Gazze’de çözümlerin önünde iki isim var. Biri Netanyahu…
İsrail’in varlığını sürdürmesi için “Hamas’ın bütün taburları, örgütü ve Gazze’deki lideriyle yok edilmesinde” kararlı. Diğeri ise Gazze’nin tünellerinden İsrail’e karşı savaşı sürdüren lider Yahya Sinwar.
Amerika tarafından daha 2015 yılında “özel olarak belirlenmiş küresel teröristler listesinde” yer almıştı. 2017 yılında Gazze şeridindeki Hamas’ın başına seçildi.
İlk söylemi “Şimdi sorun İsrail’i ne zaman ortadan kaldıracağımızdır.”
BBC’den Frank Gardner şöyle bir soruyu gündeme getirdi. “Yahya Sinwar ortadan kayboldu. Nerede?
Dronlar, elektronik dinleme cihazları, insan muhbirler, İsrail istihbaratı ve bubi tuzaklarıyla dolu tünellerdeki İsrail askerleri aylardır onun nerede olduğunu keşfetmeye çalışıyor.”
Yazıyı Frank Gardner’den seçmelerle sürdüreyim.
Hamas içinde Gazze yönetimine yükselen Yahya Sinwar.
YÜRÜYEN ÖLÜ ADAM
Karbeyaz saçları ve simsiyah kaşları olan Sinwar, Gazze’deki Hamas’ın lideri ve İsrail’in “bulmaya odaklandığı” adam. 7 Ekim’de 1200 İsraillinin öldürüldüğü ve 200’den fazla İsraillinin kaçırıldığı baskından öncelikle o sorumlu tutuluyor.
İsrail savunma kuvvetleri sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari kalemin kırıldığını açıkladı. “Yahya Sinwar Hamas komutanıdır… Ve o yürüyen ölü bir adamdır. Altındakilerin de hepsi yürüyen ölü adamlardır.
İzzeddin el Kassam tugaylarının lideri Muhammed Deif’de…”
İsrail Yahya Sinwar’ın yeraltında bir köşeye sıkıştırıldığına, korumalarıyla birlikte tünellerde saklandığına ve sinyalin izlenip yerinin belirleneceği korkusuyla kimseyle iletişim kurmadığına inanıyor.
Ebu Zamar çocuklarıyla birlikte Hamas tünelinde.
KAYA GİBİ SERT
Ebu İbrahim olarak bilinen Yahya Sinwar 61 yaşında. Gazze şeridinin güney ucundaki Han Yunus mülteci kampında doğdu. Filistinlilerin “el-Nakba (felaket)” olarak adlandırdığı süreçte yüzbinlerce Filistinli gibi mülteci oldular. Sinwar, Han Yunus’ta ortaokulu bitirdi. Ardından Gazze İslam Üniversitesi’nden mezun oldu. Müslüman Kardeşler “mülteci kamplarından yoksulluk içinde camilere giden gençleri etkilemeye” yoğunlaşmıştı. Yahya Sinwar’da o gençlerden biriydi.
Henüz 19 yaşındayken “İslami faaliyetler” nedeniyle tutuklandı. Ardından 1985’te tekrar tutuklandı.
Hapishanede Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’in güvenini kazandı. Daha o genç yaşında Hamas’ta isim yapmıştı.
Yahya Sinwar Hamas’ın “iç güvenlik örgütü El Mecd’i” kurdu.
Henüz 25 yaşındaydı. Adı korkuyla anılıyordu.
“İsrail’le işbirliği yaptığından şüphelenilen herkesi yakalatıp, infaz ettirmesiyle hem çekinilen, hem sayılan” bir yüksek profil çizmişti. İnfazların bir kısmını bazılarını kendi elleriyle yaptı.
Ve bundan gurur duyuyordu.
