Katanga şaşırma, sabrımızı taşırma

       BUYRUN bakalım... Korktuğum başıma geliyor işte...
       Apo balkonunda ellerini yıkadığı Şam'daki pembe pancurlu minik dairesinde otururken ne kadar rahattık.
       Her ne kadar kirli sarı atletinden pörtleyen göbeğini kaşıya kaşıya etrafındaki kadınlara "bir aşk abidesi" olduğunu anlatırken ondan şüphelenmiştim, ama asıl hedefinin uluslararası bir playboyluk olduğunu nereden bilebilirdim?
       "Playboy olduysa oldu, fena mı? Terörist olmasından iyidir" demek sizin için kolay... Yenge sıcak koynunuzda yatarken bir probleminiz yok elbet...
       Ya benimki nerde? Naomi yengenin nerede olduğunu ben bile şaşırıyorum çoğu kez... Bir gün Paris'te, bir gün New York'ta, bir gün Kahire'de, bir gün Roma'da, bir gün Roma'da...
       * * *
       ROMA'yı boşuna iki kez yazmadım...
       Her an her şey olabilir... Adam uluslararası bir terörist değil uluslararası bir playboy muamelesi görüyor Roma'da...
       Biliyorsunuz bunun ilk aşığı Madam Mitterrand'dı...

       Kadın yaşına başına, çoluğuna çocuğuna ve menapozuna bakmadan Apo'ya aşık oluverdi.
       Aysel Gürel gibi iri ve renkli camlı gözlükler takıp "Apo'nun kalbimdeki yeri bir başka" şeklinde demeçler verdi gazetelere.
       İki ayda bir kendisi gibi 105'ine merdiven dayamış kadın kollarını toplayıp Bekaa Vadisi'ndeki cıvırları görmeye gitti.
       Apo da uyanık adam elbet... Karşısında parkinsondan mütevellit tirim tirim titreyen madamları görüp, "Ben de sizlerin aşkından titriyorum madamlar" deyince hoşafın yağı kesildi elbet...
       Al sana Avrupa kamuoyu...
       Süleyman Bey veya Mesut Yılmaz zamanında Avrupa'dan ülkemizi teftişe gelen bu kokonalara bir iki kur yapsaydı Apo, Roma'da bir saat bile kalabilir miydi sanıyorsunuz? Peehhh...
       * * *
       BU arada biz Bayan Mitterrand'ın aşkıyla uğraşırken Apo Roma'da bir icraat daha yaparak Katanga Prensesi'ni kendisine aşık etmeyi başardı.
       Katanga Prensesi Apo'ya deliler gibi aşıkmış diyorlar...
       Apo'ya ikide bir "Gel ülkemde kal. Sana yatağımı vereyim. Her gece kırmızı şarap açar, bir iki insan kesip yeriz" diye haberler gönderiyormuş.
       Apo da kadını tam kalbinden kayakalamış.
       Ona ucu yanık "Ye beni adam" notları iletiyormuş...
       Kadın yamyam elbet... Tahrik oluyor...
       * * *
       APO'nun Afrikalılara ve zencilere meyletmesi sizi ilgilendirmeyebilir, ama bu konu beni iki yönden çok ilgilendiriyor.
       1 - Apo eğer zencilere meraklıysa Naomi yengenize de asılır mı?
       2 - Eğer Apo Afrika'ya sığınırsa Afrika mallarını boykot edicez mi? Boykotun içine Naomi Hanım dahil mi?
       Şimdi birinci şıkkın üzerinde çok durmuyorum. Ben Tozkoparanlıyım... Benim manitama (yenge) biri asıldı mı belasını bulurdu. Toplardım kahveden elli kişi, doluşurduk kamyonlara doğru lavuğun (asılan adamın) mahallesine...
       Gene aynısını yaparım hiç tereddüdü olmasın. Toplarım kahveden elli kişi doğru Roma'ya...
       Ama ikinci şık hassas konu... Ben şahsen araştırdım; Afrika'nın maymun, muz ve Naomi Hanım dışında protesto edecek hiçbir ürünü yok.
       Maymun meselesi kolay. Çarli dizisini seyretmem olur biter.
       Muz da yemem, ama Naomi Hanım noolucak?
       Tamam onun işleri nedeni ile çok sık görüşemiyoruz ama olsun.
       Ona olan aşkımı herkes biliyor. Zilimde bile Naomi - Gani yazarken nasıl olur da Naomi Hanım'ı protesto ederim, siz söyleyin allahaşkına...
       Lütfen muz yemeyelim...
       Hayvanat bahçesinde maymunlara bakıp "Şehitler ölmez vatan bölünmez" diyerek protestolarda bulunalım, ama Naomi'me dokunmayalım.
       Naomi yengeniz Afrika mallarına yapılan boykot dışında kalsın. Lütfeeen...
       Bana bu iyiliği yapın ben de size Klodya Şiffir'ı ayarlayayım.

       * Juventus'a transferime artık akrabalar karıştırılmayacak. Necmi dayım Toronto'da kerhane yok diye transfer işimi yokuşa sürüyor.
       * İtalyan malları transfer görüşmeleri sırasında boykot edilmeyecek. Milliyetçi Toygar amcam yüzünden üç gün aç ve susuz dolaştık Torino sokaklarında.
       * Mesut Yılmaz'ın isteği yerine getirilecek. Apo Roma'daki maçlarımı seyretmeye gelirse top sert bir şekilde tribünlere gönderilecek.
       * Fiat'ın patronu Agnelli'nin karşısında şarkı söylenmeyecek. Yalakalık olsun diye "çav bella"yı söylemeye kalktım kızdı. Bu komünistlerin marşıymış meğer...


       İkitelli'de bulunan radyasyonlu kütleyi Türkiye'ye ithal eden firmanın adına bakar mısınız?
       "PİKER" İLAÇ ŞİRKETİ...
       İsimden belli ne olduğu.
       Sağlığımızı piktiler.


Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr