Hayatı kolaylaştıracak önlemler paketi

       Hayat, üniversite seçmek kadar zor olmasa da zordur.
       Bunları kolaylaştırmak ise bizlerin gazete yazarlarının görevidir.
       İşte üç açılı diş fırçasını bularak hayatımızı kolaylaştıran ve ağzımızın en ücra köşesine kadar fırçanın batmasını sağlayan İsviçreli bilim adamlarından biri olan Gani Müjde'den hayata dair üç açılı notlar paketi.
       * * *
       Kaybedeceğinizin önceden belli olduğu hiçbir tartışmaya girmeyin.
       Örneğin eşinizle tartışmayın...
       * * *
       Çevir aç kapaklı bira şişelerine itibar etmeyin, yanınızda mutlaka bir açacak bulundurun. Açacağınız yoksa, bir yara bandı hastaneye kadar kanı durdurmada yardımcı olabilir.
       * * *
       İnternette tanımadığınız kimselerle chat geyiği yapmaktansa Clodia Schiffer'i direkt olarak cep telefonundan arayın.
       İnanın bişey olacaksa bile daha çok şansınız var demektir.
       * * *
       Gereksiz yere fren balatalarını yaptırmayın.
       Türkiye'de otomobiller zaten bir yere çarparak durabiliyor.
       * * *
       Fazla kilo probleminiz varsa makarna ve hamurlu yiyeceklerden uzak durun.
       Diet Kola ile de pekala şişmanlayabilirsiniz.
       * * *
       İşyerlerinizde yöneticilerinize ve amirlerinize karşı saygılı olun.
       Ama otoparkta duran arabalarına istediğinizi yapabilirsiniz.
       * * *
       Çocuğunuzu devlet okullarında okutun. Boşuna özel okullara para vermeyin. Hepsinde aynı tarih kitabı okutuluyor nasıl olsa!
       * * *
       Şifreli yayın yapan televizyonlara boşuna para ödemeyin.
       Amuda kalkıp "seni anan benim için doğurdu" şarkısını söylerseniz ve aynı anda ellerinizi şaklatabilirseniz şifre kendiliğinden çözülüyor.
       * * *
       Kızınızı dövmeyin.
       Dizinizi de...
       Kızınızın sevgilisi olacak o uzun saçlı ve küpeli zibidiye temiz bir sopa çekin yeter.
       * * *
       Saçlarınızı yıka ve çık şampuanlarıyla yıkamayın.
       Sadece saç yıkamakla temizlik olmuyor ki birader.
       Başka yerleri de yıkamak lazım ama şampuanın adı yıka ve çık olunca saçlarımızı yıkayıp çıkıyoruz.
       * * *
       Seçimlerden bir hafta önce açılan Taksim - Levent metrosunu kullanmak için boşuna beklemeyin.
       Metro bir dahaki yerel seçimlerden bir hafta önce yeniden açılmak üzere kapatıldı.
       * * *
       Menapoza giricem diye üzülmeyin.
       Bir sürü abuk sabuk hijyenik kadın pedi reklamlarından ve onların etki alanlarından uzaklaşmak az şey mi allahaşkına.
       * * *
       Baliç'in aldığı paraya ve nasıl bitireceğine kafayı takmayın.
       Aldığı parayı faize yatırdı tamam mıııı? Yemeyecek....
       Bittiiii...
       * * *
       Erken emekli olamayanlar hapşırdıkça çok yaşa demeyi ihmal etmeyin.
       Unutmayın ki onları şu anda mutlu edebilecek tek şey bu...

Fatih Terim'in tost - iti

       * Artık baklava yenilmeyecek. Hele Antep baklavası hiç...
       * Ya gol atılacak ya da yeni evli Hakan'ın yemeklerine şap...
       * Capone oynamazsa Al Capone devreye sokulacak.
       * Al Capone'ye gerek yok yakın arkadaşım Ağar da aynı işi yapabilir.
       * Futbolcuların moralleri yüksek tutulacak. Televizyon ana haber bültenleri seyrettirilmeyecek.

Sahibinden Kahpe Bizans notları:

       Her gazetede ve her kanalda yüzlerce haber okuyorsunuz ama kamera arkasının gerçek notlarını sizlere kaynağından ben ulaştırıcam. 8 hafta sürecek çekimler boyunca sette yaşananlar en taze ve en gerçek kaynağından, filmin yönetmeninin kaleminden bu sütunlarda.
       * Çekimlerin ilk haftasında içeri düştük... Birinci hafta çekimleri Ayvansaray'daki Anames zindanlarında yapıldı. Gece ikiye doğru kavga ve köprüden aşağıya atlama sahneleri çekildi. O ana kadar sette canı sıkılan avantür filmlerinin unutulmaz oyuncusu Yılmaz Köksal kendine geldi. Yeşilçam'ın emektar kavgacıları ile yaptığı nefis kavga koreografisi, ekibi hayrete düşürdü. Özellikle 110 kiloluk Mehmet Samsa abinin 10 metrelik köprüden aşağıya bir düşüşü vardı ki görülmeye değerdi. Çekim bitince herkes uzun uzun alkışladı Mehmet abiyi.
       * Ayvansaray'daki çocukların en çok ilgilendikleri oyuncu Hande oldu. Hande'ye çocuklar Ruhsar abla diye sesleniyorlardı.
       * Mehmet Ali Erbil'e sarı peruk taktık ama yakışmadı, çıkarttık. Mavi lensleri ise çok yakıştı. "Beni altı kişi tutsanız da gözlerime lens takamazsınız" demesine rağmen taktık, çok da iyi oldu.
     �NOT: Bu arada Mehmet Ali'yi yedi kişi tuttu.

     �DEVAMI HAFTAYA




Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr