Gani Müjde

Gani Müjde

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Emin Çölaşan yazmasaydı sesimi çıkarmazdım belki ama itiraf ediyorum işte.
       Damat Murat’a arsa konusunda aracılık yapan değerli gazeteci benim.
       Gerçi bütün suç amirim Yalçın Doğan’da. Kendisine “geçinemediğimi, aldığım maaşın Boğaz’daki yalımın rıhtımında uçuşan martıları doyurmaya bile yetmediğini" yüz kere söyledim ama o her seferinde içtiğim kahvenin bitip bitmediğine bile aldırmadan beni odasından kovdu.
       Ben de ek işler yapmak zorunda kaldım elbet. Çok kazandığımı söyleyemem ama en azından martıların karnı doydu... İşte arsa olayında da Damat Murat Paşa’yla benim aramda şu konuşmalar geçmişti yıllar önce.
       ***
       - Zırrr... (Kapı çalar)
       - Ooo kimler gelmiş kimler gelmiş...
       - Merhaba benim adım Al Bundy... (Dinlendiğimizi düşünerek yanlış isim veriyor) Al gülüm ver gülüm... (Bavulu verir)
       - Hoş geldiniz safalar getirdiniz? Ne kadar safalar getirdiniz bakalım?
       - Valla ben saymadım. Bankanın kameraları tekrar kasaya dönene kadar kasada ne var ne yok koydum bavula getirdim.
       - Zahmet ettiniz ama biz de sayalım bakalım ne kadar zahmet etmemiz gerekiyormuş (sayıyorum). Eee bu altın madencilerinin gönderdiğinden bile az yahu Murat?..
       - Abi durum kötü idare et işte. At bi manşet belediye tırssın ben o arsayı alayım sonra gene bişeyler gönderirim.
       - Manşet mi? Bu kadar paraya manşet olur mu güzel abim. İkinci el otomobil ilanı bile olmaz?
       Bu kadar parayı geçen ay nükleer santralcılar gönderdiler de suratlarına geri fırlattım. Üç katı gelene kadar her gün “Türkiye çöl olmasın nükleer santrala hayır" yazıları yazmaktan anam ağladı.
       - Gani Bey gözünüzü seveyim orada nereden baksanız bir milyon dolar var.
       - Sen bu paraya değil gözümü, hiçbir organımı sevemezsin Murat. Troppo ithalat şirketi bile halka açılırken spekülatif haber yapmam için bana tam iki milyon dolar göndermişti güzelim.
       - Deme ya, sizin köşe yazınıza bakıp ben bile aldım o hisselerden...
       - Gördün mü? Şimdi niye piyasamızı düşürüyosun kardeşim. Ben yazarkasa değil ağır bir yazarım. At bakalım bişeyler daha...
       - Yanımda para yok ama saatimi verebilirim.
       - Ne marka?
       - Rolex. Üzeri pırlanta işlemeli.
       - Eh ver bari... Başka ne var üzerinde?
       - Altın kravat iğnem var.
       - Sen hangi arabayla geldin.
       - Üstü açık spor Mercedes’le...
       - Tamam yengen sana bi taksi çağırır şimdi.
       - Oldu mu Gani Bey anlaştık mı yani?
       - Tamam koçum. Gani Abi’ne bırak sen artık işi. İki köşe yazısıyla belediye başkanını muma çevirmezsem adam diilim? Sen de gider arsanı alırsın...
       - Basın için dördüncü kuvvet derlerdi de inanmazdım. Sağolun Gani Bey...
       - Babam sağolsun...
       - Amcam sağolsun...

     Aklıma takılan sorular?
     
  • Televizyon haber bültenlerinin dekorunda niye dünya var ki?
           Haberlere bakıyorum şöyle: Arto’yu vurdular, Seren Serengil evlendi, Ankara’daki maymun beşiz doğurdu, Ajda gerdirdi, Asena gevşetti, İbo evine döndü, Murat Demirel hapiste evlendi, Mahsun açıkladı, Demirel sustu, Ankara hayvanat bahçesinden canlı bağlantı vs...
  • Uçaklardaki emniyet kemerinin hayat kurtardığını gören veya duyan var mı? Örneğin en son düşen Concorde’un bütün yolcularının kemeri bağlıydı. Hani? Kurtulan oldu mu?


    Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr