27 Mayıs 1960 ihtilali darağaçları kurdu. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edildiler.
Büyük yaradır.
Fatin Rüştü Zorlu Dışişleri Bakanlığımızın yetiştirdiği en iyi diplomatlardan biriydi.
Adnan Menderes’in de akrabasıydı.
Belki de bu nedenle Menderes onu bakanlıkta üst düzey diplomatken almış ve bakan yapmıştı.
1960’a uzanan 50’li son yıllarda “bu gidişin iyiye doğru olmadığını” görmüş olmalı ki Adnan Menderes’e “Siyaset beni yordu. Asıl mesleğime dönmek istiyorum. Bir büyükelçilik alıp uzaklaşayım diyorum” sözleriyle açılmış.
Menderes, “Olmaz öyle şey, ayrılmayalım” havasındaymış.
Reddetmiş.
Oysa...
Merhum Fatin Bey yıllardır aşkı olan Vesamet Hanım’ı alıp Türkiye’den uzakta büyükelçilik yaparak “ikinci bahar” yaşamak istemiş meğer. (Vesamet Hanım Yalım Eralp’in üst katında oturuyormuş. Bunu kendisi anlatmış. Bu büyük aşk için Kürşat Başar’ın “Başucumda Müzik” kitabını öneriyorum.)
Bunu Büyükelçi Yalım Eralp raflarda henüz yeni yerini alan “PERDEYİ ARALARKEN- BİR ‘Monşer’in HATIRATI” adlı kitabında anlatıyor.
Menderes, Eros’un oklarıyla alevlenen Fatin Bey’e hayır demeseydi, belki de boynuna idam halatının ilmiği geçmeyecekti bu değerli diplomatımızın.
EKSELANSTAN ZEYBETİKO
Eralp’in kitabında daha nice üzerine gün ışığı düşmemiş siyaset ve diplomasi anıları var.
Şeffaf Oda’da bu haftaki konuklarım diplomat Yalım Eralp ve sanatçı Tuğba Yurt.
Yalım Eralp’in diplomasi anılarıyla geçmişe gidiyoruz, fon müziğimiz de Tuğba’dan...
“İkinci Bahar” Yalım Eralp’in en sevdiği şarkılardan... Tuğba söylüyor, Yalım Eralp ikinci baharını anlatıyor. Yalım Eralp’in ikinci baharına dans da girmiş. 22 çeşit Ege folkloru...
Şeffaf Oda’da “zeybetiko” yapıyor.
Gerçekten estetik bir performans. Alkışlar...
Yalım Eralp’in Perdeyi Aralarken - Bir “Monşer”in Hatıratı kitabı geçmişe ışık tutuyor.
Meslek hayatında yaşadıklarından kesitler... Keyifle okunuyor. Yalım Eralp “Kitabın bana ait geliri Üniversiteli Kadınlar Derneği’nce üniversiteli kızlara burs olarak gidecek” diyor.
Yine alkışı hak ediyor.
...................
Tuğba Yurt Belçika doğumlu. Bursalı. 11 yaşında Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na girmiş.
Bursa Senfoni Orkestrası’nda uzun yıllar “viyola” çalmış. Buğulu sesiyle Şeffaf Oda’da bizi büyülüyor.
Tuğba Yurt’un son single’ı “Destur”la programı birlikte dans ederek kapatıyoruz.
ÜZGÜNÜM... ISKALADIM
26 Nisan Çarşamba...
Bir dostumuzun teknesinde Boğaz
turu yaptık.
İnişte bir dalga bizi sahile taşıyacak motoru çekip alırken ben de atlamıştım.
Motorun kıç tarafını çevreleyen konstrüksiyona öyle bir çarptım ki feleğimi şaşırdım.
Sağ omuzum ve kolum hâlâ simsiyah...
......................
Çarpmanın travması nedeniyle olmalı, çok önceden kendimi hazırladığım bir “tadım gecesi” belleğimden uçmuş gitmiş. Acele etmeden eve yollandım.
Müzik dinledim, kitap okudum.
Gece yatmadan önce telefonumdaki mesajlara bir gözattım...
Ne göreyim!
Kadim dostum Akın Öngör’ün Selendi bağlarında ürettiği lezzetleri tadacağımız, aynı cins üzümlerin Bordeaux lezzetleriyle “blind test (gözü kapalı yudum testi)” yapacağımız geceyi atlamışım.
Dalganın azizliğine mi, kendi kafama mı kızsam?
......................
Akın Öngör’den özür dilemenin yanı sıra ıskaladığım gecenin güzellikleri daha da katladı üzüntümü.
Akın ve diğer kadim dostlarım Vedat Sertoğlu ile Floransa’dan gelen ünlü “önölog” ve “winemaker” Andrea Paoletti’nin sohbetlerini kaçırmak da cabası.
......................
Akın Öngör “mükemmeliyetçidir.”
Ne yapıyorsa, yapabildiğinin en iyisi olmalı.
Araştırır, alanlarının en iyileriyle çalışır.
Garanti Bankası Genel Müdürü olarak bu sektördeki pırıltılı kariyerine noktayı koyduktan sonra şarapçılığa girdi.
Akhisar /Selendi’de bağlar aldı.
Fransa’dan, İtalya’dan ünlü “önölog”ları getirdi.
Oyunu her aşamasıyla kuralına uygun oynadı.
......................
Bağlarında iddialı lezzetler üretiyor.
Şişe etiketleri bile özenli ve farklı.
Bağın gelirleri ile Akın Öngör’ün eşi Gülin Öngör adına yörede kurulan Kız Meslek Lisesi’nin giderleri karşılanıyor.
Bu genç kızlar yazları da Öngörlerin bağlarında çalışıyor. İşin başına artık koca adam olan Yavuz Öngör geçti.
O gece kendi bağında üretilen lezzetlerle, Bordeaux’tan aynı üzümlerin ürünü lezzetler “kör tadımla” karşılaştırılmış.
Andrea Paoletti de dahil masadakiler “Bordeaux’yu biraz daha iyi” bulmakla beraber, Akın Öngör’ün lezzetlerini de -bağların genç olmasına rağmen- alkışlamışlar.
Bu lezzeti ben de sık sık yaşıyorum.