Sü uyur, düşman uyumaz der atalarımız. NATO ülkelerinin hemen hepsi mesailerinin büyük kısmını Kovid’le mücadeleye ayırmış durumdalar. Avrupa Birliği’ne üye tüm ülkelerde de mesai sadece Kovid ve bunun etrafında dönen lojistik ile ekonomik meselelere adanmış durumda. Malum dünya gücü olma konusunda son derece iddialı olan AB, kendi halkına sahip çıkarak topraklarında üretilen Kovid aşısını halkına ulaştırmakta güçlük çekse bile, Avrupa kıtası Rusya Federasyonu’nun istihbarat teşkilatına hala çekici geliyor. Öyle ki Rusya Federasyonu’na bağlı askeri istihbarat birimleri Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve İtalya gibi ülkelerde faaliyetlerini hızlı bir şekilde sürdürüyorlar.
Halkı aşılama konusunda eksiklikler yaşansa bile Avrupa ve NATO’nun istihbarat birimleri de oldukça iyi çalışıyorlar. Örneğin Bulgaristan’da NATO aleyhine istihbarat faaliyetlerinde bulunan 6 Rus ‘diplomatı’ istenmeyen kişi ilan edilerek sınır dışı edildi. İtalya’da Rusya’nın askeri istihbarat teşkilatı GRU’ya bağlı iki kişinin bir İtalyan subaydan NATO’ya ait çok gizli bilgi elde ettikleri tespit edildi. İtalyan subay suçunu itiraf etti. Söz konusu Ruslar da sınır dışı edildiler. Çek Cumhuriyeti istihbarat birimleri, Çek hükümetini Rus Rosatom’a karşı uyardı. Kısa adı BİS olan Çek istihbaratı, Dukovany’de inşa edilmesi planlanan yeni nükleer jeneratör ihalesine Rus Rosatom’un katılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Romanya’da da Rus istihbarat birimlerinin faaliyetlerini artırdığını dile getiren AB kaynakları, Moskova’nın Romanya genelinde dezenformasyon ve sahte haber üretme faaliyetlerine de hız verdiğini ifade ediyor. O derece ki ülkede doğrulanan haberlerin altına ‘veridica’ imzası atılıyor artık.
Avrupa güvenlik birimleri Rusya’nın bu faaliyetlerini bir zamandan beri artırmaya başladığına dikkat çekiyor. Ayrıca Ukrayna ve Gürcistan sınırına askeri yığınak yapan Rusya, NATO müttefiklerinin hava sahasına yönelik olarak hasmane tavrının şiddetini de yükseltmiş durumda. Öyle ki Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı, NATO Hava Kuvvetler Komutanlığına müttefiklerin hava sahasını gözleme faaliyetlerinin seviyesini yükseltme emri verdi. ABD Başkanı Joe Biden’ın Avrupa ve özellikle Almanya’dan asker çekmemesinin sebeplerinden bir tanesi de bu zaten. Rusya’nın söylemlerine rağmen, Avrupa kıtasına yönelik olarak saldırgan tutumunda ve stratejisinde bir değişiklik yok. Hibrid saldırılar, asimetrik tehditler, gövde gösterisi ve casusluk faaliyetleri tüm hızıyla devam ediyor. Görünürde müttefikler Kovid’le meşgul gibi görünebilirler, ancak perde arkasında ilgili birimler çalışıyor. Söze atasözüyle başladık. Bir deyimle bitirelim. NATO müttefiklerimizin elleri de armut toplamıyor...
Napoléon’un ölüm yıl dönümü kutlanmalı mı?
