CEMAL Kaşıkçı cinayeti bağlamında, “Hukuksuzluğa karşı hukuk mücadelesinde hukuksuzluk mu galip gelecek?”
Ceza hukuku profesörü (Barolar Birliği Başkanı) Metin Feyzioğlu’na sorularımı ve aldığım cevapları yansıtayım:
...........................
- S: “Suudi Arabistan Başsavcısı İstanbul’a gelip Cemal Kaşıkçı cinayetine karışan 18 kişiden 5’i için idam istedi...
Yargı sürecini başlattı. Bu durumda Türkiye yargısı devre dışı mı kalıyor?”
- M.F: “İdamı istenenler Suudi vatandaşıdır. Vatandaşlık hukukuna göre Suudi Arabistan ‘Benim vatandaşım, ben yargılayacağım. Suçluysa cezasını ben vereceğim’ deme hakkına sahiptir.
Buna karşılık Türkiye de onları yargılayabilir.
Ama Suudi Arabistan ‘Vermiyorum’ derse Türkiye’nin yapabileceği bir şey yok. Suçun kendi topraklarında işlenmiş olması nedeniyle Türkiye yargısı yetkilidir. Suçu işleyenler Suudi vatandaşı oldukları için ise Suudi yargısı yetkilidir.
Yani...
İki yetkili yargı ve
iki ülke...”
- S: “Başka imkânlar
yok mu?”
- M.F: “Cinayete adları karışan 18 kişi Suudi Arabistan’dan çıkar, bir Avrupa ülkesine, Amerika’ya ya da Katar’a giderlerse Türkiye o ülkelerden bu 18 kişinin yargılanmak üzere Türkiye’ye göndermesini talep edebilir.”
- S: “Türkiye’nin konuyu uluslararası hukuk kuruluşlarına götüreceği yolunda söylemler var... Böyle bir olanak var mı?”
- M.F: “Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne bu dosya götürülemez.
Çünkü Uluslararası Ceza Mahkemesi münferit yani bireysel davalara değil, kitle, soykırım gibi davalara bakar.
Buna karşılık Birleşmiş Milletler Adalet Divanı’na ‘yetki tayini’ için başvurabilir.
Suçun Türkiye’de işlendiğini ve Türkiye’de yargılanması gerektiğini gerekçe gösterir.” (Ayrıca “adil yargı” ölçütü de böyle durumlarda karar için önemli. Türkiye “Suudi Arabistan’da adil yargı olmadığını” ileri sürerek tepki çatışmasının Türkiye lehine bir kararla çözümünü isteyebilir. G.C)
- S: “Bunlardan bir kısmı zaten Suudi Arabistan’da yargılanıyor. Buna rağmen Suudi Arabistan bir yere gider ve Türkiye’ye gönderilirlerse burada da yargılanabilirler mi?”
- M.F: “Evet. Türkiye’de de ayrıca yargılanabilirler. Çünkü...
Suçun işlendiği yer Türkiye olduğu için Türkiye yargısı
yetkilidir.”
......................
Hukuki durum böyle...
Peki...
Suudi Arabistan yargısı uzun süredir ayak sürürken, ipe un sererken ne oldu da birden hareketlendi, idamlar istedi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın sağ kolu sayılabilecek Kahtani’yi gözaltına aldı?
Öncelikle ABD’den hatta Mısır’dan bile baskılar gelince Suudi Arabistan hâlâ pasif kalamazdı.
Özellikle ABD’nin “Kaşıkçı cinayetine karışan 17 kişi ve Kahtani için yaptırım kararı açıklayacağı” duyumunu aldıktan sonra...
Ayrıca...
Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı kurtarmak için “dikey sorumlu arama” tırmanışını “Kahtani’yi gözaltına alarak” orada kesmek istiyor olabilir.
Zaten başta Amerika olmak üzere Suudi Arabistan’a yakın devletlerin zirvelerinden “Cinayette veliaht prensin yeri olduğuna dair bir işaret yok” açıklamaları yapılmakta.
Bir yandan Kral’ın oğlu olması, öte yandan Suudi Arabistan’da bütün güçleri elinde tutması nedeniyle, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın sıyıracağı ortada.
Fakat bu leke de kolay temizlenmez.
Melih Aşık
BİLİM VE SANAT
24 Aralık 2024
Cem Kılıç
Emekli olmak isteyen eksiği nasıl tamamlar?
24 Aralık 2024
Ali Eyüboğlu
Her kuşağın sevdiği sanatçı
24 Aralık 2024
Çağdaş Ertuna
Tacizi anlatan filmde başrole taciz skandalı
24 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Aslan | Yeni hedeflere yol alıyorsunuz
24 Aralık 2024