Bazı İslamcı gurupların kadına olan düşmanlığını ve bunun kökenini oldum olası merak etmişimdir.
Kadını kötek atılan, miras hakkından mahrum bırakılan, boşanma sırasında pıt diye kapının önüne konulabilen ikinci sınıf bir memeli olarak görme refleksinin, aslına bakarsanız Kitap'ta bile yeri yoktu ama bizimkiler inatla kadını ikinci plana itmekten zevk alıyorlardı.
Üstelik kendisini kafadan bir tahrik ögesi olarak gören ve bu nedenle kapanmaya ve hayatta her zaman ikinci sınıfta okumaya hazır bir kadın kitlesinin de desteğini alarak...
Nihayet bu kadın düşmanlığının nedeni Fazilet'in kapanmasıyla ortaya çıktı.
Bir partinin hele böylesi rap rap bir Anayasa'ya dayandırılarak kapatılması hiç hoş değil ama Hoca'nın da dediği gibi (Nasreddin Hoca, Necmeddin Hoca değil...) hırsızın hiç mi suçu yok Allahaşkına?..
Partiyi kapatma noktasına getiren bu kadınları gördükten sonra gel de kadın düşmanı olma...
***
Merve Kavakçı
Türbanla Meclis'e gelip yemin törenine katılması bardağı taşıran ilk ve son damla oldu.
Fazilet'i kapatıp yerine beş katlı otel yapmak isteyen çevrelerin arayıp da bulamadığı fırsattı bu. Merve Kavakçı her ne kadar 'Amerikan Anayasası'na göre bu suç değil' dese de, başörtüsü meselesi ile partinin başını yedi.
Meclis'i babasının Oklahoma'daki çiftliği sanan Merve Kavakçı kızımız aslında türbanı ile sadece kendi başını değil, yellenmeden nem kapan demokrasimizin de başını sıktı.
Sıkmabaş diye buna deniliyor her halde.
Nazlı Ilıcak
Benim Nazlı hanıma gıcıklığım Fazilet Partisi'ndeki tutum ve davranışlarından gelmiyor açıkça söylemek gerekirse.
Ben doğurduğu ve piyasaya kazandırdığı 1. Memoli vakası ile ilgili olarak bir miktar sitemliyim kendisine.
Sen çocuk yap, İsviçreler'de Amerikalar'da okut, sonra o çocuk gelsin Türkiye'ye barlarda şarkıcılık yapsın, kafasına peçeteler atılsın.
Olacak şey mi bu? İnsanı okul yıllığından bile çıkarırlar yahu...
Gerçi şarkıcılığı, medya patronluğundan daha halliceydi ama gene de olsun.
Eğer Fazilet sırf 1. Memoli vakasından dolayı kapansaydı, inanın şapkamı çıkartırdım Anayasa Mahkemesi'ne.
Nazlı hanımın vakti zamanında Memoli'yi aldırması hem memleket için hem kendisi için hem partisi için daha hayırlı olurdu bence.
Gerçi hala geç kalmış sayılmazlar.
Banu Alkan
Faziletin başını yakan bir diğer kadın da Banu Alkan...
'Ben Afroditim' diye ortaya çıkmasaydı bugün belki de Recai Amca hala partisinin başında olurdu.
Çünkü Afrodit ne demek? Tanrıça demek...
Yani bir nevi tanrı...
İnsan ona baktıkça 'Eğer Tanrı buysa Tanrı'nın adını ağzından düşürmeyen bütün partileri kapatmak lazım' diyor.
Sanıyorum Anayasa Mahkemesi'nin de gerekçeli kararı bu esasa dayanıyor.
Samia Akbulut
Anayasa Mahkemesi'nin yedek üyesiyken, asil bir üyenin rahatsızlanması ile mahkeme heyetine dahil oldu.
Bize Yıldırım Akbulut eniştemizin yadigarı olan Samiyanım, belki de verdiği oyla partinin tarihin yaprakları arasında yer almasına neden oldu.
Gel de şimdi hem Faziletli hem de kadınlardan yana ol.
Kapkaççılardan illallah dedi, tedbirini aldı
Sadık Çaldıran isimli bir vatandaşımız, İstiklal Caddesi'nde üç kez üstüste çantasını, cep telefonunu ve cüzdanını çaldırınca polisin yetersiz kaldığını görerek tedbirini kendi aldı. Sokakta 38 çeşit köpekle gezen Sadık Çaldıran, 'Şimdi sıkıysa yanıma yaklaşsınlar da alayım apandisitlerini' diyor ve sokaklarda özgürce gezebilmenin huzurunu yaşıyor.
Gani Müjde WebCam haber - İstanbul...