Rusya ile ABD arasında Türkiye’nin yeri daha da kayganlaşıyor.
ABD “Menbiç senaryosunu” bu kez de Fırat’ın doğusunda uygulamakta.
Tek kelimeyle anlatımı “oyalamak...”
Yıllardır, Menbiç’in batısına taşmış “PKK” ya da kod adıyla “YPG/SDG” geri çekildi mi?Hayır...Konu artık -neredeyse- konuşulmuyor bile.Fırat’ın doğusu için de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “olumsuz” söylemlerini yansıtmakta.
Ama...
Bu kez “memorandum” havasında “tarih” vererek uyardı.
“Eylül sonuna kadar Fırat’ın doğusunda Güvenli Bölge ABD ile iş birliğiyle fiilen hayata geçmezse, bunu Türkiye yapar.
TSK hazırlıklarını tamamladı...”
....................
Bunun anlamı açık.
Şöyle ki:
Türkiye, ABD’ye “Fırat’ın doğusundan başlayarak Irak’a kadar 30 km derinliğinde bir güvenli bölge açmak üzere Suriye’ye gireceğini” bildirir. “Amerika’dan orada kendi askeri varlıklarının koordinatlarını” ister. “O noktaları vurmayacağının güvencesini” verir. Saptanan tarihi paylaşarak harekâtı başlatır. ‘
ABD’nin Türkiye’yle silahlı bir çatışmayı göze alma ihtimali çok düşük.
PKK ya da kod adıyla YPG/SDG direnirse, TSK’yı durduramayacağı açık.
Fakat...
ABD’nin başta “BM Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırmak” olmak üzere “Fırat’ın doğusunda Suriye hava sahasını uçuşa -kesin- kapattığını vurgulamaya, yaptırımlara NATO ve AB’yle baskı kurmaya uzanan, Türkiye’nin dünya bankacılık sistemine erişimini sağlayan ABD trafosunda olası tedbirleri” de ihtimal dahilinde.
Yani...Zorlu bir “habitat...”Ve...NATO içinde de çatlağın derinleşmesi, kırılması gibi her iki tarafın da yararına olmayacak yol kazaları...Bu ufuk turu hiç kuşkusuz Washington’da da yapılıyor olmalı.O nedenle vazo kırılmadan, ilişkiler çığırından çıkmadan bir çözüm oluşması aklın yoludur.Düşünen başlar şu manzarada geleceğe daha pozitif bakmak, sağduyunun akılcı çözümler üreteceği umudunda olmak durumundalar.
........................
Öte yandan...
Rusya da Ankara ile Washington arasındaki gerilen fayın kırılması için “gel gel” yapmakta.
S-400’lerin ikinci bölümünün teslimatına başlamaktan tutunuz, silah fuarında F-35’lerle eşdeğer gibi görünen Su-57’lerin Türkiye’ye satılabileceğine hatta ortak üretim yapılabileceğine kadar sıcak yaklaşımlar da bulunuyor.
Dün de Rusya Başkanı Putin “Türkiye, Hindistan ve Çin’in de içinde olacağı bir alternatif G-7 kurulabileceği” açıklaması yaptı.
ABD ağırlık merkezli, dolar endeksli, euro destekli dünya finans sisteminin dışında yeni bir finans sistemi dünyasına uzanan yola Türkiye’yle birlikte çıkmak!..
Kaygan yolda Türkiye’nin patinaj yaparak Asya cazibe merkezine yönelmesini sağlamak!
.........................
Çok kutuplu, çok seçenekli yeni bir dünya elbette kategorik olarak reddedilemez.
Ancak...
Demirel’in söylemiyle, “Bilmediğin suyun derinliğini iki ayağınla birden ölçmeyeceksin. Bir ayağını bildiğin yerde tut.”
.......................
Not: Bir yurt dışı gezi nedeniyle önümüzdeki haftaya kadar bana izin. (G.C)