- Tablo istiymisan koçum? Beribak beri!.. Pikhasso emminin tablosu vaar, Rambırant ağanın tablosu vaar, Vangok efendinin natürmort çalışmaları var.
Bunları Evin ananın evinde bile bulamazsın yani...
- Biz Mona Lisa bakmıştık ama...
- Beklerseniz o da olur. Yakında Paris'e parlemento heyeti olarak bir ziyarette bulunacağız.
O zaman Mona Lisa bacıyı da Luvur'dan kapıp getiririm...
- Peki gerçek mi bunlar?
- Gerçek tabii yav... Sen tabloyu al, Leonardo da Vinci...
- Anlamadım?!.
- Yav anlamayacak ne var? Espirik yaptım. Yani sen tabloyu alıyorsun, Leonardo da vinci alıyor dedim yani... Gerçek vinç...
- Yaa he he he. Peki nerden anlayacaz bunların gerçek olduğunu?
- Kör müsün; resmin altında Picasso yazıyor ya... Adam senin için ikametgah senedini de tablonun bir ucuna ekleyecek değil ya...
- Ya sahteyse tablolar?...
- Allah Allaaaah; yav memleketin koca milletvekili sana yalan mı söyleyecek koçum? Merak etme, ben milletin vekili olmak için yemin ederkene araya işimle ilgili kısımları da ekledim. "Vatanın ve Picasso'nun bölünmez bütünlüğüne, namusum ve şerefim üzerine and ve kokain içerim" dedim. Farkına bile varmadılar iyi mi?
Bu kadar yeminin üzerine yalan söyler miyim?
- Ya yemin ederken parmağını parmağının üstüne getirdiysen?
- Ohooo sen Van Gogh'tan bile daha paranoyak olmuşsun güzel abim. Yav sana yalan söyleyeceğime gider seçmenime sallarım iki yalan, seneye de seçilirim daha iyi...
- Nerden buldunuz bu tabloları?
- Picasso emmi hediye etti. Geçen ay köyümüze turist olarak gelmişti!
- Nasıl olur Picasso öldü?
- Deme yav?!.. Yahu daha iki ay önce şurada kahve içiyorduk be... Yalan dünya işte noolacak.
- Neyse ben bu tablolara en fazla beş milyar veririm...
- Yav o benim mecliste hemşerilerime ısmarladığım çay parasına bile yetmez. Millet Demet Şener için Ferrari alıyor, sen koskoca Pikhasso için beş milyar diyorsun.
- Sende para çoktur; beş milyara versen eline mi yapışır?
- Sen de milletvekillerinin iyi maaş aldıklarını sananlardan mısın yoksa? Yav ek işler yapmasak acımızdan öleceğiz be koçum. Sen en iyisi at üç trilyon ortaya, git.
- Çok fazla...
- Peki o zaman sana iki pikhasso ile üç paket eroin vereyim..
- Bilmem ki?
- Bak hala düşünüyo. Tamam bak sana kanım ısındı, o paraya sevmediğin birini de temizleriz istersen... Firmanın hediyesi. Bizim çocukların eline yapışmaz ya...
- Eeeeh sıktın ama. Eller yukarı ben polisim.
- Asıl senin eller yukarı. Ben de milletvekiliyim.
- Seni tutukluyorum.
- Nah tutuklarsın! Benim dokunulmazlığım var. Dokunma o tabloya. Çek ellerini...
Bir Türk bir Türk'e derdini ancak bu kadar iyi anlatabilir.
Şenol Güneş'in tostiti
Bugün de yenilirsek futbolcuların dağa çıkarak Arnavut gerillaların arasına katılmalarına ses çıkartılmayacak.
'Türkiye korkak oynuyor' diyenlere inat, takım maçlardan önce korku filmlerine götürülecek.
Hakan eskisi kadar koşmuyor; maçta peşine bir köpek takılacak...
Emre'nin sakatlığı planlarımı bozdu. Hasan Şaş'tan borç para istenecek...