THY’nin yeni hostes kıyafetleri tanıtıldı. Pelerin en vazgeçilmez aksesuar. Uzun pantolonlar ise servis rahatlığı sağlayacak
Ünlü Modacı Dilek Sınıf tarafından tasarlanan THY 2013 kolleksiyonu basına tanıtıldı.
“Globally Yours” felsefesi ile yüzüklerin efendisi felsefesinin karışımı olarak tanıtılan hostes kıyafetlerinde pelerin en vazgeçilmez aksesuar olacak.
Hosteslerin bir maske ile yüzlerinin gizlenmesini kötüye yormamak gerektiğini ve bunun arkasında burka özentisi olduğu söylentilerine prim verilmemesini söyleyen THY yetkilileri, uzun pantolonla da servis rahatlığının sağlanacağını iddia ettiler.
Telefonsuz durma süresi 6 dakikaymış
Çok önemli bir bilgi bu.
Demek ki sevişmeler 5 dakikada sonlanıyormuş. Demek ki “beş dakikada Beşiktaş” bir halk efsanesi değilmiş. “Tak fişi bitir işi” cümlesini 80’ler dönemindeki bir erotik film ismi sanıyorduk ama bir gerçekmiş. 6 dakikada bir eller telefona uzanıyorsa eğer gerisi hikayeymiş. Füsun Erbulak’ın 60 günlük bir şey diye uzun sevişmeler anlatan bir romanı vardı. Altı dakikalık bir şey diye düzeltip arz ediyorum.
Şiir de şiirmiş ama
Edip Cansever’in bu şiiri, içinde geçen “bira” kelimesi yüzünden 12’nci sınıf ders kitaplarından çıkartılmış.
Yahu ben de niye alkolik oldum diye düşünüyordum. Nedenini buldum canım. Meğer bu şiiri okuya okuya kendimizden geçmişiz muhteremler.
Eh madem bu yola girdik “Hadi içelim, içelim, içelim” deyip insanı gaza getiren şu “İspanyol Meyhanesi” şiirini de bir elden geçireyim dedim.
Geçirdim; arz ederim.
“İspanyol Meyhanesi” reloaded
Kararmış, tahta masamızda bir şişe kola
Gecelerden bir gece, bezginiz
Üstelik, adamakıllı şaşkınııız, ellerin ellerimde...
İspanyol devlet televizyonunda bir kadın, çığlık çığlığa şarkı söylüyor
Belli yıkılmış bir kadın, hayli çirkin, hayli geçkin, ağlamaklı
Zayıf, incecik elli, incecik elli, kalın dudaklı
Sesi bir tokat gibi patlıyor kulaklarımızda
Yüzümüz al al oluyor, içimiz hüzün dolu, kahır dolu, gözlerimiz kanlı
Yeter, yeter... Öleceksek ölelim
Haydi vur kendini kolaya, sodaya ve limonlu çaya vur
Daha çay içelim hey... Daha çay içelim hey hey...
Hey garson, bütün hesaplar benden
bu gece, sen de çay iç, sen de çay iç
Daha su içelim hey... Daha su içelim hey hey...
SPOR HABERLERİ
Dönen yok seferinden
Sevgililer Günü’nde Ukrayna’da oynanan Fenerbahçe-Bate Borisov karşılaşmasını izlemek için Ukrayna’ya giden taraftar kafilesinden şu ana kadar yurda dönen olmadı. “Sevgililer Günü’nde karımızı veya sevgilimizi İstanbul’da bırakmak bir yana Ukrayna’ya gelmek cesaret istiyordu ama yaptık. Şimdi dönsek de sevgililerimizin ayaklarına kapansak da faydası yok” diyen kafile başkanı Nazif Öğreten (GFB) “Dağdaki PKK’lılara af çıkar ama bize af çıkmaz. O yüzden ekmeğimizi burada aramaya karar verdik. Ha bu arada, ekmekler de taş maşallah” diye devam etti.
Olimpiyatlarda artık güreş olmayacak
Sonunda beklenen oldu. İki erkeğin yumuşak bir zemin üzerinde alt alta, üstü üste yuvarlanmasına dünya kamuoyu “Amacınız nedir sizin kardeşim?” diyerek dur dedi. Her ne kadar ben atalarımın bu sporu yapmadığına inanmak isteyen bir yurttaş olsam da yıllardır ata sporu olarak lanse edildiğinden olsa gerek bir parça şaşırdım ve buruklaştım.
Güreşe gelene kadar bırakın olimpiyatları, sokakta dahi yapılmaması gereken ne sporlar var.
Örnek mi? Boks.
Birine “Ağzını burnunu kırarım senin” dersen dooğru savcılığa. Ama bunu ringde yaparsan madalya veriyorlar adama.
Keza karate de öyle.
Pata küte, el ayak, tekme, Allah ne verdiyse birbirine dalıyor iki insan sonra onlardan birine madalya veriliyor. Özel olarak ders verilmesine bir şey demem. İsteyen alır, isteyen almaz ama bunun yarışması olur mu yahu? “Bravo ne güzel patlattınız dalağına. Buyrun size altın madalya!” felsefesi var filan deniliyor ama yemezler kardeşim.
Ben okulda arkadaşları ona vurduğunda sessiz kalmasın diye karate
dersi aldırıyorum oğluma. Gerisi hikaye.
Yemişim felsefesini.