Benim sağduyu sahibi güzel halkım...
Gene yaptınız yapacağınızı...
Geçen seçimde Refah Partisi'ni seçip iktidara getirdiniz parti feleğini şaşırdı, abandone oldu ve bu şaşkınlıkla hata üstüne hata yaparak üçüncü parti durumuna geriledi...
Ne yapmak istediğinizi tam olarak anlayamadım ama bu seçimlerde de MHP'yi radikal buldunuz galiba.
Şunları bir iktidar yapalım da görsünler meydanlarda atıp tutmayı mı dediniz?
Ben mi öyle anladım?
* * *
CHP'yi Meclis dışında bırakmak kimin fikriydi bilmiyorum ama onu da iyi yaptınız?
Yolsuzluk yaptı diye hükümeti düşürmek bir partinin görevi olur mu?
Bırakın çalsınlar.
Komşuda pişer bize de düşer mi dediniz?
Ben mi öyle anladım?
* * *
Hadi "hırçın" diye, yolsuzluklarla savaşıyor diye Baykal'ı seçmediniz, Mesut'u niye seçmediniz?
Mesut sakin bir adam...
Seçim kampanyası boyunca aylarca el ele dolaştığı eşiyle bile kavga etmemeyi başarmış nadir insanlardan biri... Üstelik Baykal tarafından düşürülmüş.
"Merkez sağ bizi kesmiyor. Aşırı sağı istiyoruz. İnsan hakları ihlalleri, din istismarları istiyoruz. Ağlamak istiyoruz mu dediniz?"
Bana mı öyle geldi?
* * *
Hadi Baykal hırçındı da Tansu Hanım çok mu sakindi...
Canlı yayında spiker tekmeleyen, ölen çete mensupları için methiyeler düzen bu değerli profesöre nasıl oldu da barajı aşacak kadar oy yağdırdınız?
Çetelerle mücadele eden CHP'yi Meclis dışına, çetelere methiye düzenleri Meclis'e göndererek ne demek istediniz?
"Biz çetelerden memnunuz. Allah çete liderlerini başımızdan eksik etmesin mi dediniz?"
Bana mı öyle geldi?
* * *
Her ne kadar değiştim dese de MHP'nin Güneydoğu'da savaştan yana olduğunu ve bu savaşın yıllarca sürdüğünü ve sürebileceğini unuttunuz mu?
Keza DSP'nin bu konuda izlediği sertlik yanlısı politikalar da ortada...
Hazır Apo yakalanmışken daha barışçı bir partinin Güneydoğu sorununu kökten çözebileceğini hiç düşünmediniz mi?
"Biz barış marış istemeyiz. Diğer çocuklarımızın da şehit düşmesini istiyoruz" mu dediniz?
Bana mı öyle geldi?
* * *
DSP ve MHP'nin Avrupa'yla entegre olan bir Türkiye düşlemedikleri ortada.
İran mı olmak istiyonguz?
Afganistan mı olmak istiyonguz?
Hindistan mı olmak istiyonguz?
Daha ne istiyonguz? Daha ne bekliyonguz?
Salacak Plajı'nda matem var
Ölen iyi bir mizah yazarı değildi...
Ölen abimdi...
Her ne kadar turuncu Volkswagen'ini kapının önünde gördük mü korkardık ama severdik de Tekin Abi'yi...
Hele gecenin ikisinde yazısını bitirip, okumak için odasına topladı mı bütün o sert hali gider muzip bir çocuk edasıyla sohbet ederdi bizimle sabahlara kadar...
Salacak Plajı'nı, Camgöz Taci'yi, Piç Yavuz'u, zamparalıklarını, bakkaldan alınan konservenin yarısının yenilip içine sinek atıldıktan sonra geri verildiği ve yenisinin alındığı sefalet yıllarını hep birinci ağızdan dinlerdik.
Salacak hikayelerini birinci ağızdan öğrenirdik.
Dürüstlüğü, titizliği, adam olmayı öğrendiğimiz gibi...
Ölen iyi bir karikatürcü değildi sadece, ölen abimdi... Tekin Aral'dı...
Miloşeviç'in tost - iti
* İki aydır bende uçak korkusu başladı. Bir psikoloğa gidilecek.
* Türkiye aranacak. Seçim sonuçları için kutlanacak.
* Partilerini yok eden Baykal, Çiller veya Yılmaz'ın NATO'nun başına geçmesi için kulis yapılacak.
* NATO'nun bombaladığı yerler hazır inşaat çukuru açılmışken kat karşılığında Laz müteahhitlere verilecek.
Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr
