Gezegeni kurtaracak, tükenmez ve karbondan arındırılmış kaynağın adı “hidrojen.”
Le Monde buna “kutsal kâse enerjisi” başlığını koydu.
Almanya ve Avrupa Birliği “geleceğin yakıtı” olarak “hidrojen”e yatırım yapıyor.
10 Haziran 2020’de Almanya parlamentosu “Ulusal Hidrojen Stratejisi’ni” kabul etti.
“Geleceğin sürdürülebilir enerjisi olarak hayata geçirmek üzere” ilk aşamada 9 milyon euro yatırım bütçesi ayırıldı.
20 Avrupa ülkesi de “Hidrojenle enerji devrimi” için ulusal planlar yapmakta.
AB “hidrojen devrimi”ni “ortak yarar projeleri” arasına aldı.
“Avrupa Hidrojen Stratejisi’ni” kabul etti.
Nükleer enerji santrallerini kapatan ve “yeşil enerjiye”, özellikle güneş santrallerine yönelen Almanya “hidrojen enerjisinde dünya liderliğini” hedefliyor.
Düşük maliyet
2030’a kadar su elektroliziyle üretilen 1 kg “yeşil hidrojen” maliyetinin 2 dolara (1.72 euro) düşeceği hesaplanmakta.
“Mega üretimde ise 1 dolara kadar inebileceği” öne sürülüyor.
Bu da hidrojeni, kömür ve fosil enerji kaynaklarına kıyasla “tercih edilir seçenek” haline getirecek.
Amerikalı ekonomist ve toplumsal kuramcı Jeremy Rifkin “Hidrojen ekonomisi geliyor” diye yazdı.
İtalyan gaz altyapısının devi SNAM Başkanı Marco Alvera’nın yazdığı kitabın adı ise “Hidrojen Devrimi.”
Jules Verne öngörmüş
Alvera, gençliğinde okuduğu Jules Verne kitabında “hidrojen yakıtının öngörüldüğüne” dair alıntılar yapıyor. (Çerçeve içinde o satırları sundum.)
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “elektrolizör tesislerini besleyen reaktörlerden H2 yoğun alanlara (sanayi bölgeleri, limanlar, havalimanları, vb.) tam entegre ekosistemler” planlıyor.
Alvera, Kuzey Afrika veya Suudi Arabistan’da üretilen hidrojeni ve güneş santrallerinden elde edilen enerjiyi, nakil hatlarıyla Avrupa’nın kalbine götürmek için tasarımlar olduğunu yazdı.
Bu tasarımlar Roma Kulübü’nde 2000’li yıllarda üretilen 400 milyar dolarlık Desertec Projesi’ni anımsatıyor.
“Ütopya” mı?
Hayır...
Kömürün dünya enerjisinin yarısını sağlaması için bir buçuk yüzyıl, petrol için 80 yıl gerekti.
“Hidrojen Devrimi” ise başladı bile.
Paris İklim Anlaşması hızlanmayı zorluyor.
Zaman artık bizden yana değil, “iklim saatinin tik takları” bize “Çanlar kimin için çalıyor” uyarısını yapmakta.
Fizibilite
Hidrojen yakıtı kullanan bir otomobilin 500 km’lik yolculuk için 5 dakika ikmal molası yeterli olacak.
Oysa...
Elektrikli otomobilde akünün yarısının bile dolması için 45 dakika gerekiyor.
Almanya’da şimdiden hidrojen yakıtla çalışan 800 otomobil trafikte.
100 hidrojen dolum tesisi ise faaliyete geçmek üzere.
Elektrikli ve hidrojen yakıtlı otomobiller “sıfır karbon” salımlı.
TIR’lar, uçak ve gemilerde de geleceğin adı “hidrojen” olacak.
Şimdiye kadar “hidrojen doğal gazdan elde edildi.”
Rus Gazprom’dan yararlanıldı.
Ancak...
Başka kaynaklar devreye girmek üzere.
Siemens gibi dev şirketler “sudan oksijen ve hidrojen üreterek” lider olmak yolundalar.
Fas ve Ukrayna rüzgâr ve güneşten elektroliz sistemlerini beslemek, Avrupa’ya göndermek projesinin aktörleri.
Bununla beraber...
Avrupa trafiğinde “hidrojen yakıtlı kamyonların” öncüsü Kore oldu.
Ardından, uluslararası şirket IVECO, ABD’li Nikola Motor ile iş birliği yaptı.
Ortaya Avrupa nakliye trafiğinde hidrojen yakıtlı önemli bir girişim çıktı.
Elon Musk’ın akülü TIR’larıyla Nikola Badger SUV “hidrojen” yakıtlı araçları artık rekabette.
Ya Türkiye...
Türkiye, yeşil enerji için harika konumda.
Rüzgâr...
Güneş enerjisi...
Ve...
Üç tarafını kuşatan denizleriyle “sudan hidrojen üretimi” için müthiş zengin.
Türkiye, yerli ve milli otomobilini “elektrikle çalışmak” üzere planladı.
Ama...
Geleceğin “hidrojen” olduğu da dikkate alınmalı.
İklim Anlaşması ve “yeşil enerjiyle dünyayı kurtarmak” sürecinde Türkiye yarışa önde başlayan ülkeler arasında yer alabilir.
Jules Verne 19. yy’da öngörmüştü
Jules Verne’in “Esrarlı Ada” kitabının kahramanı mühendis Cyrus Smith şöyle der:
Evet dostlarım,
suyun bir gün yakıt olarak kullanılacağını göreceğiz.
Onu oluşturan hidrojen ve oksijenin, kömürün sahip olamayacağı, tükenmez bir ışık ve su kaynağı sağlayacağına inanıyorum.
.........
Jules Verne, daha 1800’lü yılların sonunda “denizaltılar, uçaklar” gibi birçok öngörüsü gibi “enerjide hidrojen devrimini” de sezmiş.
Yazar Jules Verne “Esrarlı Ada” kitabında “hidrojenin bir gün yakıt olacağını” yazmıştı. 1800’lü yılların sonlarındaki bu öngörü 21. yüzyılda gerçekleşiyor.