Özelleştirildiği için kapanan Sheffield çelik fabrikası çalışanları artık işsizdir. Yıllarını mesleklerine vermiş bu deneyimli işçiler, geçinemez hale gelirler. İçlerinden Gaz’ın aklına bir fikir gelir.
“Şehirdeki kadınların genç erkek striptizcilere gösterdiği büyük ilgi” Gaz’ın aklına, diğer işsiz arkadaşlarını da yanına alarak “striptiz dünyasına adım atma” fikrini düşürür. Böylece para kazanacaklardır.
Türkiye’de ‘Anadan Doğma’ ismiyle vizyona giren komedi filmi ‘Full Monty’nin tiyatroya uyarlaması olan “Çıplak Vatandaşlar” sahnede...
Cansel Elçin’in kendi yapım şirketi tarafından gösterime giriyor.
..................
Oyunda vinç operatörü Gaz’ı canlandıran Cansel Elçin, Mandy karakteriyle Dilşad Çelebi ve fabrika müdürünün eşi rolüyle Suna Yıldızoğlu Şeffaf Oda konuklarım.
Cansel dizilerden ve filmlerden kazandığı parayı tiyatroya yatırmış. “Çıplak Vatandaşlar”ın bütçesi de
az buz değil.
Dilşad Çelebi oyunda Cansel’in eski eşini canlandırıyor. İşsizlik sıkıntısının yanı sıra
ona nafaka ödeyebilmek için
Gaz bu çözümü buluyor.
...................
Dilşad başarılı oyunculuğunun yanı sıra bir yazar da... Hem çocuk kitapları var hem de yetişkinler için romanları. Son kitabı “Tomris” dikkat çekici. O, kaplumbağa gibi, laptop’ı sırtında, geziyor. Her ortamda yazıyor.
Dans ediyor... Başaramadığın bir şey yok mu diyorum; “Gitar çalmayı başaramadım ama üstüne eğilsem yaparım” diye ekliyor.
Suna Yıldızoğlu fabrika müdürünün kredi kartı elinden düşmeyen, alışveriş tutkunu eşini oynuyor. Dans da ediyor.
Şeffaf Oda’da İngilizce, Fransızca ve Türkçe şarkılar söylüyor. Rock and roll bile yapıyorlar.
Portaxe’ın Boğaz manzarasında Cansel Elçin, Suna Yıldızoğlu ve Dilşad Çelebi ile keyifli, müzikli sohbet...
Oyunun tarihleri:
7-8 Aralık/ 18-19 Ocak Ataşehir Duru
16 Aralık Kozzy
10 Ocak Zorlu PSM
30 Ocak Bursa
DERİNİN OSCARLARI
İHRACAT hedefleri büyük.
Ama... İçeriği de iyi bilinmeli. Örneğin... Tüm ihracatın her kilogramda değeri 1.2 dolar.
Oysa... Katma değeri yüksek ihracat ürünlerinde rakamlar sıçrama yapıyor. Örneğin...Deri ve deri mamulleri sektöründe 10.3 dolar. Saraciye (çanta vs.) 15 dolar. Deri ve kürk konfeksiyonunda 130 dolar. Yani... Tasarım, marka ile katma değer devreye girince getirisi de kanatlanıyor.
...................
Hafta başında Raffles Hotel’de düzenlenen bir defilede jüri üyeleri arasındaydım. İDMİB (İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği), sektöre yeni tasarımcılar kazandırarak katma değeri yükseltmek amacıyla bir yarışma düzenlemişti. Gençleri alkışladık. Gerçekten başarılı tasarımlar ortaya koymuşlardı. Deri Konfeksiyon ve saraciyede 1’inci, 2’nci ve 3’üncüler ödüllendirildi.
Para ödülünün yanı sıra Ticaret Bakanlığı tarafından yurt dışında eğitim imkânı da sağlanacak. Gece için “Derinin Oscarları” tanımını yapmışlar. Ben de başlığı öyle atayım.
Ruken Mızraklı ve Feryal Gülman arasında jüri masasında...
MESS... NEREDEN NEREYE
Sol-sağ çatışmalarının suikastlara, kanlı eylemlere kadar vardığı acılı bir süreçti.YILLAR önce merhum Turgut Özal MESS (Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası) başkanıydı.
Bir gece metal işverenleri sendikasının başkanı olarak hedefteki Turgut Özal’ın evi önünde sloganlar atılarak gösteri yapılır. Birkaç azılı kendini bilmez ise evin kapısına dayanmaya kalkışır. Turgut Özal’ın eşi Semra Özal, sabahlığının cebine evdeki tabancayı koyar ve kapıyı açarak çıkar dışarı.
Tabancayı gösterir. “Ne istiyorsunuz, bu saatte mesken masuniyetini ihlale kalkışıyorsunuz, ayıptır ayıp” der. Ses tonu ve tavrı kararlılığı yansıtmaktadır.
Grup dağılır.
....................
O günlerden bugünlere çok şey değişmiş. MESS’in 60. yılı bağlamında düzenlenen davete katılanlar arasındaydım.
MESS’in genç başkanı Özgür Burak Akkol salonda üyelere hitap ediyordu.
“MESS’teki eğitim bursundan bu yıl 5 bin öğrenci yararlanmakta. Hepsi de sendikamızı oluşturan iş yerlerinde çalışanların kızları, oğulları... Toplam değer açısından ülkemizin burs veren
en büyük 5 kuruluşundan biriyiz.”
