Rusya ve Ukrayna heyetlerinin İstanbul’da görüşmeleri Putin’le Erdoğan’ın telefon konuşması sonucu gerçekleşti.
Bu iki liderin telefon konuşması için önemli bir ayrıntı…
BBC World Affairs Editörü John Simpson’un haberine göre, geride kalan perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Rusya Başkanı Putin aramış.
Kaynağı Cumhurbaşkanı Sözcüsü ve Başdanışmanı İbrahim Kalın.
……………
O satırları aynen yansıtıyorum…
Perşembe öğleden sonra, Başkan Vladimir Putin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı aradı ve ona “Rusya’nın Ukrayna ile bir barış anlaşması için kesin taleplerinin neler olduğunu da” söyledi.
Telefon görüşmesi bittikten yarım saat sonra, Erdoğan’ın önde gelen danışmanı ve sözcüsü İbrahim Kalın ile görüştüm.
Kalın, görüşmeyi dinleyenler arasındaydı.
Simpson, “Rusya ile Ukrayna arasında arabulucu olmak için Türkiye’nin kendisini büyük bir özenle konumlandırdığı ve bu çabasının işe yarayacağı” görüşünde.
Gerçekten, heyetlerin İstanbul’da görüşmelerine yeşil ışık yakmak üzere ilk hareketin, inisiyatifin, deparın Putin’den gelmiş olması önemlidir.
“Dekor” olsun diye, laf ola bir görüşme değil, ciddi bir niyet ortaya koyuyor.
İKİ GRUP İSTEK
Putin’in “ciddi olduğunun” bir diğer işareti de Erdoğan’a isteklerinin neler olduğunu tek tek sıralaması.
Ve daha da önemlisi…
“En zor sorunlar için kendisinin Başkan Zelenskiy ile yüz yüze görüşmesi gerekeceğini” söylemiş olması.
Putin ilk kez “Zelenskiy’le yüz yüze görüşmeyi” telaffuz etmiş oluyor.
………………
Türkiye dış politikası gerçekten tarihi önemde bir senaryoyu ve o senaryodaki yerini satır satır, sayfa sayfa inşa etti.
Mukayese için bu iddiadaki İsrail’i örnek vereyim.
İsrail inisiyatifi sonucu BAE (Birleşik Arap Emirlikleri), Bahreyn ve Fas Dışişleri Bakanları ile ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in bir araya gelme olayı gerçekten tarihi…
İsrail Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü uzmanı Yoel Guzansky “iri övgülerle” şu yorumu yaptı:
Birçok yönden İsrail, meydana gelen her türlü gelişmenin merkez üssü.
İsrail sadece Rusya ile Ukrayna arasında değil Arap ülkeleriyle Washington arasında da arabulucu. (NYT, 27 Mart)
İsrail’in arabuluculuk katkısı elbette yadsınamaz.
Ama…
Putin’in arabuluculuk için -bir bakıma- Türkiye’yi tercih etmiş gibi izlenim vermekte olduğu da bir gerçek.
Sonuç almasını dileriz.
Çünkü çok zor bir süreç…
Sadece şartlar ve çözümler için akılcı formüller bulmak yeterli değil.
Bir yandan Putin’in, diğer yandan Zelenskiy’in kendi imajlarını da gözeten, duygularını, egolarını dikkate alan kuyumcu özenini gerektiriyor.
PUTİN’İN ŞARTLARI
Putin’in Erdoğan’a emanet ettiği şartlara geçelim.
BBC editörü Simpson, “Kalın’ın kendisine söylediği şartların iki kategoride olduğunu” yazdı.
İlk kategori de yer alan isteklerin Kalın’ın gözünde “çok da zorluk taşımadığı” izlenimini almış.
Şöyle ki:
Bunların başında Ukrayna’nın “tarafsız olması, NATO’ya katılmak için başvurmayacağını taahhüt etmesi” geliyor.
Ukrayna bir tür silahsızlanma sürecinden geçme şartını da kabul etmeli…
Ukrayna’da Rus dilini korumaya alması, nazifikasyon sorununda tavır koyması koşulları da bu kategoride…
Kendisi Yahudi olan ve bazı aile mensupları Holokost’ta ölen Zelenskiy için “Nazi” kavramı zaten rahatsız edici.
O nedenle, Zelenskiy’in Neo-Nazizm’i kınaması ve bu tür örgütleri sıkıştırma taahhüdü yeterli olabilir.
……………..
John Simpson, “Kalın’ın ikinci kategoride yer alan şartlar için ayrıntı vermediğine” işaret ediyor.
“Kalın, bu meseleler hakkında çok daha az spesifikti” diyor.
Sadece “Doğu Ukrayna’daki Donbas’ın statüsünü içerdiğini ve Kırım’ın statüsünü vurguladığını” belirtmekle yetinmiş.
BBC News’daki satırlar bu koşullarda görüşmelerin çetin olacağı öngörüsünü şöyle yansıtıyor.
Kalın ayrıntıya girmese de “Rusya’nın Ukrayna yönetiminden doğu Ukrayna’daki topraklarından (Donbas) vazgeçmesini talep edeceği” tahmin ediliyor.
Bu da çok çekişmeli görüşmelerin habercisi.
Diğer varsayım ise “Rusya’nın, Ukrayna’dan 2014 yılında yasa dışı olarak ilhak ettiği Kırım’ın artık gerçekten Rusya’ya ait olduğunu resmen kabul etmesini” isteyeceği…
Eğer durum buysa Ukrayna’nın yutması için çok acı bir hap.
Çünkü…
Rusya’nın Kırım’a sahip olması için hiçbir yasal hakkı yok.
Komünizmin çöküşünden sonra Rusya “Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olduğunu” kabul eden bir anlaşma imzalamıştı.
Kendisinin iktidara gelmesinden çok önce gerçekleşen bu imzayı Putin her zaman bir “oldubitti” olarak yorumladı.
BBC’ye göre, gene de Putin’in talepleri genellikle korkulduğu ve beklendiği kadar sert değil.
Rusya’nın Ukrayna’da uyguladığı şiddet, kan ve yıkıma değmiyor.
İşte bu nedenlerle Putin’in ateşkes ve barış görüşmeleri başlatmak üzere inisiyatif alması için Türkiye’yi seçmesi bir “umut ışığıdır.”
Putin’in ikinci kategori sorunların çözümü için Zelenskiy’le yüz yüze görüşebileceğini de ilk kez telaffuz etmiş olması “umut ışığı voltajını” yükseltiyor.
PUTİN’İN SAĞLIĞI
BBC editörü, “Vladimir Putin’in sağlığını” da İbrahim Kalın’a sormuş:
“Putin’in hasta hatta muhtemelen akli dengesinin bozuk olduğuna dair söylentiler var, kendisinde bir tuhaflık sezdiniz mi?”
Kalın’ın cevabı “Hiç de değil. Görünüşe göre Putin söylediği her şeyde açık ve netti” olmuş.
İyi haber…