Hayat öpücüğü

BUGÜN kirli siyaset değil, temiz doğa yazacağım...
“Müjde” denebilir; “Göcek kurtuluyor...”
1970’li yılların Göcek’inde telefon, elektrik bile yoktu, gaz lambalarının ışığında sahil balıkçısında birkaç grup “rakı-balık yapar, karanlıkta sessizce demir alıp Göcek koylarına geçerdi.”
Özallı yıllarda Göcek adeta “istila” edildi. Betonlaşma, deniz kirliliği ve müzik/jetski kirliliği, mahşerin üç atlısı gibi Göcek’i ele geçirdi. Ancak Göcek’i kurtaran da Turgut Özal oldu.
“Göcek’i milli park yapan yasa nedeniyle, Özallı yıllarda satın alınarak yağmalanan koylara çivi bile çakılması önlendi.”
Göcek, şimdi yeniden 1970’li yıllarına dönmenin eşiğinde. Pırıl pırıl sularında kulaç atılacak randevu artık uzak değil.
Gerçek bir denizci olan Rahmi Koç, 15 yıl önce az sayıda deniz dostuyla birlikte TURMEPA’yı kurdu.
“Deniztemiz projesi” hayata geçirildi. Deniz ve göl kıyılarındaki 10 binlerce çocuğa ve yöre insanına, denizi temiz tutma bilinci eksenli kültür kazandırıldı.
Denizi temizleyen, kirli suları teknelerden alan mobil sistemler devreye sokuldu.
Ama asıl devrim şimdi başlıyor.
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’nun projeye ve temiz doğaya inancı ve düğmeye nasıl da güçlü bastığı, yayımlanan kararnameyle vurgulandı.
Devrim
BU devrimin ana çizgilerini TURMEPA Genel Müdürü Levent Ballar’dan yansıtayım:

- Göcek koylarına giren her tekne kayıt yaptıracak, içindeki yolcu ve mürettebat sayısı, pis su tankı ve sintine hacmi, mavi manyetik karta kaydedilecek.
- 3 gün içinde tekne kaptanı veya sahibi mobil atık alma teknesini çağırmak, atık ve sintine sularını bu atık teknesine boşaltmak zorunda. Bunu yapmayana anında 20 bin lira ceza kesilecek. (Mevcut uygulamada ceza sadece 500 TL.)
- Sahil muhafaza botları Göcek koylarında sürekli gezerek mavi kart denetimi yapacak.
- Göcek koylarında 1112’den fazla tekne olmayacak.
1112 limiti dolmuşsa, mavi kart verilmeyeceği için koylara da giremeyecek. (1112 rakamı Özel Çevre Koruma Kurumu tarafından saptandı.)
- Hiçbir tekne bir koyda 30 günden fazla kalamayacak.
Yani... Şimdiye kadar olduğu gibi tekneyi güzelim bir koyda kıçtan kara çam ağaçlarına bağlayıp aylarca orada tutmak, arada bir uğramak yok. 30 gün dolduktan sonra başka koya geçebilmek ise, ancak orası dolu değilse mümkün.
Göcek koylarına gelen teknelerden her gün/gece için bir konaklama ücreti alınacak. (Bu rakam henüz kesinleşmedi ve büyüklüğe göre değişecek ama ortalama 50 dolar olabilir.)
Toplanacak bütün bu paralar gene Göcek’in temizlenmesi/temiz tutulması için kullanılacak.

Son yıllarda artık Göcek suları öylesine kirlenmişti ki, bazı yerlerde dibi bile görünmüyordu.
Yüzerken her kulaçta deterjan kaplı sular köpürüyordu.
Bu devrim Göcek’e hayat öpücüğü...
TURMEPA Genel Müdürü Levent Ballar, “Sıra Bodrum’da” diyor.
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’nun tam ve inançlı desteğiyle TURMEPA’nın bundan sonraki hedefi Bodrum... Bodrum’u bedroom gibi görüp denizinin de, karasının da ırzına geçip gidenler artık çok şeyin değişeceğini şimdiden görsünler.

ROTA, TEMİZ GÖCEK 
YUKARIDA  yansıttığım temiz deniz/temiz çevre devrimini TURMEPA’nın düzenlediği gecede dinledim.
Four Seasons Bosphorus’un rıhtımında gerçekten güzel bir geceydi.
Hareketi başlatan Onursal Başkan Rahmi Koç, çok ciddi sonuçlar alan TURMEPA’nın bir önceki Başkanı Eşref Cerrahoğlu ve başkanlığı yeni devralan Tezcan Yaramancı’yı dinledik.
Hemen hemen tamamı denizci olan bir “bilinçli” topluluk... Beyaz smokinler, tuvaletler... Masalardaki şamdanlarda bile rengârenk deniz kabukları...
Ben ise en çok masalarımızdaki, denizden toplanmış taşları sevdim. Binlerce yıl denizin okşayarak pürüzsüz yuvarlak görüntüler kazandırdığı taşlar üzerine metalik yunuslar çakılmış.
Yunuslar çift gezer. Sevdiğinizi alın... Rota, temiz Göcek...