Konuşmanın burasında sahnedeki
yansıya bir baba-oğulla yapılan röportaj geliyor. Baba, MESS iş yerlerinden birinin çalışanı. Oğlu ise MESS’in bursuyla eğitim almakta. Baba, oğulun omuzuna el atmış.
“Onun gelecekte -belki de- aynı fabrikada üst düzey çalışanlardan biri olacağının gururuyla dolu olduğu” mesajını veriyor.
Evet... Çalışma barışı için güzel bir görüntü. Salonda “metal iş kolunun işçi sendikası üyeleri de” vardı. Ben de “nereden nereye” diye düşünerek yanımdakilere “Turgut-Semra Özal anısını” anlattım.
.....................
MESS ayrıca 11 ilde 3 bin 500 öğrenciye “kodlama eğitimi verildiğini” söyledi.
Aralarında Harvard, MIT gibi ABD’nin en iddialı üniversitelerinden öğretim üyelerinin de katıldığı güncel bir eğitim programı uygulanıyormuş.
Bugüne kadar 6 bin çalışan faydalanmış.
Ayrıca MESS Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ile üye iş yerlerindeki çalışanların özel sağlık kurumlarından hizmet alması sağlanmaktaymış. 560 bin tedavi hizmetinin yanı sıra 15 bin ameliyatta çalışanlar
bu özel sigortadan yararlanmış.
.....................
Bir de “Dijital Fabrika” projesini anlattı Özgür Burak Akkol...
Metal endüstrisini 4.0 dijital dönüşümde söz sahibi yapacak dünya standartlarında bir “teknoloji merkezi” açıyor MESS...
MEXT projesi 8 bin metrekareye kuruluyor. Harvard ve MIT üniversitelerinin iş birliğiyle 30 bin çalışana en ileri eğitim içerikleri sunulacak.
Üye iş yerlerinde de “dijital dönüşüm” sağlanacak. Bunlar güzel şeyler.
GÖZLER İZMİR’DE...
İZMİR, “güzel İzmir...” Her gidişimde içimde hoş kıpırtılar hissederim. Çarşamba günü ve gecesi İzmir’deydim. Gene bu duyguları yaşadım. İzmir’de “Liyakat Derneği” bir etkinlik düzenlemişti.
Ertuğrul Özkök’le birlikte meslektaşımız (Milliyet Ege yazarı) Gözde Yener Birman’ın moderatörlüğünde söyleşecektik.
“Söyleşi-şov” formatında bir proje tasarlamış Gözde. Adını da “Afilli Sorular” koymuş. Önce Şevval Sam, Erol Evgin ve
Cem Yılmaz’ın bize video görüntüleriyle yönelttiği soruları cevaplayacaktık. Sonra da salondan gelecek soruları.
..................
Gişe geliri de TEV (Türkiye Eğitim Vakfı) “Askıda Kariyer Burs Fonu’na” verilecekti.
Merhum Vehbi Koç’un kurduğu ve emekli olduktan sonra da çalışmasını sürdürdüğü üç vakıftan biridir TEV... Çok ciddi bir kurumdur.
Epey süredir büyük yakınlığını gördüğüm bir dostuma ya da doktora hediye almak yerine onların mezun olduğu fakülteden bir öğrenciye TEV’den yıllık burs veriyorum.
Adına burs verilen kişiye çok zarif bir sertifika sunuyor TEV. Geçen yıldan beri TEV düğün, nişan, nikâh, doğum günü veya kurumların önemli günlerinde düzenlenen davetlere özel tasarım büyük metal bir çiçek imkânı da sunuyor. Çöpe gidecek çiçek yerine bir öğrenciye burs veya burs havuzuna katkı çok daha değerli değil mi?
İşte hem Vehbi Bey’i anmak, hem de TEV’e mütevazı bir katkı sağlamak için seve seve gittim İzmir’e...
Süre iki saat olarak saptanmıştı ama üç saati aştık. İzmir insanının sıcaklığını paylaştık. Sonra da İzmir’in son yıllarda gözde mekânlarından “La Cigale’de” Liyakat Derneği’nin konuğu olduk.
“Ülkemizdeki gençlerin maddi imkânlarla desteklemek, girişimcilere omuz vermek” amacıyla kurulan ve güzel hizmetler sunan Liyakat Derneği’nin Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleriyle güzel bir gece geçirdik.
Liyakat Derneği’nin Başkanı Sevgili Berkay Eskinazi ile de -onunla yıllar önce yaptığımız gibi- bir kez daha tango...
Ayrıca Göztepe Kulübü’nün Satış ve Pazarlama Direktörü Gülören Altın’la söyleşimizde “yeni Göztepe Stadı’nı” dinledim.
26 Ocak’ta Beşiktaş maçıyla açılacak olan Göztepe Stadı “ikonik stat” konseptli.
Şimdilik ayrıntı veremiyorum.
Ancak Binali Yıldırım’ın dünkü ziyaretinde sadece bir ayrıntı açıklandı. Stadı çevreleyen çatıda yürüyüş yolu olacak.
...................
Bizi Roma’daki evinde ve Toscana’daki bağlarında ağırlayan Mete Nisari bu etkinlikte aracı olmuştu.
Onunla da hasret giderdik.