Soru oldukça önemli. Fransız halkını neredeyse ikiye bölmüş durumda. 5 Mayıs 2021 Fransa’nın önde gelen devlet adamlarından Napoléon’un ölümünün 200. yıl dönümü. Zamanında Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Austerlitz savaşının yıl dönümünü kutlamayı reddetmişti. Belçika’da yaşanan ve Napoléon’un 266 top ile 82 bin kişilik ordusunu İngiliz, Prusyalı, Hollandalı ve Hannover Krallığı’na bağlı kuvvetlerle karşı karşıya getiren ünlü Waterloo savaşına rağmen hiçbir kompleks ve tartışma yaşamadan Napoléon’un ölüm yıl dönümüne yönelik olarak önemli etkinlikler gerçekleştirilecek. Üstelik Waterloo savaşının anıt mezarının yakınlarında. Fransa’da ise Napoléon’un geçmişteki imajı, 1802’de kölelik kurumunu yeniden başlatma kararı, otokratik yapısı, diktatör olarak algılanması, kutlamalar konusundaki tartışmaları besleyen konular.
Kimilerine göre Napoléon aslında satrançta hile yapan, kan akıtmaktan çekinmeyen bir diktatör. Kimilerine göre de Avrupa’yı bir şekilde birleştirmeye çalışan, merkezi bürokrasiyi kuran ve bürokrasideki yöneticileri liyakata dayalı olarak seçtiği gerekçesiyle aristokratların çekindiği hatta korktuğu bir lider olarak biliniyor. 1799’da Fransa’nın ekonomik açıdan zorda olduğu, hastanelerin işlemediği, ekmeğin olağanüstü pahalı olduğu bir dönemde Mısır’dan ülkesine dönüp iktidarı bir devrimle ele geçirerek Fransa’ya büyük devlet kimliğini sağlayan bir dahi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Napoléon’un ölüm yıl dönümünün kutlanma fikrini sanki dışlamıyor. Tarihçiler, Napoléon’un geçmişte yapmış olduğu eylemleri bugünün değerleriyle yargılamamak gerektiğini savunuyorlar haklı olarak. Macron şu ana kadar “bir İmparatorun ölüm dönümünü kutlamak çetrefil bir eylem” demekle yetinmeyi tercih etti.
Belçika’da yeni trend ‘ileri dönüşüm’
Çevre duyarlılığının hızla arttığı bu dönemde kullanılmış nesnelerin dönüşümünün önemi de artmaya devam ediyor. Nesnelerin dönüşümü konusunda farklı yöntem ve bunlara bağlı kavramlar var. Örneğin İngilizcesi ‘downcycle’ olan aşağı dönüşüm, nitelikli bir nesneyi yeni bir hale ve işleve getirme sürecini oluşturuyor. Burada dönüştürülen ürün orijinal kalitesini yitirir ve daha düşük kaliteli bir ürün haline gelir. Geri dönüşümde temel fikir söz konusu atığı hammadde olarak yeniden kullanma çabası. Bu sayede hammadde üretimini azaltmayı amaçlıyor. İngilizcesi ‘upcycle’ olan ileri dönüşüm ise ömrünü veya işlevini yitirmiş olan eşyalardan yola çıkarak, bu eşyaları harmanlayarak yeni bir işleve ve dolayısıyla yeni bir değere sahip bir eşya yaratmayı hedefliyor.
İleri dönüşümde yaratıcılık şart. Örneğin araba lastiğinden yapılacak olan saksı veya kargo paketinin bir masanın kesilmiş ayakları ile birleştirilerek sehpaya dönüştürülmesi gibi. İleri dönüşümde dönüştürülen eşyalara ikinci bir hayat kazandırılıyor ancak değer zincirine de değer katılıyor. Pandemiden dolayı uygulanan sokağa çıkma yasağı ve her tür kültürel ve açık hava faaliyetlerinin askıda olduğu Belçika’da gençler ile emekliler ileri dönüşüm uğraşına merak sarmaya başladılar. Trend ciddi bir yükselişte. Gençlerin çevre konusundaki duyarlılığı ile yaratıcıları, emeklilerin tecrübesi ve el becerileriyle birleştiği vakit harika fikirler çıkıyor.