Truva denince akla ilk gelenlerden biri hiç şüphesiz Truva Atı. 10 yıl süren savaş Odysseus'un zekasıyla son buluyor ve tasarladığı bu at ile efsanelere konu oluyor. Barış sembolü olarak Troyalılara götürülen atın içine, Akhalı askerler gizlenince işte o notada olanlar oluyor. Geri çekildiklerini söyleyerek, Truvalıları zafer sarhoşu yapan Akhalılar, tasarladıkları at ile Truva içine sızıyor ve gece olunca da ortalığı yakıp yıkmaya başlıyorlar. Tüm bu olayların sahnelendiği kentte bulunmak, insana tarifi zor bir heyecan veriyor. Homeros'un İlyada Destanı'nda anlattığı Troya Antik Kenti, dünyanın en bilinen antik kentleri arasında yer alıyor. Antik Kent aynı zamanda 1998 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunuyor.
Çanakkale, her adımınızda sakinlik ve tarihi hissedebileceğiniz bir yer. Filmleri çekilen, kitapları yazılan, dillere destan olan Troya. Akla ilk gelen Truva atı olsa da bundan çok daha fazlası olduğunu, Time dergisinin "Dünyada Görülmesi Gereken 100 Yer" listesinde yer alan, aynı zamanda 'Attraction Star Awards' yarışmasında, yaklaşık 80 müze arasında 'En Başarılı Müze' ödülünü alan Troya Müzesi'ni gezerken çok daha iyi anlayacaksınız. Müze, mimari yapısı ve ince düşünülmüş tasarımı ile daha içeri girmeden ziyaretçilerinin gönlünü çalmayı başarıyor. 150 proje arasından seçilen bu görkemli müze, dünyanın da en iyi müzeleri arasında gösteriliyor. Bina yüksekliği, Troya Antik Kenti'nin arkeolojik kazılardan önceki yüksekliğiyle aynı olacak şekilde tasarlanmış.
5 bin yıllık bir tarihe sahip Troya, bu müzede 7 farklı katman üzerinden ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor. Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya'nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya Savaşı, Antik Dönemde Troas ve İlion, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi, Arkeoloji Tarihçesi, Troya'nın İzleri.
Müze girişi bir rampadan inerek başlıyor. Duvar nişlerinde, Troya'nın farklı katmanlarını görmeniz mümkün. Zemin katta Troas bölgesine ait kazılardan oluşan, kemik ve taş aletler, kuklalar, heykeller yer alıyor. Müzede sadece eserlere bakıp geçmiyorsunuz, aynı zamanda o dönemin içinde kendinize bir yer buluyorsunuz. Müze interaktif özelliği ile de dikkat çekiyor. Bilgisayar ortamında hazırlanmış canlandırmalar ile o dönemde yaşananları görebiliyor, zihninizde hayal edebiliyorsunuz. Aynı zamanda, yine zemin katta hem çocuklar hem de yetişkinler için hazırlanmış bir hafıza oyunu var. Hem eğlenip hem de öğrenmek için harika bir yol. Çocuklarınızla bu müzeyi gezerken büyük keyif alacağınız bir gerçek.
Giriş katı
Müzenin en dikkat çekici yerlerinden biri de hiç şüphesiz Troas Altınlarının bulunduğu alan. Burada sergilenen hazinelerden bir kısmı, Heinrich Schliemann'ın Troya'da kazı yaparak bulduğu ve Osmanlı'dan habersiz yurtdışına kaçırdığı hazinelerden oluşmaktadır. Hemen hemen her bölümde interaktifliği görmek mümkün. Bu katta Dardanos ve Dedetepe Tümülüsünün canlandırılmasını izleyebilirsiniz.
Afrodit Heykeli
Bu heykelin ilginç bir hikayesi var aslında. İstanköy halkı heykeltraş Praxiteles'ten onlar için bir Afrodit heykeli yapması isterler. Bu istek üzerine Praxiteles iki tane heykel yapar. Bunlardan biri çıplak biri de giyiniktir. İstanköylüler tanrıçanın çıplak olamayacağını söyleyerek bu heykeli istemezler. İstenmeyen bu çıplak Afrodit heykelini Knidoslular alır. Knidos'un en yüksek noktasına yerleştirilen heykelin, günümüzde yalnızca kaide kısmı bulunmaktadır. Bu Afrodit heykeli, aynı zamanda tarihteki ilk çıplak tanrıça heykeli olma özelliğini de barındırıyor.
Birinci katta Troya'nın Tunç Çağı dönemine tanıklık ediyorsunuz. Burada günlük Troyalıların yaşamlarından kesitler bulabilirsiniz. Pişirme teknikleri, dokuma, çömlek yapımı...
İkinci kat ise, Poliyksena Lahdi, Roma imparatorlarının heykelleri, sikkeler, mermerler...
Animasyonlar ve interaktif ekranlar eşliğinde kendinizi günümüzden çok uzaklarda hissedeceksiniz.
Poliyksena Lahdi
Troas'ta Perslerin hakim olduğu döneme ait ve M.Ö. 550- 500 yıllarına tarihlenen bu lahit, 1994 yılında Granikos ( Kocabaş) Havzası yakınlarında bulundu. En büyük özelliklerinden biri de ilk kez bir lahit üzerinde birden fazla konuya yer veriliyor. Bu lahit üzerinde betimlenenlerin çoğu kadın olmasına rağmen, içerisinde 40 yaşlarında bir erkek cesedi bulunmuş.
Üçüncü kat; Osmanlı döneminde devam eden yerleşim yerleri, seramik ve sikkeler, çömlek ve taş işçilikleri yer almakta.
Nasıl gidilir?
Troya Müzesi, Tevfikiye Köyü'nün batısında bulunuyor. Hisarlık Tepesi'nde yer alan müzeye, toplu taşıma ya da kendi aracınızla gelebilirsiniz. Troya Antik Kenti ve Troya Müzesi arasında yaklaşık 750 metre mesafe bulunuyor. Müze, Çanakkale merkeze ise yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Ziyaret günleri ve saatleri (Müze pazar günleri kapalı)
Yaz dönemi
15 Mart – 23 Ekim
Açılış saati: 10.00
Kapanış saati: 17.00
Kış Dönemi
23 Ekim - 15 Mart
Açılış saati : 09.00
Kapanış saati: 18.00
Konaklama Önerisi
Bizim tercihimiz Troia Tusan Otel'den yana oldu. Konakladığınız yerin balkonunun enfes manzaralı bir bahçeye açıldığını hayal edin. Hem deniz hem de çam ağaçları arasındaki bu manzarada konaklayabilirsiniz. Özellikle pandemi döneminde şehrin kalabalıklığından kaçıp burada hem inzivaya çekilip bedeninizi ve ruhunuzu dinlendirebilir, hem de ülkemizin en önemli kültürel değerlerini gezip tarihimizi daha yakın görebilirsiniz.
Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük ve Troia Tusan Otel Müdürü Armağan Aydeğer'e verdikleri eşsiz bilgiler için teşekkür ederiz.
instagram.com/gezginayii/