"SÜREKLİ aydınlık için bir dakika karanlık" kampanyası epey ses getirdi.
Bu seslerin bazıları da evlerde konuşulanlar elbet.
İşte bazıları.
Saat tam 21.00...
Bakın bazı evlerde neler konuşuluyor neler?
***
- Bak hanım bak. Karşımızdaki apartmanda oturan bekar çocuklar da karartma yapıyor.
Alo polis mi? Bir ihbarda bulunacaktım da?
***
- Lan üflerim ben böyle apartmanı be? Saat dokuz oldu kimse ışıklarını söndürmedi?
Nerde lan bu apartmanın ana şalteri?..
***
- Ben arabaların farları da kapatılacak sanıyordum memur bey...
***
- Yeşilköy kule... Delta Havayolları konuşuyor. Bir anda İstanbul altımdan yok oldu? Nereye gittiniz?
***
- Valla kaza oldu karıcığım. Sigortalar birden attı...
- Özer, bir daha bu saatte sigortalarla oynarsan öldürürüm seni anladın mı?
Öldürürüm!...
***
- Hazır karanlık basmışken şu caminin temelini atalım Tayyip...
- Emredersiniz Erbakan amca.
- Amca mı ? Sen Tayyip değilsin!.. Tayyip nerede?
- Karanlıktan yararlanıp tüydü efendim?
***
- İri gözlerim ilk defa bir işe yaradı. Bakın karanlıkta bile görebiliyorum. Karanlık beni kortutamıyor.
- Evet Sedat bey..
- Küt...
***
- Oh, bir dakika bitti galiba? Ben şimdi gidip şu pantolonumu değiştireyim...
***
- Nazmiye, makamım gereği tarafsız olmak zorundayım. Binaenaleyh, saat 21.00 de sen oturma odasının ışıklarını söndür. Ben salonun ışıklarını yakayım.
Bak Can Dündar denen gazeteci gene geldi. Köşke bakıyor.
***
- Mahallenin trafosuna işeyerek eylemi geniş bir platforma yaymak hanginizin fikriydi ulan?
- Şu arkadaşın fikriydi gomiserim?
- Hangisinin?
- Kömür gibi olanın. Nahit arkadaş...
***
- Bu saatte havaii fişek patlatan da kim be?
- Bilmem.. Yeniköy taraflarından atılıyor galiba?
***
- Bir de koskoca cumhuriyet savcısı olacaksın Hidayet... Gözlerini kapatarak bu işten sıyrılamazsın.
***
- Hükümet saat dilimlerini yeniden düzenlesin çabuk. İstanbul'un Kadıköy yakası 21.00 iken, Avrupa yakası 20.00 olsun... Adalar'a da 22.00 saat dilimini verin...
- Emredersiniz Şevket bey...
***
- Rahşan, istersen biz ışıkları hep kapalı tutalım ha! Ne dersin?
MEMLEKETİN hiçbir sorununa çözüm getiremeyen, terör konusunda eveleyip geveleyen, Susurluk konusunda ortağını temize çıkarmayı kendine iş edinen, iktidarı boyunca ne İsa'ya ne Musa'ya yaranamayan (zaten böyle bir istekleri yoktu ama...) Refah Partisi ve belediyeleri sonunda aslına döndü. Hükümetin elden gittiğini, kamuoyunda puanlarının düştüğünü gören Refah Partisi giderayak kurban derisi, türban , Taksim Parkı'na cami gibi isteklerle kalan seçmenine mesaj göndermeye çalışıyor. Madem yeşil alanlara cami yapılıyor, işte benden yeni öneriler...
* Yıldız Parkı da yerle bir edilsin. Bir adet İmam Hatip Lisesi yapılsın. Altına da çarşı...
* Gülhane Parkı boş boş duruyor. Milli Gençlik Vakfı merkezi olabilir pekala. Altı çarşı, üstü otopark.
* Florya Ormanları yerine medrese ve kuran kursu binası yapılsın... 28 katlı, altı çarşı olacak...
* Emirgan Korusu'nda taş taş üstünde bırakmayın. Aynı alana 27 bin metrekarelik Aczimendi dergahı ne güzel yakışır kimbilir? Altı illa ki çarşı olmalı.
* Belgrad Ormanları ne güne duruyor. Oraları da yakılıp, arazi tarikatlar arasında paylaştırılabilir. Yaaaa!..