Kadına şiddet ve ‘üç kelebek’
Dün dünyada “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” anıldı.
…………..
“Farkındalık” yaratmak amaçlı o günün, hüzün yüklü hikâyesini yansıtayım…
……………
Dominik’i halkımız genellikle TV
ekranlarındaki Survivor programıyla bilir.
Hikâyemiz de işte o doğa harikası ülkede başlıyor.
Enrique Mirabal toprak sahibi zengin bir tüccardı.
Eşi Mercedes ile sevişerek evlenmişlerdi, mutluydular.
Birbirinden güzel dört kızları oldu.
Patria, Belgica, Minerva ve Antonia…
Dominik Cumhuriyeti’nin kuzeyinde bir kent olan Salcedo’da doğdular.
İyi eğitim aldılar.
Özellikle üçüncü kardeş Minerva, en güzelleri ve zeki olanlarıydı.
Şiir yazıyordu.
Resimde de başarılıydı.
DARBE
Dört kız kardeş 1930’da darbe yaparak iktidarı ele geçiren Rafael Trujillo’nun diktatörlük yıllarında büyüdüler.
Trujilo zalimdi.
Kan dökmekte tereddüt etmiyordu.
Kişiliği etrafında kült geliştirmiş, müthiş bir servet edinmişti.
Her yerde resimleri asılıydı.
Ama...
İlginçtir ki bu dört kız kardeşin evlerinde “diktatörün resmi” yoktu.
Aile bu nedenle mimlenmişti.
Gene de fazla rahatsız edilmediler.
Yıllar içinde kardeşlerin en büyüğü Patria evlendi.
Dört çocuğu oldu.
Minerva, edebiyat ve felsefe fakültelerini bitirdi.
Antonia matematik okudu.
En küçük kardeş Belgica ise babasının yanında aile işlerine yardım ediyordu.
SARAYA DAVET
Yıl 1949…
Ailenin kaderinin değiştiği yıl…
Rivayet o ki Minerva’nın güzelliği, diktatör Trujillo’nun kulağına gelmişti.
Aile Santiago’daki hükümet sarayında görkemli bir partiye
davet edildi.
………………..
Diktatör, Minerva’yı görüp konuşunca onun güzelliğinin yanı sıra keskin zekâsına da hayran kalır.
Kısa bir süre sonra aile, diktatörün katılacağı bir başka parti için de davet edilir.
Bu kez diktatör Trujillo, 23 yaşındaki güzel Minerva’yı dansa kaldırır.
Uzun uzun sohbet eder.
Ve ardından gene bir davet…
Diktatörün katılacağı üst düzey devlet yetkilisinin “kır evi partisi…”
Aile “diktatörün artan yakın ilgisinden” rahatsızlık hisseder.
Fazla kalmayıp ayrılmayı kararlaştırırlar.
Parti sırasında Trujillo, Minerva’ya açıkça derin ilgi gösterip, rahatsız edici tekliflerde bulununca film kopar.
Minerva diktatörü kesin bir dille reddeder.
Aile partiden ayrılır.
Diktatör fena halde öfkelidir.
İntikam gecikmez…
Birkaç gün sonra da önce baba Enrique Mirabal gözaltına alınır, hapsedilir.
Ardından Minerva da birkaç arkadaşıyla birlikte -sosyalist partiyle ilişkileri olduğu yolundaki iddiasıyla- tutuklanır.
Diktatör böylece gözdağı vermiştir.
Kısa süre sonra hepsi serbest bırakılır.
Fakat baba Enrique Mirabal hapishanede maruz kaldığı kötü muamele ve fiziki zorlamalar nedeniyle ölür.
KELEBEK KIZ KARDEŞLER
Bu olaydan sonra Minerva hukuk okumaya karar verir.
Dominik’te hukuk diploması alan ilk kadın olur.
O yıllarda öğrenci hareketlerinde simge Manolo Tavarez Justo ile tanışmıştır.
Büyük bir aşk yaşanır.
Evlenirler.
1956-1960 yılları arasında üç çocukları olur.
Minerva ve eşi, diktatöre karşı öğrenci hareketleri içinde yer almaktadır.
Onlara, Antonia ve Patria da katılır.
Diktatöre karşı gizli toplantılarda Minerva “Mariposa (Kelebek)” kod adını kullanmaktadır.
Halk arasında üç kız kardeş “kelebek kız kardeşler” anlamına gelen “Hermanas Mariposas” olarak ün kazanırlar.
‘ÖLÜMDEN KORKMUYORUM’
14 Haziran “devrimci hareketi” denilen muhalif oluşumu Minerva ve kocası yönetmektedir.
Diğer kız kardeşler ve kocaları hatta Patria’nın genç çocukları da bu gizli toplantılara katılmaktadır.
Ancak…
1960’tan itibaren hareketin tüm üyeleri tutuklanır ve hapsedilir.
Üç kız kardeş bir süre sonra serbest bırakılsa da eşleri hapiste tutulur.
Antonia şöyle der:
“Belki de ölüme en yakın olduğumuz zaman, ama bu fikir beni korkutmuyor. Doğru olan için savaşmaya devam edeceğiz.”
Diktatör Trujillo ise yakın çevresine “ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal kardeşler” diye yakınmıştır.
Birkaç gün geçer…
Mirabal kardeşler hapishanedeki eşlerini ziyaretten dönerken diktatörün gizli servis adamları tarafından otomobilleri durdurulur.
Yakındaki bir eve götürülürler.
İğfal edilirler, dövülürler, öldürülürler.
Sonra…
Otomobillerinin içine konup bir uçurumdan aşağı itilirler.
Olay büyük infial yaratır.
Halk, “kaza süsü” verilmesine rağmen “kelebek kız kardeşlerin öldürüldüklerini” anlamıştır.
Ülke karışır. Altı ay sonra diktatör devrilir ve öldürülür.
………………
1981 yılında Latin Amerikalı ve Karayipli kadınlar kongresinde Mirabal kardeşlerin öldürüldüğü 25 Kasım tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edilir.
Bu karar 18 yıl sonra 1999’da BM kararına dönüşür.
25 Kasım uluslararası düzeyde “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak kabul edilir.
