İzmit - Adapazarı - Gölcük - Düzce ve Zonguldak... 3 gün boyunca konuştuklarım arasında sadece bir kişi hayatından memnundu. Herkes burnundan solurken, Seğmen Danışmaz "Allah’a şükür iyi kazanıyorum" diyordu.
Seğmen Danışmaz, Zonguldak’ta pazarcılık yapıyor... Giysi tezgâhı var... O da yakın zamanlara kadar çok zorluk çekiyormuş. Çünkü... Belediye "pazarlarda kaliteli malların satılması" zorunluluğunu koymuş. Mal kaliteli olunca fiyatı da yüksek oluyor... Alıcısı az, kârı çok düşük... Ama krizden sonra belediye ıskarta ve defolu malların satışına izin vermiş. Ve Seğmen Danışmaz’ın da hayatı birden değişivermiş.
"Tezgâhımda mal yetiştiremiyorum. Defolu mefolu, ıskarta mıskarta demeyip çok ucuz görünce alıyorlar" diyor.
Ekonomik durumu gösteren bir simge bu.
Yörede ve son olarak Zonguldak’ta konuştuklarımızın hemen hepsi, siyasetçilere tepki gösteriyorlardı.
"Hiçbirini beğenmiyoruz. İp koptu artık" diyorlardı. Birkaç kişi Erdoğan’ı, Tantan’ı ve Derviş’i sordu, o kadar.
İşte ilginç bir gösterge...
Öbek öbek insanlar, MİLLİYET TIR’ında öfke patlamaları yaparken, içlerinden biri sesini yükseltti: "İnsanları kopyalıyorlar ya... Atatürk’ü kopyalasınlar, geri gelsin. Bizi bir o kurtarır" dedi.
Yani... Umut gene Atatürk...
Oysa... Yapılacak şey Atatürk’ü kopyalamak değil... O’nun ilkelerini özenle uygulamak... O’nu bugünün gereklerine göre doğru yorumlamak. Ödünsüz, sapmasız yolunda yürümek.
Yurttaşın bilinçaltında özlem var.
Zonguldak, Cumhuriyet’in ilk yıllarında "Türkiye’nin modern yüzü"ydü.
Yabancı konuklar - hatta krallar bile - mutlaka Türkiye Kömür İşletmeleri’nin sosyal tesislerine getirilirdi. Yüzme havuzları, kortları ve kömür işletme tekniğiyle yüz akıydı...
Şimdi ise inişte. Ekonomik krizle birlikte işsiz sayısı çok yüksek...
Türkiye Kömür İşletmeleri, ocaklarının 10’unu taşeronlara vermiş.
Oralarda ücret 200 milyon TL... Kaçak çalıştırılanlar da az değil. TTK’da ise ortalama ücret 700 milyon TL dolaylarında. Giydirilmiş olarak net 1 milyar, hatta 1 milyar 300 milyon alanlar var... Ama onlar yeraltında çalışan kazmacılar ve sayıları az.
Zonguldak’ta da ekonomik koşullar nedeniyle boşanmalar, depresyon sayısı artmış, intiharlar çoğalmış... Gasp olayları fazla değil.
Dinamik bir emniyet müdürü şehrin güvenliğini iyi sağlamış.
Ancak... Zonguldaklının öfkesi kabarmakta. Madencilerin 1991’deki yürüyüşleri anımsanırsa, tekin değildir!
Zonguldak pahalı bir kent.
İstanbul’un Tahtakale’si gibi, burada da Kuyumcular Çarşısı var. Ancak... Dolar ve mark, İstanbul piyasasından yüzde 1 - 2 pahalı.
Zonguldak’ta Karaelmas Üniversitesi’nin 5 bin öğrencisi var. Gençler "diploma" değil, "iş bulamamak" kaygısındalar.
İşadamı İshak Alaton’un formülü şöyleydi:
"Zonguldak kömür ocaklarında çalışanları evlerine gönderelim. Aylıklarını çalıştırmadan ödeyelim. TTK hiç üretim yapmasa, bugünkünden daha az zarar eder."
Hesabı doğruydu.
İlk kez bu yıl, TTK için bu formül geçerli değil. Zararı 100 milyon dolar aşağı çekilmiş.
Zonguldak’taki madenlerin sadece yüzde 20’si kömür... 32 çeşit zengin maden damarları daha var. Bunların işletme ve kiralama hakkı TTK’nın. Önümüzdeki dönemde bu madenleri de işleterek hem zarardan kurtulabilir, hem de ihracat yaparak döviz sağlayabilir.
Ayrıca... Yörede Dünya Bankası’na paralel olarak KOSKEP adlı iş geliştirme kuruluşu, dikkat çekici çalışmalar yapıyor. İlk kez kredi vererek, iş alanları göstererek bireylere kendi işyerlerini kurma olanaklarını açıyor.
Türkiye’yi bu hale getirenlere de siyasetten çekilip iş kurma olanağı sağlasa keşke...