CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “işine son verdiği” danışmanlarından biri de Amerikalı Jeremy Rifkin…
Bu “ünlü” diyebileceğimiz bilim adamı daha önce Angela Merkel, Çin Başbakanı Li Keqiang, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İtalya -eski- Başbakanı Romano Prodi gibi politikacılara da danışmanlık yaptı.
“Üçüncü Endüstri Devrimi” adlı kitabı NYT’nin en çok satanlar listesine girdi.
“Darwin Teorisi karşıtı” olarak yorumlanan yayınları ile ilgi odağı oldu.
Buna karşın bazı bilim çevrelerinden “salak, şarlatan, şöhret peşinde koşan” gibi ağır yargılar da var.
Rifkin, Kılıçdaroğlu’nun kampanyası sırasında Türkiye’ye gelmemiş, sadece ekrandan Kılıçdaroğlu’nun
“2. yüzyıl vizyonu” bağlamında 20 dakikalık
bir konuşma yapmış.
Ücreti yüksek biri Rifkin.
Onu “seçim kazandırma danışmanı” sananlar olmuştu.
Ama değil.
Oysa Amerika’da “seçim kazandıran marifetli” uzmanlar var ve başka ülkelerin politikacılarına da hizmet veriyorlar.
Onlardan Jilkof’un başkan seçilmesi sürecini anlatıyorum. Jilkof bu süreçten sonra “Putin’e el vermiş ve onun Rusya Bakanı seçilmesini” sağlamıştı.
Okurken
eğleneceksiniz de.
Ancak önemli bir
“ön not” düşeyim.
Anlatacaklarım bağlamında Rusya’yla, Türkiye’nin, “Rusya’nın Halk Partisi” ile Atatürk’ümüzün kurucusu olduğu CHP’nin, alkolik ve boğazına kadar yolsuzluklara bulaşmış Yeltsin’le, Sn. Kılıçdaroğlu’nun arasında kesinlikle ve asla bir bağ, benzetme, paralel ya da ima aramaya kimse kalkmasın.
Sadece dünya seçimler tarihinden bir yaprak açıyorum.
Günümüzde de örnekleri az değil.
Ancak…
Darwin nazariyesindeki “sadece güçlülerin türünü, hayatını sürdürebileceğini” hatırlatmakta yarar var.
Partiler için de bu kural geçerlidir.
…………..
Yıl 1996…
Komünist rejim çökmüş, Sovyetler Birliği
dağılmıştı.
Yeni devletin adı Rusya Federasyonu’ydu.
Başında Yeltsin vardı.
“Başkanlık seçimlerine gene aday olacağını” duyurdu.
Yeltsin “adaylığını açıkladıktan” hemen sonra yapılan kamuoyu yoklamalarının ortaya koyduğu durum şöyleydi:
Genadi Zuganov: %50-55
General Lebed: %30-35
Başkan Yeltsin: %2-8
Ekonomiyi IMF’ye teslim eden, Rusya’nın yer altı ve yer üstü zenginliklerini “özelleştirme” adı altında yok pahasına yağmalatan, halkın işsiz ve aşsız kalmasına neden olan Yeltsin’i halk artık istemiyordu. Onun “alkol bağımlısı” oluşu, ciddi sağlık sorunları ve dengesiz davranışları da gözden düşmesinin nedenleri arasındaydı.
Yeltsin seçim kampanyası ekibinin başına kızı Tatyana ve özelleştirme yağmasının mimarı Chubais’i getirdi.
Boris Yeltsin, seçim kampanyasını yöneten kızı Tatyana’yla…
YETMEDİ…
Tatyana ve Chubais özelleştirme yağmasından milyarlarca dolar vurmuş olan Yahudi kökenli
Rus iş adamlarının aracılığıyla, ABD’den yardım istediler.
Amerikan yönetiminin bildirdiği iş bitirici ve deneyimli seçim uzmanı George Gorton, Dick Dresner ve Joe Shumate acele Moskova’ya geldiler ve hemen işe başladılar.
İşte ilk önerileri:
“Yeltsin’in rakipleri hakkında medya sürekli olarak yalan haberler uyduracak, çamur atacaktı!”
Gerekçeleri şöyleydi.
“Seçimi kazanmak istiyorsanız bizim söylediğimiz gibi davranacaksınız, dürüstlükle seçim kazanılmaz!”
Ardından ikinci öneriyi yaptılar:
“Yeltsin halkın arasına girecek, onlarla kucaklaşıp öpüşecek, gençler için düzenlenecek eğlence programlarına katılacak, onlarla beraber şarkılar söyleyip dans edecekti.”
Ruslar bu öneriye sıcak bakmadılar.
Amerikalı uzmanlar ise sert çıktılar, “Rol yapmadan seçim kazanılamaz.”
Yeltsin’in seçim kampanyası çıkmaza girmek üzereydi ki üç Amerikalı uzmanın getirilmesinde payı olan Rusya’nın özelleştirme vurguncusu dolar milyarderleri ve medya patronları araya girdiler. Amerikalı danışmanların önerileri kabul edildi. Artık ipler bu üç Amerikalının eline geçmişti.
