Medeni Kanun’un medeniyet bozan hükümleri...

Her boşanma haberinin ardından sert açıklamalar okumamızın nedeni galiba Medeni Kanun’un hükümleri. Yeni medeni kanunda astronomik tazminat ve nafaka hakları var.
O yüzden davalar yengeç sepetine dönüşüyor

Oktay Kaynarca’nın boşanma aşamasında söylediği lafları okuyunca ilk tepkim “Oktay bu cümleleri etmez” oldu. Netekim çok iyi tanıdığım arkadaşım Oktay da daha sonra açıklama yaparak “Aşkımı kaybettim. Yitirdiğim aşkımın yasını tutuyorum” türünde şiirsel bir açıklama yapıp ortadan kayboldu.
Peki bu haberler nasıl oluyor da oluyor? Niye her boşanma haberinin ardından bu tür sert açıklamalar okuyoruz? Bunun nedeni galiba Medeni Kanun’un hükümleri. Yeni medeni kanun boşanma halinde her iki tarafa da çok şey yüklüyor. Astronomik tazminat ve nafaka hakları var her iki tarafın da. O yüzden boşanma davaları bir süre sonra yengeç sepetine dönüşüyor. En çok mağdur olanın, medyada en çok sesi çıkanın kazandığı kuralsız bir savaşa...
Kirli çamaşırlar bir bir ortaya seriliyor. Eski albümlerden eski ve manidar fotoğraflar çıkıyor. Aldatma hikayeleri karşılıklı olarak tefrika edilmeye başlanıyor. Bu kesmezse şiddet iddiaları, hastane raporları...

Oktay Kaynarca, Melek Angün’den ayrıldıktan sonra “Aşkımı kaybettim. Yitirdiğim aşkımın yasını tutuyorum” türünde şiirsel bir açıklama yapıp ortadan kayboldu.

Dostça ayrılmak bir hayal artık
Siz “efendi efendi durayım bir kenarda, asaletime yakışmaz” deseniz de davayı kazanmak isteyen avukatınız sizden cevval çıkıyor. Bakıyor şiddetli geçimsizlik iddiasının artık hükmü yok. Şikayet dilekçesine davayı kazanabilmek için hukuken eklediği birkaç cümle yüzünden başınız ağırıyor. Medeni kanun hükümleri bir süre sonra medeniyetten uzaklaştırıyor insanı...
Dostça ayrılmak hayal oluyor.

Adriana’nın suçu ne?

Mahallenin her güzel gözlü kızı ona benzetilir oldu nedense? Her okulda bir yerli Adriana var. Meğer biz Türkler, İsveçliler gibi tümden mavi gözlü doğuyormuşuz da haberimiz yokmuş.
Son yerli Adriana ile de “Survivor” sayesinde tanıştık. Adı Fatmagül... Aslında son yerli Adriana kızımız da güzel bir kız ama orijinaliyle kıyaslayınca... Gerek de yok aslında... Niye yani?
Adriana duyarsa gelmeyecek bir daha bu memlekete diye korkuyorum.
Adriana’nın suçu ne diyorum?

CIA sizin kim olduğunuzu biliyor

Sanırım iPhone’da da var ama ben Android’dekine şahit oldum. CIA diye bir program var. Programı telefonunuza yüklediniz mi sizi arayan ama sizin tanımadığınız numaraların da kime ait olduğunu söylüyor. Yani sizi bilinmeyen bir numara arıyor, CIA biraz düşündükten sonra o kişinin adını yazıyor ekranda.
Peki bunu nasıl yapıyor?
Sanıyorum her sisteme giren kendi telefon rehberini de sisteme hediye etmiş oluyor. Sistem bilinmeyen numarayı alıp sistemde dolaştırırken aynı numarayı bulursa size o numaranın kime ait olduğunu söylüyor.
Daaaa... Bi sakıncası var işin. Sistem kaydı başkasının telefonundan aldığı için size ismi o kişinin kaydettiği haliyle tanıtıyor. Yani siz kızınızı “canım kızım” diye kaydederseniz, kızınız, numarasını bilmeyen birini aradığında ve o numara sizden tanımlandığında telefona bakan kişinin ekranında “canım kızım” yazısı çıkıyor.
Tabii bu en masumu. Kayıtları şu şekilde yapanlar düşünsün artık...
“İki numara” arıyor
“Açma sakın” arıyor
“Kocan” arıyor
“Puşt” arıyor
“Fak badim” arıyor.

DÜZELTME: Geçen hafta en sevilenler anketini yapan dergi olarak Mediamarketing dergisinin ismi yerine Media Cat yazmışım. Her iki yayınımızdan da özür...