Havaların da etkisinden olsa gerek uzun süredir içimde nedenini bulamadığım bir sıkıntı vardı.
Fethullah Hoca'ya Apo'nun koğuş arkadaşlığı gözükürken bu boşluğun nedenini bulmak için terasa çıktım.
İnsanlar pazar günü olmasına rağmen önemli bir işleri varmış gibi hızlı hızlı yürüyorlardı.
Sıcaktı, arabalarda Ciguli'nin Binnaz şarkısı çalınıyor, bıçaklı bir adam köşedeki müzik stüdyosunu basmış Ciguli'yi arıyordu.
İçimde tarifsiz bir boşluk vardı.
Oysa sevilecek bir adamdım ve seviliyordum.
Hatta Hindistan'da bütün kadınlar bana tapıyordu...
* * *
Bira içeyim dedim ama içimdeki boşluk alkolle dolacak kadar küçük değildi.
Gazeteci olmama rağmen bir reklam teklifi alamamış olmanın ağırlığı vardı belki üzerimde, ama henüz gençtim.
Daha beni isteyecek ne doktorlar, ne mühendisler, ne deterjan firmaları, ne hijyenik ped imal eden kuruluşlar vardır diye düşündüm.
Ama gene de etmelilerdi.
En azından reddetsem bile ileride fiyatına bire bin katarak anlatacağım bir anım olurdu. "Vakti zamanında bana da on milyon dolar teklif etmişlerdi de ben elimin tersi ile itmiştim. Bunlara nooluyor canım?" deme fırsatı elime geçerdi.
Bu boşluk reklamlara çıkamamamın getirdiği haset ve kıskançlıktan dolayı olamazdı. Üstelik Hindistan'da bütün kadınlar bana tapıyordu.
* * *
Televizyonu açtım.
Hayatımdaki boşluk daha da büyüdü.
Zayıflama aletleri satan bir adamla kadın vitaminle geliştirdiği adalelerini suratıma çarparak günde sadece 5 dakika diyordu.
Kadının aletin üzerinde bacaklarını havaya kaldırarak yaptığı hareket çok affedersiniz ama şey sırasında yapılan hareketin aynısıydı. Ve aklıma takıldı.
5 dakikada bu hareketi yaparak göbek eritmek mümkünse neden kadınlarımızın göbekleri reklamdaki kadınınki gibi olmuyordu?
Yoksa bizim sevişmelerimiz beş dakikanın altında mıydı?
Bu düşünceler bile hayatımdaki boşluğu azaltmama engel olamadı.
Hindistan'da bütün kadınlar bana tapıyordu ama ben rahatlamak için gazete almaya gitmek zorundaydım.
* * *
Bir makarna, bir yoğurt ve bir paket deterjan aldım.
Yanlarında gazete de vardı.
Benim hayatımda da bir boşluk.
Eve doğru yürürken gazeteleri okumaya başladım.
Gazeteleri magazin eklerinden başlayarak okumak bir pazar günü için yapılacak en güzel şeydi.
Kim kimin eks sevgilisini eksiyor bilgi sahibi oldum.
Starlife adlı gazetenin "Life Style" köşesinde bir kadın yazar Havana adlı gece kulübünü tanıtıyordu yazısında.
Yazıyı okudum ve hayatımdaki boşluğun sırrını çözdüm.
Havana'da yemek yiyen kadın gazeteci aynen şunu yazıyordu ama aynen:
"İngiltere'deki bir çiftlikte özel olarak yetiştirilen ördeklerden tatmazsanız bence hayatınızda büyük bir boşluk var demektir."
* * *
Neymiş tekrar edelim: "İngiltere'deki bir çiftlikte özel olarak yetiştirilen ördeklerden tatmazsanız bence hayatınızda büyük bir boşluk var demektir."
Hayatımdaki boşluğun sırrını çözmüştüm.
Özel olarak yetiştirilen İngiliz ördeklerinden yemek için hazırlanmak üzere eve yöneldim.
Maaşlarını az buldukları ve İngiliz ördeği yiyerek hayatlarındaki boşluğu çözemedikleri için gösteri yapan memurların arasından sıyrıldım, İngiliz ördeği yiyeceklerine yol kenarında tiner çeken çocuklara iki tekme salladım ve SSK kuyrukları uzadığı için evin ana yolu tıkandığından arka yoldan yürüyüp eve geldim.
Hindistan'daki kadınlar gene bana tapacak ve bu akşam hayatımdaki boşluk sona erecek.
"İngiliz ördeği yiyeceğim."