Yahya Sinwar’la 4 kez röportaj yapan İsrailli gazeteci Yaari bir defasında İsrail’le işbirliği yaptığından şüphelenilen muhbiri, adamın kardeşine öldürttüğünü söylüyor. Muhbiri bir çukura yatırtmış, kardeşi tarafından canlı canlı gömmesi emrini vermiş. Kendi infazlarından bazılarını ise palayla gerçekleştirmiş.
1988’de İsrail tarafından “12 Filistinliyi öldürmekten” suçlu bulunmuş ve “4 ömür boyu hapis” cezasına çarptırılmış.
İsrailli uzmanlar Yahya Sinwar’ı tahlil ettiler. Onlar “Sinwar kalibresinde bir lider psikopat olamaz” görüşündeler.
Terör örgütlerinin, yıkıcı tarikatların ve diktatörlerin çoğunda “habis narsisim” olduğuna işaret ediyorlar ve Sinwar’ın da böyle birini olduğunu vurguluyorlar.
Onu İsrail hapishanesinde iyi tanıyan gardiyanlar düzenli bir günlük rutin sürdürdüğünü gelece dönük planlama yaptığını söylüyorlar.
Sinwar’ın Hamas içinde bu kadar popüler olmasından nedenlerinden biri de kesinlikle “yolsuzluktan uzak” görülmesidir.
Ayrıca…
Kendini ve arkadaşlarını satmamış, kendi görüşlerinin bedelini ödemeye hazır, ölüm korkusu yok.
Hapishanede İsrail ajanları ona “artık terörist faaliyetlerinde bulunmayacağına” dair bir beyan imzalamasını dayatmışlardı.
İmzalarsa serbest bırakılacaktı.
Ama Sinwar imzalamadı.
Yahya Sinwar (sağda) Samar Abu Zamar ile düğünü sırasında
GİRİŞ ŞARTLARI
Yahya Sinwar’ın yönetimindeki Hamas’a giriş için “dini koşullar” önde geliyor. Şöyle ki…
“Gazze’deki belirli bir camide en az 3 yıl boyunca namaz kılan ve üst düzey örgüt üyelerinin en az 3 yıldır tanıdığını gösteren referans.
Askere alınacakların Gazze’deki El- Ezher Üniversitesi’nde lisans diploması almaları…
Örgütte savaşanlar arasında doktorlar ve avukatlar da dahil olmak üzere eğitimli kişiler çok.”
Örgütün sözleşmesinde “Hamas’ın amacının İsrail devletini ve tüm Yahudileri yok etmek” olduğu açıkça yazılı. Gazze’li çocuklara okullarda “İsrail devletine ve tüm Yahudilere karşı nefret öğretisi” yapılmakta.
Sinwar, İsrail Hapishanesinde diğer Hamas’lı arkadaşlarıyla.
HAPİSHANE YILLARI
Sinwar yaşamının büyük bir bölümünü -22 yıldan fazla- İsrail hapishanelerinde geçirdi. Kendini mahkumlar arasında “lider” olarak konumlandırdı.
Hapishane yetkilileriyle onlar adına müzakere etti. Mahkumlar arasında disiplin sağladı. İsrail yönetiminin o yıllardaki Sinwar için değerlendirmesi şöyle:
“Zalim, otoriter ve olağanüstü dayanıklılık yeteneklilerine sahip. Kurnaz ve manipülatif, az şeyden memnun. Ölümüne sır saklıyor. Karizmatik…
Sorgulanma yapanlar için çok zor adam.”
Sinwar hapishanede İbraniceyi öğrenmişti, akıcı bir şekilde konuşuyordu. İsrail’le ilgili çok sayıda kitap okudu. Bir İsrailli askerin kaçırılması üzerine yapılan takasta bir Filistinli mahkumla birlikte serbest bırakıldı.
Onlarca defa suikasttan kurtuldu.
Şii İran ile Sünni Hamas arasında anlaşmayı sağladı. Çünkü hedefleri aynıydı.
“İsrail’i yok etmek, Kudüs’ü kurtarmak…”
İsrail 8 aydır işte bu adamın peşinde.