SEÇİMİN İLK TURU
Üç Amerikalı uzman bir yandan Yeltsin’in “nerede, neler konuşacağını, kimlerle buluşacağını” belirlerken, bir yandan da “medyanın kullanacağı sloganları” üretiyordu.
Rus medyası, Yeltsin’in rakipleri hakkında dedikodular, yalanlar, iftiralar üretiyor, en aklı başında olanların bile kafalarını karıştırıyordu.
Yeltsin’in rakipleri Zuganov ve Lebed bu karalama kampanyası karşısında şaşkındılar. Kendilerini savunacak, seslerini duyuracak televizyon kanalı ve gazete
bulmakta zorlanıyorlardı.
Bu atmosferde, 16 Haziran 1996’da başkanlık seçimleri yapıldı.
Sonuç:
Yeltsin (%35.3), Zuganov (%32), Lebed (%14.5).
Hiçbiri yüzde 50’yi geçemediği için ilk turda başkan seçilememişti.
Ancak bu sonuç Yeltsin için gene de çok büyük başarıydı. Birkaç ay öncesine kadar kamuoyundaki desteği %5 dolaylarındayken, sanki sihirli bir el değmiş ve bu oran % 35’e çıkmıştı!
SEÇİMİN İKİNCİ TURU
Üç Amerikalı uzmana göre asıl öldürücü darbenin şimdi vurulması gerekiyordu.
Yeltsin’e acele bir öneri götürdüler: “İlk turda % 14.5 oy alan Lebed’e, geri çeviremeyeceği kadar parlak bir teklif götürün ve Lebed’in ikinci tura katılmasını önleyin!”
Başkan Yeltsin, Lebed’e, “Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri” ve “Başkanın Ulusal Güvenlik Danışmanı” görevini teklif etti. Lebed, ağzı kulaklarında, bu yüksek prestijli atamayı hemen kabullendi ve “başkanlık seçiminin ikinci aşamasından çekilmiş olduğunu” ilan etti.
Dönemin Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Haziran 1996’da Rusya’nın Rostov kentinde bir rock konserinde dans ediyor.
BEYİN YIKAMA
Meydan, Yeltsin ve Zuganov’a kalmıştı.
“Zuganov’u yıpratacak” kampanya hemen başlatıldı.
Tüm medya hemen her gün şu sloganları tekrar edip durdu:
Zuganov’a verilecek oylar komünistleri tekrar iş başına getirecektir!
Zugonov’u seçmek demek, diktatör Stalin’i diriltmek demektir!
Zuganov’a verilecek oylar demokrasinin ve özgürlüklerin sonu olacaktır!
Bir komünist olan Zuganov eğer seçilecek olursa, Rusya’da iç savaş çıkacaktır!
Mal sahibi, mülk sahibi, iş sahibi olmak istiyorsanız oyunuzu demokrat Yeltsin’e verin!
ABD’nin ve Avrupa’nın saygı duyduğu Başkan Yeltsin’i seçin!
“Boris’i Yutturmak” adlı filmin afişi.
DOLAR SAÇILIYOR
Medya bu tek yanlı propagandayı sürdürürken, özelleştirme vurguncusu Rus iş adamlarının oluşturduğu havuzdan milyonlarca dolar, üç Amerikalı uzmanın saptadığı bölgelerde, belirlediği gruplara -adeta- saçılmaktaydı. Tam bu sırada IMF, “Rusya’ya 10 milyar dolar kredi verdiğini” duyurdu.
Üç Amerikalı uzmandan Yeltsin’e bir öneri daha geldi.
“Neredeyse iki yıla yakın süredir ödenmeyen emekli maaşlarını ve birikmiş işçi ücretlerini hemen ödeyin!”
Ödemeler derhal yapıldı.
Televizyon kanalları, birikmiş emekli maaşlarını alan yaşlıların ve ücretlerini alan işçilerin Yeltsin’in boynuna sarılarak nasıl ağlaştıklarını, ellerini yüzünü nasıl öptüklerini tekrar tekrar gösterip duruyordu.
Ve…
3 Temmuz 1996 günü başkanlık seçiminin ikinci aşaması gerçekleşti.
Sonuç:
Yeltsin (% 53.8), Zuganov (% 40.3).
Boris Yeltsin ikinci kez Rusya’nın devlet başkanı olarak seçilmiş oldu.
Ardından, IMF 40 milyar dolar daha kredi verdi. Ancak bu para Rusya hazinesine girmedi. Yeltsin’e destek veren özelleştirme vurguncularının Amerika ve Avrupa’daki banka hesaplarına yatırıldı!
…………….
Bu gerçek öykü, 2002 yılında Amerika’da çekilen bir filmin senaryosunu oluşturdu.
Filmin adı şuydu: “Spinning Boris.”
Türkçeye şöyle çevirebiliriz: “Boris
Yeltsin’in Rus halkına yutturulması.”
……………
Kaynak: İlhan Vardar
‘Yeltsin’i kurtaran Amerikalılar’
Alessandra Stanley, 9 Temmuz 1996 tarihli bir New York Times yazısında Yelstin’in üç Amerikalı siyasi uzman
danışmanından, George Gorton, Dick Dresner ve Joe Shumate’den bahsediyor.