Veee yaz bitiyor... Tabii ki İzmir’imde yaz ekim sonunu buluyor ama gel gelelim takvimler bizi zorluyor, “Sen bakma güneşe artık kış temposu başlıyor” diyor. Bir yandan okullar, dershaneler, bir yandan da modanın kazakları vitrinlere koyma yarışı bizi ister istemez “Evet ya, galiba kıştayız. Denize girmek neden?” gibi kendimizle çelişir hale getiriyor!
2010-2011 kış koleksiyonlarına baktığımızda, trend setterlar kış modasını beş başlıkta topluyor:
1)50’ler geri geliyor! Zannetmeyin ki 80’leri atlattık, tabii ki onlar devam ediyor ama 50’lerin feminenliği, kalem etekler veya kabarık belden etekler, dar, üste oturan bluzlar... Bu tarzı daha çok Dolce&Gabbana, Louis Vuitton ve Prada koleksiyonlarında görüyoruz.
2)Kürk geri geliyor. Patchwork tarzı çok göreceğiz kürkte ama tabii ki imitasyon geliyor! Gerçeği olsa bile İzmirli aydın kadınlarımıza böyle bir cehaleti yakıştıramam! Balenciage, Chanel, kürkü koleksiyonlarında sıkça kullanan modacılar...
Erkeksi şıklık, seksilik var
Kışla ilgili diğer detay ipuçları:
* Pantolonlarda boy kısalıyor ama diğer yandan çok bol ve dökümlü modeller de geliyor.
* Parça boyamalı, bol efektli denimler ve hatta kumaş pantolonlar bu kış çok moda.
* Topuklu ayakkabı ve liften mümkünse soket, büzgülü bırakılmış çorap. Gerçekten herkes taşıyamaz ama çok tarz.
* Sabolardan yazın bahsetmiştim, kışın mutlaka alın ve ayağınızdan çıkarmayın.
* Şal, hırka tarzı dökümlü, bol üstler.
* Püskül yine var.