Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

1970’li yılların ikinci yarısından itibaren Tercüman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni’ydim. 5 büyük gazeteden biriydi. 450 bin-600 bin dolaylarında net satışı vardı.
Yayınları ses getirirdi.
Otonom bir konumum vardı.
Ancak... Çok duyarlı konularda gazetenin sahibi merhum Kemal Ilıcak’a durumu anlatır, görüşünü isterdim. Daha da önemli yayın sorunlarında kararı kendisinin vermesi için başvururdum.
“Çok duyarlı” konulardan biri de; “Başka gazetelerin sahipleriyle ilgili haberlerdi”.
(Elbette o haberleri görmezden gelmek söz konusu değildi ama -gerçekten haber değeri varsa- bunu cevap hakkı ve diğer gazetecilik temel ilkelerine uyarak, abartmadan, belden aşağı vurmadan yayımlamaktı. G.C.) Bunu yazmaktan kompleks duymam. Biz yöneticiler, ne olursa olsun geçiciydik. Kalıcı olan gazetenin sahipleridir.
Nezaket çıtasını yüksekte tutan 5 büyük gazetede -birkaç istisna dışında- paylaşılan ortak tavırdı.

Haberin Devamı

NEYDİ O GECELER!..
1970’li yıllarda eşlerin de katıldığı gece davetlerinde de gazete sahipleri sık sık bir araya gelirlerdi.
Özellikle, Hürriyet’in o zamanki sahibi Erol Simavi ile merhum Ilıcak...
Dünya gazetesi sahibi Bedii Faik’in, çok satan Hayat dergisinin imtiyaz sahibi Şevket Rado’nun bir araya gelip Babıâli’yi kaynattıkları tatlı sohbetlere çok kez tanık olmuştum.
Gazete yayıncılığının genel yararları için görüşler de dile getirilir, ortak tavırlar saptanırdı.
Satış rekabeti içindeydiler ama birinin şu ya da bu nedenle deposunda kâğıdı bitmişse, diğer gazete kendi stokundan kâğıt göndererek ona yardım ederdi.
Günaydın’ın sahibi Haldun Simavi, bu davetlerde pek görünmezdi ama Kemal Ilıcak’ın evinde dar kapsamlı oturarak yemek davetine katılmıştı.
Abdi İpekçi’nin öldürülmesi sonrası, merhum Ercüment Karacan’ın Milliyet’i devrettiği Aydın Doğan da diğer gazete sahipleriyle iyi ilişkileri sürdürdü.
Örneğin... Tercüman’ın zor günlerinde merhum Ilıcak’a omuz vermiştir, zaman zaman kâğıt göndermiştir.
Gazete Sahipleri Sendikası’nda ortak yararlar için aktif rol almıştır.
Şimdi o yılların gazetecilik geleneğinin son temsilcisi... Aynı kalibreyi sürdürüyor.
O yılları yaşadıktan sonra uzun süredir adına “medya savaşı” yakıştırması yapılan yayınları hâlâ yadırgıyorum.
Ama... Bu anlattıklarımın artık sadece anılarda kaldığını kabul etmek gerek.
Devir değişti.
Gazete sahiplerinin eşleriyle birlikte birbirlerine davet verdikleri, dans ettikleri, şakalaştıkları, mesleğin ortak yararlarını konuştukları neredeyse çeyrek yüzyıldır unuttuğumuz görüntüler...
Bırakın özeni ve nezaket çıtası bir yana, yayınlar doğrudan vurmaya, hatta bel altından vurmaya dayalı artık...
Yayıncılık etiği ise umursanmamakta.

Haberin Devamı

RUMUZ Pamukbank’a el konulması bağlamındaki yayınlar, bana yukarıdaki satırları yazdırdı.
Kimseye ders vermek iddiasında değilim.
Ancak... 50 yılın eşiğindeki gazetecilik yaşamımın hakkı gereği ve hukukçu şapkamın altında, bu fırtınayı başlatan ilk yayını sorguluyorum.
“Bir telefon dinleme metni” iddiası var.
Metne bakıyoruz, dönemin hükümetinden Mesut Yılmaz başta olmak üzere dinlenen tüm kişilerin ve atıfta bulunulan Aydın Doğan’ın isimleri apaçık yer alıyor.
Ama... Konuşmayı yapan bazı kişilerin isimlerine gelince... Doğan Grubu’nda da, BDDK’da da o isimlerde hiç kimsenin hiçbir zaman olmadığı ortaya çıktı.
Bu kez o isimlerin sadece birer “rumuz” olduğu iddia edildi.
Oysa... Telefon dinleme metni olduğu iddiasıyla yayımlanan belgede “Bunlar rumuzdur”  diye bir kayıt yok.
Rumuz olduğu iddia edilen eski BDDK’cı ise, telefondaki konuşmayı yapan olduğunu kesinlikle yalanladı. Bu belgenin (!!) kurmaca olduğu konusunda Türk basınında ortaya çıkan büyük ölçüdeki mutabakat dikkat çekici. Yani ciddiye alınmadı.
Bu durumda şahsa özeni geçelim ama gazetecilikte haberlerin temel kurallarına özenden söz etmek bile mümkün değil.
Yıllar içinde ne değişti? Neden böyle oldu?
Uygulansa da, uygulanmasa da medyada kurallar aynı fakat galiba sorunun yanıtı; “medyanın bir kesiminde patron kalibresinin değiştiği...”

Haberin Devamı

LANET OLSUN
Şu satırlar yazıldıktan sonra Mersin’deki bomba yüklü araç haberi geldi.    Teröre lanet...