Cumhuriyetimiz 100. yılına yaklaşmakta.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı coşku ve mutlulukla kutluyorum.
Ulusal onurumuz olan Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ümüzü ve minnet borçlu olduğumuz kurucu kuşağı yürek dolusu sevgi ve saygıyla anıyoruz.
.........
Aşağıda yüce Atatürk’ten seçme söylemler sunuyorum:
Ben düşündüklerimi sevdiklerime
olduğu gibi söylerim.
Çünkü ben bir halk adamıyım.
Yanlışım varsa halk beni tekzip eder.
..........
İstesem askeri dikta kurarak ülkeyi öyle yönetebilirdim.
Ama, tek düşüncem, ulusum için bir çağdaş devlet yaratmaya gayret etmekti.
.........
Hükümetin iki hedefi vardır: biri milletin korunması, ikincisi milletin refahını sağlamak.
Bu iki amacı gerçekleştiren hükümet iyidir, gerçekleştiremeyen kötüdür.
......
Uluslar ailesinde, Türkiye Cumhuriyeti yararlı, çalışkan, barışsever bir üye olarak hizmet etmek ister.
......
Savaşın ne korkunç bir felaket olduğunu bilmeyen bazı liderler, saldırgan amaçlar gütmektedir.
.....
Milliyetçiliğin anlamını bozarak kendi uluslarını aldatıp yanlış yola sürüklüyorlar.
......
Savaş patlak verse, uluslar bunu önlemek için kaynaklarını ve askeri güçlerini birleştirirler.
Bunun en hızlı ve etkili yolu, saldırganlığın yarar sağlamayacağını saldırgana gösterecek olan bir uluslararası kuruluş yaratmaktır.
......
Sürekli barış isteniyorsa kitlelerin durumunu iyileştirecek uluslararası önlemler alınmalıdır.
.....
İnsanlığın tümünün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları, haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir.
......
Ulusun yaşamı tehlikeyle karşılaşmadıkça savaş bir cinayettir.
.......
Türkler bütün medeni milletlerin dostlarıdır. İlkeler çeşitlidir. Ama uygarlık birdir.
Bir ulusun ilerlemesi için bu biricik uygarlığa katılması gereklidir.
.......
Güneşin doğuşunu nasıl görüyorsam, mazlum milletlerin harekete geçerek bağımsızlığa kavuşacaklarını da açıkça görüyorum.
.......
Barış, uluslararası refaha ve mutluğa eriştiren en iyi yoldur.
.......
Türk milletinin, yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.
......
Yeryüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.
Az zamanda çok ve büyük işler yaptık.
Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan, Türkiye Cumhuriyeti’dir.
........
Yurdumuzu dünyanın en mamur ve medeni memleketleri düzeyine çıkaracağız.
Milletimizi en geniş refah araçlarına ve kaynaklarına kavuşturacağız.
Ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracağız.
.........
Yeni Türk toplumu, yeni alfabesiyle, ulusal tarihiyle, özleştirilen diliyle, sanatları ve müziğiyle, teknolojik kuruluşlarıyla, tüm haklarda eşit kadın ve erkekleriyle, son birkaç yılın eseridir.
........
Yüksek bir insan toplumu olan Türk milletinin tarihi bir niteliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.
Büyük millet olduğumuzu bütün medeni âlem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır.
..........
Sorun, ölmek değildir. İdeallerimizi biz ölmeden önce gerçekleştirmektir.
Demokrasi, bireylerin serbestçe gelişmesine imkân verir, iktisadi özgürlüğü ve özel teşebbüsü engelleyen devlet işlemlerinden kaçınır.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Teşekkürler Sayın Can Kıraç
8 KURTULUŞ SAVAŞI KAHRAMANI VE İSTİKLAL HİKÂYESİ
Türkiye’nin kaderini belirleyen, ülkemizi işgal kuvvetlerinden kurtararak bağımsız ve güçlü Cumhuriyetimizi kurmamızı sağlayan Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılmıştır.
Atatürk bu efsanenin bütün bir ulusun eseri olduğunu şöyle vurgulamıştır:
“Türk milletinin olağanüstü başarıları, bu arada son yıllardaki siyasal ve sosyal reformları, ulusun kendi eseridir.
