Fransa Ankara’daki Büyükelçisi Herve Magro’yu geri çekti.
Cumhuriyet tarihinde bu bir ilk...
Türkiye, zaman zaman Paris büyükelçilerini geri çağırmıştır.
Bunlardan en uzun sürelisi, sonradan Dışişleri Bakanlığı da yapmış olan Büyükelçi Hasan Işık’tı.
“Ermeni kıyımı” iddialarını yansıtan bir anıtın açılışı üzerine Ankara’nın protesto tavrıydı.
Fransa’nın Ermeni seçmenlerine ve lobisine verdiği ödünler nedeniyle başka büyükelçiler de “istişarede bulunmak” gibi gerekçelerle Ankara’ya çağırılmıştır.
Fakat...
Fransa 100 yıla yakın Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez büyükelçisini geri çekiyor.
Gerekçesi, Fransa Cumhurbaşkanı’nı hedef alan “hakaretler” iddiası!..
119 YIL ÖNCE DE
Tarihte sadece bir kez, o da Osmanlı döneminde Fransa, bu topraklardan büyükelçisini -protesto niteliğinde- Paris’e geri çağırmıştı.
Yıl 1901...
Padişah II. Abdülhamid...
Osmanlı Fransa’ya borçlanmıştır.
Vadesi geldiği halde geri ödemeyi yapmamaktadır.
Sonunda Fransa -etkili olacağını düşünerek- bir tavır koymaya karar verir.
İstanbul’daki Büyükelçisi Jean Antoine Ernest Constans’ı payitahttan Paris’e geri çeker.
Böylece “güçlü bir sinyal” vermiş olur.
Olayı yazar Marie Jego, Le Monde’daki makalesinde anlatıyor.
DAHA DA TIRMANIR
Yani...
Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Herve Magro 119 yıl sonra Fransa’ya geri çağırılan ikinci büyükelçi...
İki ülke arasındaki tansiyonun yüksekliği için bu bir ölçüttür.
Kısa süre içinde Ankara ile Paris arasındaki ilişkilerin düzelmesi mümkün görünmüyor.
Hatta...
“Daha da tırmanacak” denebilir.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ülkesindeki Müslüman nüfusu “Fransız kalıpları içinde Müslümanlara dönüştürmek” istiyor.
Bunun için kamuoyunu ve siyasi alt yapısını hazırlamakta.
Conflans-Sainte Honorine terör olayı Macron’un elini kuvvetlendirdi.
Fransız öğretmenin, sınıfında, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in karikatürünü “ifade hürriyeti” kisvesi altında, öğrencilerine göstermesi üzerine bir radikal Çeçen genç tarafından boğazının kesilmesi büyük tepki dalgaları yarattı.
Macron da o dalgaların üzerinde ilerleyerek “Fransız tipi Müslüman” kalıplarını öngören yasayı çıkarmakta kararlı.
TÜRK = MÜSLÜMAN
500 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupalı hücrelerine işlemiş bir izi vardır:
“Türk = Müslüman”
Macron’un Müslümanlığın simgesi olarak Erdoğan’ı hedef almasının nedenidir bu...
Ve...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında, Türkiye’yle gerilim rüzgârı, Macron’un yelkenlerini şişirmekte.
Fransa’da Cumhurbaşkanı seçimlerine 1 yıl kaldı.
Macron da radikal sağın lideri -oylarını hayli artırmış bulunan- Marie le Pen karşısında tabanını korumaya çalışıyor.
DÜŞMAN İMAJLARI
Avrupa’nın tarihinde daima bir “düşman” imajı çizmek geleneği vardır.
Önce...
100 yıllardır hedef Yahudilerdi.
Engizisyon mahkemelerini unutmak mümkün mü?
Sonra...
Hedef Nazi Almanya’sı ve Faşist İtalya oldu.
Hitlerin ve Mussolini’nin sebep olduğu II. Dünya Savaşı insanlık tarihinin en fazla can kaybı olan sürecidir.
Hatta...
Yahudi düşmanlığında da en son noktadır.
6 Milyon Yahudi’nin fırınlarda yakılması, Yahudi soykırımı insanlık suçu olarak tarihin kara sayfalarındadır.
Avrupa, şimdi de kendine düşman ya da en azından istenmeyen göçmenler olarak “kendi topraklarındaki Müslümanları” seçmiş bulunuyor.
Sadece Fransa değil.
Almanya’da da radikal sağın biti kanlandıkça Müslümanlara karşı saldırganlıkları artıyor.
İngiltere’de Avrupa Birliği için referandumun başat belirleyicisi “AB’de kalırsak Türkler İngiltere’ye dolacak” söylemiydi.
Avusturya...
Malum...
..........................
Bu geniş resme bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Macron için kullandığı bazı kelimeler ve de Macron’un sert söylemleri vitrinde yer alsa bile, çok daha derin sosyolojik, siyasi ve dini “kökleşmiş nedenler” var.