Pazar günü yayınla-nacak “Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu karşılaşması” sanki “bütün zamanların en büyük TV programı” gibi...
Daha yayınlanmadan “hit” oldu.
Agatha Christie romanlarını aratmayacak “polisiye” senaryolar, “komplo teorileri” havada uçuşuyor.
Programı yönetecek -yeni zamanların deyimiyle- “moderatör” bu komplo teorilerinin odağında...
Türkiye’ye dışarıdan bakan biri ülkenin liderleri karşı karşıya geliyor sanır.
Türkiye’nin kaderinin belirleneceği bir “siyaset doruğu” izlenimini alır.
.....................
Oysa...
ABD tarihine “başkan deviren gazeteci” olarak geçen Bob Woodward “Trump Beyaz Saray’da KORKUN” kitabında şöyle yazıyor:
Trump’a göre...
Çin, gerçek düşmandı.
Rusya değildi asıl sorun.
Rus ekonomisinin büyüklüğü, New York eyaleti ekonomisi kadardı (1.5 trilyon dolar) ve Çin ekonomisi çok yakında belki de bir 10 yıl içinde Birleşik Devletler’inkinden büyük olacaktı.
......................
Evet...
Koskoca Rusya ekonomisi eşittir sadece New York eyaleti ekonomisi.
Pazar günü “siyaset derbisi” var.
Moderatör İsmail Küçükkaya...
Fox TV’nin sabah haberlerini sunan deneyimli gazeteci arkadaşımızdır.
“Muhalif bir kanalın, muhalif habercisi” olarak tanınmasına karşın bu görevi tarafsızlıkla gerçekleştireceğini düşünüyorum.
....................
Tarafların üzerinde uzlaştığı ilk isim kamuoyu yoklamalarında “Halkın en güvendiği kişi” olarak saptanan Uğur Dündar’dı.
Bu gözlemi doğrulayan bir anıyı hatırlatayım.
Yıllar önce
Rusya’dan gelecek S-400 füze savunma sistemi “sıfır hatalı mükemmel sorun...”
ABD Savunma Bakan Vekili Patrick M. Shanahan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a -hazmı zor- bir mektup yazdı.
Özetle “Arizona ve Florida’da F-35’ler eğitimi alan 42 Türk pilotun 31 Temmuz’a kadar ABD’yi terk etmeleri gerektiği” belirtiliyor.
Ayrıca...
“Türk personelin F-35 ile ilgili faaliyetlere de katılamayacağı” belirtilerek, “Değer verdiğimiz ilişkimizi sürdürmek istesek de Türkiye, S-400 teslimatını alması halinde F-35’leri alamayacaktır” diyerek noktayı koyuyor.
Yani...
Güncel deyimle “S-400’ler ABD’yi Türkiye’yle papaz yaptı.”
.......................
DAHA 1961 yılında Ara Güler “Dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biri” olarak gösterilmişti. (*)
Aradan geçen 58 yıl boyunca fotoğraf evreninin en pırıltılı yıldızları arasında oldu.
Çok sayıda küresel sergiler, ödüller, unvanlar kazandı. Dünya medyasında röportajları yayımlandı.
Büyük olaylar, büyük isimler onun merceğinden görüntülendi. Örneğin...
Picasso’nun 90’ıncı yaş günü için hazırlanan “Picasso: Metamorphose et Unite” adlı kitabın İngilizce, Fransızca ve Almanca baskılarında kapak fotoğrafı onundu.
Lord Kinross’un “Hagia-Sophia (Ayasofya)” kitabının fotoğrafları.
Çektiği ünlü Amerikalıların fotoğraflarından oluşan ve dünyanın birçok kentinde büyük ilgi gören
S -400’ler için ABD bastırıyor.
Rusya’dan “S-400’ler de gecikme yok” açıklaması geldi.
Ortalıkta ne doğrulanan ne de yalanlanan bir söylenti var.
Hürriyet’te dün Hande Fırat “ABD’den iki hafta süre” diye yazdı.
Türkiye’nin “Aramızda bir teknik komisyon kurulsun” önerisinin ABD tarafından kabul edilip edilmediği tam olarak netleşmedi.
Bu arada ABD’den “yaptırım” mesajları profil yükseltiyor.
“Türkiye’ye F-35’ler verilmeyebilir.”
“F-35’lerin Türk pilot eğitimi durdurulabilir!..”
Bob Woodward, ABD başkanlarından Nixon’u “başkanlıktan düşüren” gazetecidir.
“Watergate” skandalını ortaya çıkarmıştı.
Washington Post gazetesi bu olayla dünyanın en saygın ve etkili gazeteleri arasına girmiştir.
Bob Woodward’ın son yazdığı kitabın adı: “Trump Beyaz Saray’da KORKUN”
O kitaptan bazı satırlar şöyle:
.........................
Clinton’ın son toplantılarından biri 7 Ekim’de on binlerce insanın toplandığı Philadelphia’nın Independence Hall adlı binasındaydı. Başkan Obama da oradaydı. Clinton’ın kitabına göre Obama ona sarılmış ve kulağına, “Bunu aldın, çok kıvançlıyım” diye fısıldamıştı.
Seçim günü öğleden sonra saat 5.00 sularında Trump en son sandık çıkış anketlerini aldı. Zalim sonuçlardı gördükleri.
AK Parti’de “beyaz saçlıları yeniden kazanma” hamlesi...
Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Köksal Toptan, Faruk Çelik gibi isimler zarif söylemle “onore ediliyor.”
Bazıları “Yüksek İstişare Kurulu” üyeliklerine getirildi.
İkisi ise kamu bankaları yönetim kurullarına...
.....................
23 Haziran seçimleri öncesi bu “el uzatma hamlesi” dikkat çekici.
Nedenleri üzerine yorumlar yapılmakta.
Şöyle ki...