Millette bu yetenek olmasaydı hiçbir güç onu bu yönde harekete geçiremezdi.
İlham ve kuvvet kaynağı, doğrudan doğruya Türk ulusunun bilinci ve vicdanıdır.”
Yüce Atatürk’ün yanında savaşan komutanlarımızı, tüm şehitlerimizi, gazilerimizi saygıyla anıyoruz.
Ve...
Cumhuriyet’in kuruluşuna uzanan Kurtuluş Savaşı’mızın bazı simge isimlerini şükranla ve saygıyla analım.
Kadın, erkek, çocuk, yaşlı tüm milletin bir olduğu bu mücadele, başta Atatürk olmak üzere kahramanlıklarıyla duygulandıran karakterlerin zaferidir. Listemizi cesaretleriyle tüm bir ulusu etkileyen Kurtuluş Savaşı’nın 8 kahramanına adıyoruz.
Şahin Bey
Asıl adı Mehmet Sait olan Şahin Bey, Fransız işgal kuvvetlerine erzak taşıyan 150 arabalık konvoyu bozguna uğratmış, Antep’in kurtuluş mücadelesini başlatmıştı. Tarihe “Düşman cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez” söylemiyle geçti.
Gördesli Makbule
Makbule Hanım, Gördes’in köklü ailelerinden birinin kızıydı. Henüz 19 yaşındayken eşiyle beraber Kuvayı Milliye güçlerine katılmış ve Yunan kuvvetleriyle çatışmalarda yer almıştı. Yiğitliğiyle silah arkadaşlarına destek veren Makbule Hanım, henüz 22 yaşındayken Akhisar’da şehit düşmüştü.
Sütçü İmam
Kahraman-maraş’ta imamlık yaparak ve geçimini süt satarak sağladığı için asıl adı olan Ali yerine “Sütçü İmam” olarak tanınırdı. Düşman askerlerinin 3 Türk kadınına sarkıntılık yapması ve peçelerini açmak istemeleri üzerine düşmana ilk kurşunu atan Sütçü İmam oldu. Kahramanmaraş’ta kurtuluş hareketini o yiğit adam başlatmıştı.
Satı Çırpan
Kurtuluş Savaşı sırasında cepheye silah taşıyarak Milli Mücadele’ye omuz veren Satı Çırpan, savaş öncesinde çiftçilik yapıyordu. Büyük zaferden sonra köyünün muhtarı oldu. Satı Çırpan, TBMM’ye giren ilk kadın milletvekillerinden biriydi.
Fevzi Çakmak
Türkiye’nin Atatürk’ten sonra ikinci ve son mareşali olan Fevzi Çakmak, mücadele için çok önemli bir komutandı. İstiklal mücadelesinde özellikle de Sakarya Meydan Muharebesi, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde büyük katkılarıyla anılan kahramanımızdır.
Nezahat Onbaşı
Nezahat Onbaşı babasıyla birlikte cephede savaşmaya başladığında henüz 9 yaşındaydı. 12 yaşında “Onbaşı” rütbesini aldı. Konya İsyanı, I. ve II. İnönü Savaşları, Sakarya ve Gediz muharebelerinde silah taşıyarak, Kurtuluş Savaşı’nın kahramanları arasında yer aldı.
Yörük Ali
Yunan işgali altındaki Aydın’da, “Malgaç Baskını’yla” düşmana ilk darbeyi vuran efedir. Silah arkadaşlarıyla birlikte İstiklal mücadelesini Ege’de o başlatmıştı. Alçak gönüllüydü. Halk arasında çok sevilirdi. “Efelerin Efesi” türküsüyle anılan kahramanımızdır. Evi Kültür Bakanlığı tarafından “Yörük Ali Efe Müzesi” olarak düzenlenmiştir.
Kara Fatma
Kurtuluş Savaşı’nın yiğit kadınıydı. Kara Fatma 300 kişilik Kuvayı Milliye güçleriyle beraber İzmit, Bursa, Adapazarı ve Bilecik’te işgalcileri büyük kayıplara uğrattı. “Bursa’nın işgalcilerden kurtulmasında önemli katkısı” oldu.