İsrail, Mavi Marmara meselesi için Türkiye’den özür diledi... Benzer bir senaryo ile bu özrün açılımını bir de benden okuyun istedim
Ohö öhö... Şimdi o gün birtakım sivil toplum gönüllüsü teröristler, yani demesek de olur ama tut ki öyleler, bizim kara sularımıza girmişler. Bunların kara sularımıza girdiğini gören devriye botlarımız da belki bir ihtiyaçları vardır diye etraflarında dolaşmaya başlamış. Bu sırada nöbet tutan bir asker nöbet değiştirirken tüfeğindeki mermileri doldur boşalt yapıyor bir yandan. Şlak şluk, trak truk filan derken namluda unutulan mermi birden patlamaz mı? Aaa! Korkuyor bizim askerler tabii çünkü 3 kilometre menzili var.
Sen tut kurşun git... Nereye git? Mavi Marmara’ya, güvertede bize el sallayanlara
isabet ediyor. Sonra efendime söyleyeyim bizimkiler bi üzül, bi üzül. Üzüntüden terhis
ettik askeri o kadar yani.
Bu arada komutan da demiş ki madem gemiyi vurduk, kıyıya çağırıp bir kahve ikram edelim gariplere. Gemiyi limana çekmişler üzüntüden.
Kahve, çay içilmiş bi güzel. Özür... Bittiii.
Türk Milli Takımı Brezilya’ya nasıl gider?
İşi birtakım matematik hesaplarına kalan Türk Milli Takımı’nın Brezilya Dünya Kupası finallerine katılma şansını matematikçi Ali Nesin’e sorduk. “THY haftada üç gün direkt uçuyor” dedi. “Ayrıca Paris üzerinden Air France ile gidilebilir. Londra üzerinden gidişlerde süre biraz uzuyor” diye ekledi.
İstatiksel rötar verilerini de hesaplarsak direkt olmayan uçuşların yaklaşık 19 saat süreceğini hesaplayan Nesin, Milli Takım’a iyi yolculuklar ve iyi seyirler diledi.
İzmir’e uygun imam göreve başladı
Diyanet işleri bir süredir İzmir’in ruhuna uygun irfan sahibi imam arıyordu ki sonunda aradığı imamı buldu. İrfan Teyakkuz adlı din görevlisi kısa bir gitar solosunun ardından İzmir’de göreve başladı.
“The İmam” filmini seyrettikten sonra girdiği İmam Hatip Lisesi’nden motosikletle ve birincilikle mezun olan İrfan Teyakkuz “Dinimiz yeniliklere açık bir din. Ben de farklı olmayı seviyorum. İzmirli kardeşlerimizle çok iyi anlaşacağımıza inanıyorum” dedi.
Üç yıldır birlikte olduğu sevgilisi
ile tesisleri gezen yeni müftü kendine eşlik edenlere “Çeşme buradan motorla kaç dakika sürer?” demeyi de ihmal etmedi.
Bunlar da benim akil adamlarım
Hiç kimse çıkıp da akil ve adil bir anayasa yapalım, dünya standartlarında herkesin kendini eşit göreceği bir demokrasi getirelim demiyor ama Kürt açılımı için her gazete çarşaf çarşaf akil adamlar listesi yayımlıyor.
Bir tane de ben liste yapmak istedim.
Ne zaman işlerim ters gitse benim bu akil adamlara ihtiyacım oluyor çünkü. Bir çözüme varmasam bile eğleniyorum hiç olmazsa.
* Recep Bülbülses
* Ajdar
* Sabri Yıldız (Uçan Sabri)
* Galatasaraylı Sabri
* İnternet Mahir
* Banu Alkan
* Tekel bayisi Ahmet Abi
* Taci Kalkavan
* Cicişler
Bankalara ek gelir yolları
Gelirlerini artırmak için her geçen gün “hizmet parası” adı altında yeni kalemler icat eden bankalara bir nebze yardım da ben yapayım istedim. Sayın bankalar işte mudilerinizden isteyebileceğiniz yeni hizmet kalemleri.
* Sıra numarası almak: 1 TL
* Güvenlik görevlisine adres sormak: 2 TL
* Saati sormak: 2 TL
* Gişedeki bekar hanım kızımızı oğluna istemek için talepte bulunmak: 5 TL
* Bankamatik yumruklamak (Her bir yumruk için): 2 TL
* Güvenlik kamerasında görüntü kayıt bedeli: 2 TL (çocuklardan para alınmaz.)
* Para bozdurma: 1 TL
Haydarpaşa Gaarı’ndaaa Kadriyem
Lise yıllarındaki en meşhur marşımızdı. Hafta sonu ve başında hep bir ağızdan milli marşımızı söyleyemeyen erkek öğrenci kalabalığı bu marş söz konusu olduğunda Viyana
çok sesli korosu kadar berrak ve temiz bir ses verirdi bir avazda...
Biraz kibarlaştırarak yazmak gerekirse, sözleri şöyleydi bu güzide marşımızın:
“Haydarpaşa gaarındaaa Kadriyem, Haydar paşa garında. (es)
İstedim de naz ettin, çıban çıksın oranda, Kadriye’me ben yandım.”
Yıllarca ne zaman trene binsem bu marş aklıma gelir; tren Haydarpaşa garına girince pencereden bakarken çaktırmadan gülümserdim.
Aradan seneler geçti. Nihayet yaktılar Haydarpaşa Garı’nı, rahat ettim. Trenler Söğütlüçeşme garından öteye gidemediler çünkü. Eee aynı marşı “Söğütlüçeşme Garı’nda” diye söylemek mümkün olmadığından unuttum gitti marşımızı.
Lakin geçen gün okuduğum kadarı ile yeni bir Haydarpaşa projesi yapılıyormuş olimpiyatlar için ve dev bir statla taçlandırılacakmış Haydarpaşa sahili. Yani Haydarpaşa yeniden popüler olacak ve ben yeniden o şarkıyı mırıldanmaya başlıyacağım demektir.
“Haydarpaşa stadıında Kadriyem
Haydarpaşa stadındaaaa...” n