Diğer Yarım...
ŞEFFAF Oda konuklarım Tuvana Türkay ve Tuna Kiremitçi.
Bir Tuna ve Tuvana düeti olan “Diğer Yarım”la başlıyoruz programa...
“Diğer Yarım” düet için ne güzel bir isim. İnternette 42 milyon tıklanmış.
Tuvana Türkay, Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları albümünde hangi şarkıyı seslendireceğini “annesinin tepkisine” göre seçmiş. Annesi, Diğer Yarım’ı duyunca “Mutlaka bunu okumalısın” demiş. Ve ortaya da bu güzel yorum çıkmış.
.....................
Tuvana Türkay 2020’ye birçok güzel projeyle girdi.
Ağır Romantik: Film 14 Şubat’ta vizyona girdi. Onur Tuna ile başrolleri paylaşıyor. Filmin bir diğer önemli ismi ise Altan Erkekli. Yalan De: Tuvana’nın yeni single’ı. Listelerde üst sıralarda... Söz ve müzik Tuvana Türkay.
İkimiz de Beni Seviyoruz: Tuvana’nın kitabı. “Lirik bir üslupla kaleme alınmış, hayata meydan okuyan metinlerden oluşan bir tür manifesto” diye tanımlanıyor. Tuvana ne yaparsa güzel yapar. Şeffaf Oda’ya her geldiğinde kendine mutlaka yeni bir şey katmış oluyor. Başarı basamaklarını kararlılıkla tırmanıyor.
.....................
Diğer konuğum Tuna Kiremitçi. “Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları” düetleri çok beğeniliyor.
Yazar olarak da tanıdığımız Tuna Kiremitçi’ye müziği, Galatasaray Lisesi yılları katmıştı. Beyoğlu’nda müzik yapmış.
Şeffaf Oda’da ilk bestesinin öyküsünü de anlatıyor.
“Bu Aşk Burada Biter...” Ataol Behramoğlu-’nun şiiri. Elbette bestenin öyküsü Şeffaf Oda’da...
Tuna Kiremitçi, üç şarkıdan oluşan yeni projesi “İnsanlığın Öldüğünü Duydum”u anlatıyor. Albümün ilk parçası “İz Kalmadan”ın klibinden
görüntüler Şeffaf Oda’da...
.....................
Şeffaf Oda’da Tuna Kiremitçi’ye düetlerde Elis Dubaz eşlik ediyor. Elis de, Tuna ve Tuvana gibi Bulgaristan göçmeni.
“Balkan Kızı” şarkısını da söylüyorlar elbette.
Elis’in etkileyici bir sesi var.
Portaxe’ın Boğaz manzarasında Tuvana Türkay, Tuna Kiremitçi ve Elis Dubaz ile keyifli, müzikli pazar sohbeti...
TÜRKİYE’NİN İLK POLİSİYE GÜNLERİ
GEÇEN yıl Capitol’de ilginç bir Sherlock Holmes deneyimi yaşamıştım. O ünlü ekose giysileri ve şapkasıyla ve dudaklarında piposuyla Sherlock Holmes’i canlandıran bir aktör. İşlenen cinayeti aydınlatıp katili buluyordu.
Ama...
İnteraktif yöntemle. Yani biz izleyenler de anlatılan olayın içindeki kişilerin sorgulanmasına katılıyorduk.
Sonlara doğru katil için tahminlerde bulunuyorduk.
Tabii...
Çoğumuz yanılıyordu. Gerçek katili Sherlock Holmes buluyordu. Eğlenceli bir ortamdı.
.....................
Bu kez “polisiye günleri” başlığıyla 12 Mart’tan beri benzer polisiye araştırmalar yaşandı. Bu gün son gün.
Yani...
Polisiye alanında uzman 15 isim, söyleşiler, atölyeler ve imza günleriyle toplamda 24 farklı polisiye etkinliği.
Sherlock Holmes 221 B Baker Sokağı’ndaki odasıyla hafızalarımızda yer ettiği gibi kurgulandı. Polisiye romanlarının kraliçesi Agatha Christie, onlarca romanıyla “Hercule Poirot” ve “Miss Marple...” Onların döneminde ne parmak izi teknolojisi vardı ne DNA. Zekâ, dikkat, akıl ve seziyle bulunuyordu katiller.
....................
Ayrıca...
Etkinlikler de var. Atölyelerde polisiye öyküler nasıl yazılır, dünyanın polisiye haritası, Osmanlı’dan günümüz Türkçe Polisiye Edebiyatı...
......................
Ve söyleşiler...
Türkiye’de polisiye ilk dergi 221 B’nin editörlerinin izleyicilerle buluşması.
Örneğin...
“Karın deşen Jack”
bugünün teknolojisiyle yakalanabilir miydi? Ve daha bir dizi ilginç etkinlik.
Bugün son günü.
NAPOLİ RÜZGÂRI
HAFTANIN başında Akatlar’da bir Napoli gecesi yaşadım.
Etiler Akatlar’da kareli masa örtüleri, Napoliten müziği ve Napoli mutfağıyla “Lazio” hoş bir mekân.
Şef İtalyan Enzo Filippo Poglini tam bir Napolili.
Mekânın sahibi Hakan Demirbulak hisse vererek onu getirmiş. Enzo’nun yardımcısı “sous chef” Giuseppe Santamaria da Napoli’den.
Onun bir özelliği de ressam oluşu. Napoli demek herkesin şarkı söylemesi demek.
Hoparlörlerden yükselen şarkılara katılıyorlar.
Enzo dansla da katkı yapıyor.
.....................
Açık mutfakta her şey şeffaf ve göz önünde, lezzetli.
Geceyi Kenan Erçetingöz düzenlemişti. Sermet Severöz’le birlikteydik.
Ağzımızın tadı yerindeydi.
Mekânın bulunduğu binanın yaratıcısı merhum İlyas Bey’i de sevgiyle andık.
