcı.”
“Mu” varyantı diğer varyantların bulunduğu yerlerde fazla yayılma olanağı bulamıyor.
Mevcut aşılar “Mu” varyantına karşı etkili mi?
Zurnanın “zart” dediği delik burada.
Japonya’da yapılan araştırmaya göre, Kovid-19’u atlatmış olanların veya aşı yoluyla bağışıklık sağlayanların antikorları “Mu” varyantı karşısında “orijinal suşa göre 5 kat daha az etkili.”
İtalya’da yapılan çalışma ise “yalnızca iki kat daha az etkili olduğunu” gösterdi.
Her ikisi de “endişe” kaynağı.
İnsanların şuanda “Delta varyantına maruz kalma ve enfekte olma olasılığı” çok daha yüksek.
Zaten dünyadaki vakaların büyük çoğunluğunu da “delta varyantı” oluşturuyor.
(Dünkü yazımda “bir umut ışığı olarak Delta varyantının mutasyonlar sırasında çoğalamayacak hatalı dizilimlere uğradığını” da yazmıştım.)
“Mu” varyantına karşı nasıl korunmalı?
Diğer varyantlardan korunmak için yapılanlarla aynı.
Aşı (çevrenizdekileri de aşı olmaya teşvik etmek)
Kamusal alanlarda maske
Kalabalıktan kaçınmak, sosyal mesafe
Ev hijyeni
“Mu”ya karşı kanser hastaları ve bağışıklığı baskılanmış bireyler ne yapmalı?
Kanser tedavisi görenler henüz aşı olmadılarsa doktordan “aşı olmak için en iyi zamanı” sormalılar.
Aşı olmuşlarsa 3’üncü dozu da yaptırmalılar.
Onların bağışıklık tepkisi diğerlerinden çok daha az olsa bile -nispi- korunma gene de yararlıdır.
“Mu” varyantı için öngörü nedir?
Durum “yaygınlık açısından” oldukça iyi.
Şimdiye kadar saptanan verilere göre “Mu” varyantı daha fazla yayılmak yerine “ortadan kaybolacak” gibi görünüyor.
…………….
Bu yazı için “mdanderson.org-covid-19’un yeni Mu varyantı: bilmeniz gereken 8 şey”deki David Tweardy’ın satırlarından da yararlandım.