Ayran kabartmak

LİBYA Devlet Başkanı Muammer Kaddafi konuk olarak gittiği İtalya’da, Başbakan Berlusconi’yi daha ilk karşılaşmada “morarttı.”
Uçaktan, göğsünde “Ömer El Muhtar’ın idama mahkûm edilmek üzere tutuklandığı anı gösteren fotoğrafı” asılı üniformasıyla indi.
İtalyan sömürgeciliğine karşı “Çöl Aslanı” diye anılan ve Libya halk direnişinin lideri

olan, bu nedenle İtalyanlar tarafından idama mahkûm edilen Ömer el Muhtar, “özgürlük mücadelesinin” efsane ismiydi.
Darbeyle Libya’nın başına geçen ve 40 yıldır ülkenin tek adamı olan eski Albay Kaddafi, bu tavrıyla çizdiği vitrin olarak İtalyanlara geçmişin acılarını hatırlatmış oluyor.
Ama... Asıl mesaj, kendi halkına...
İtalya’ya posta koyan lider görüntüsü içeride prim yapar.
Kaddafi, bu zengin damarı besleyecek başka tavırlar da koyuyor.
Örneğin... Korumasını İtalyan güvenlik güçlerine bırakmayışı ve “Libyalı Amazonlar” diye anılan kadın güvenlikçileriyle çevrili olması... Muazzam çöl çadırını, Roma’nın ünlü parklarından Doria Pamphili’ye kurdurtarak 3 gün 3 gece orada kalacak olması...
Bunlar, İtalya’nın işgal sürecinde ya direnişlerin bastırılması, ya da toplama kamplarındaki insanlık dışı koşullar nedeniyle nüfusunun yarısını yitiren Libya ulusunun yüreklerini serinletiyor.
Özellikle eğitim ve kültür çıtası yeterince yüksek olmayan toplumlarda liderlerin efelenmeleri olumlu psikoloji üretir.
Böyle bakarsak... Türkiye BaşbakanıErdoğan’ın Davos’taki “van münits” tavrının siyasette getirisi daha iyi anlaşılır. İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e Davos’ta “Siz zaten adam öldürmeyi iyi bilirsiniz” diye suçlaması ve paneli terk etmesi gözlemlere göre son seçimlerde AKP oylarını hiç de azımsanmayacak oranda yükseltmiştir.
Dışarıda ve içeride eleştiriler, zaten AKP’ye oy vermeyecek olanları daha da bilemiştir. O kadar...
Buna karşılık... “Davos Fatihi” unvanı, tabanda ayranları kabartmıştır.

BAYTAŞİ TARİKATI YEMEN’DE 
BU köşede daha önceleri de yazdım.
Eski Turizm Bakanlığı Müsteşarı ve TÜTAV (Türk Tanıtma Vakfı) Başkanı Kemal Baytaş, onu sevenler tarafından “şeyh” ilan edilmiştir.
Tarikatı “Baytaşi” diye anılır.

Alkol yasağı olmayan ama laiklik zorunluluğu kesin olan bu tarikat, çok geniştir.
Politikacılar, gazeteciler, yargı mensupları, askerler, avukatlar, işadamları, diplomatlar damardan Baytaşidirler...
Kemal Baytaş, Türk-Çin, Türk-Rus derneklerinin de başkanıdır.
Çin Devleti tarafından “Halk ve Dostluk Büyükelçisi” unvanı verilmiştir.
Baytaş, son olarak şeyhlik haritasını Yemen’e de genişletti.
Yemen gezisindeki yemekte ülkenin en büyük işadamlarından biri olan Şeyh Muhammed bin Yahya, bunu şöyle ilan etti:
Onur konuğum Şeyh Kemal Baytaş, Türkiye’de tanınmış bir devlet duayenidir. Onun şeyhlik nüfuzu Türkiye sınırlarını da aşıyor. Ben Yemen Şeyhi’yim. O, âlemlerin şeyhidir. Bu nedenle kendisi benim de şeyhim oluyor. Ben şimdi şeyhlik nüfuz ve otoritemin yüzde 50’sini Kemal Bey’e devrediyorum.
Kemal Baytaş bundan böyle Yemen’in de şeyhi olmaktadır. Baytaş, Yemen-Türk Dostluk Cemiyeti’nin kurulması için bize rehberlik yapacak. Burada bir Türk Kültür Haftası yapılması dostluğumuzu daha da derinleştirecektir. Türkiye ve Türkler başımızın tacıdır. Bugünkü Türkiye varlığını Atatürk’e borçludur. Yemen’deki İsmet Paşa karargâhını büyük bir saygınlıkla müze olarak muhafaza ediyoruz. Biz birbirimizden kopuk olursak yabancı dış odaklar aramıza nifak sokuyorlar. Buna izin vermemeliyiz. Yaşasın Türkiye-Yemen Dostluğu.
Yemen’in en gözde restoranında yapılan bu konuşmayı davetliler ayakta alkışladı.
Büyükelçi Mehmet Dönmez, konuşmayı, “Diplomasi hayatımda tanık olduğum en samimi bir olayı yaşamakla müstesna bir memnuniyet duyuyorum” söylemiyle değerlendirdi.