Salonda alkış seli sürerken oyunun aktörlerinden Mete Horozoğlu, arkadaşları adına izleyicilere teşekkür etti.
Onu “NEFES- Vatan Sağolsun” adlı ses getiren filmde yüzbaşı Mete olarak da hatırlarsınız.
Şöyle noktaladı kısa teşekkür konuşmasını:
“Size kulisteki davetimizde birer kadeh şarap bulamadığımız için üzgünüz!..”
Harika bir oyun izlemiştik.
Sonra...
Kulise geçildi, oyuncularla ve diğer katkısı olanlarla birer kadeh eşliğinde sohbet edilecekti.
Ancak...
Sunum tepsilerinde sadece kola cinsi meşrubat ve meyve suları vardı.
“Bu ne iştir” diye öğrenmek için yetkililere sordum.
Aldığım cevap “yeni yönetmelik nedeniyle alkollü içecek servisi yasaklandı” oldu.
Yönetmeliği başından sonuna kadar okumuştum.
Ama “böyle bir yasaklama algılamam“ olmamıştı.
Yönetmeliğin amacının “gençleri alkolden uzak tutmak olduğu” yolundaki “resmi” açıklamalarla bu durumun uzak yakın ilgisi yoktur.
Salondaki herkes 18 yaşın ve dahası -o çok garip “genç” tanımının kapsamındaki- 24 yaşın üzerindeydi.
Herkes şaşırmıştı.
“Olacak şey değil” yorumları yapılıyordu.
Yıllar boyu belediyeye ait Lütfi Kırdar Cemal Reşit Rey salonlarındaki konserlerden sonra alkollü içki yasağının “saçmalığını” yazmıştık.
Tam bu “ucube” uygulama nihayet kalkmışken ve rahat nefes alınmışken son yönetmelikle yasakların işte sunturlusu karşımızda.
Artık tüm kültürel etkinliklerde “alkollü içecek yasağı” geldi.
Yönetmelikteki “15 yaşından küçüklerin de bulunabilecekleri sanat etkinliklerinde alkollü içecek” kırmızı kartı anlaşılan tiyatrolara, konserlere de çıkarılmış.
Bu bir “hayat tarzı dayatması” değil de nedir?
Eğer salonda 18 yaşından küçükler varsa, içki istediğinde “kimlik kartı” istenir, yaşı tutmuyorsa veya “kimlik kartını göstermemek için” direniyorsa “alkollü içki” verilmez.
Zaten bu durumda olanlar birkaç kişiyi geçmez.
Mekânın yöneticisi bu denetlemeyi kolayca yapabilir.
18 yaşından yukarıda olanlara ise böyle bir yasak uygulaması saçma olur.
Oy verebilen, evlenebilen, şirket kurabilen, kısacası reşitlerin bütün medeni haklarını kullanabilen yetişkinlere nasıl yasak düşünülebilir?
Çağdaş Batı demokrasilerinde de kural budur.
Sadece ABD ve birkaç ülkede yaş sınırı 21’dir.
Yani akıl alır gibi değil.
Anlattığım tür denetimin gereğine sonuna kadar inanıyorum.
Ama...
AB normlarındaki hayat tarzımızın eksen kaymasına hayır.
Kimse “aksırıncaya, tıksırıncaya kadar içmek” derdinde değil.
Demokrasinin her alanında “ne bir adım geri, ne bir adım fazla, AB’de nasılsa öyle” demek ve bunu istemek hakkımızdır.
ALTERNATİF ‘ALDATMA’