Bahar gelmiş Ankara'ya...
Balgat'ta ise Çarli'nin konukları vardı... 007 Merve ile 000 Nazlı...
* * *
HOCA EFENDİ - Gelin bakayım meleklerim... Ay parçalarım benim. Kızarmış kadayıflarım gelin oturun şöyle.
MERVE - (Kağıttan okuyarak) Nasılsınız?
NAZLI - (Tamamlayarak) Hoca Efendi?
HOCA EFENDİ - (Tek tek basarak. Bade süzerek) İyiyim güzellerim benim. İyiyim kızarmış kadayıflarım.
MERVE - Türbanımı çıkarsam...
NAZLI - Bir mahzuru var mı Hocam diyecekti.
HOCA EFENDİ - Hiç olur mu keyfine bak Merve kızım. Burda istediğini çıkartabilirsin. Ama Meclis'te asla. He he he öyle değil mi?
NAZLI - Çıkarmadı zaten hocası... Belki düşerse türbanı kendiliğinden çıkar diye çelme takıp yere düşürmeye çalıştılar ama talimatlarınız doğrultusunda hep arkasında oldum.
MERVE - Türbanı çimento ile sabitlemiştik zaten hocam. İsteseler de çıkartamazdık.
HOCA EFENDİ - Afferim benim akide şekerlerim. Yahu medya illa ki birini soymak istiyorsa gitsin Hande Ataizi'ni soysun canım.
NAZLI - Ben de şeyedebilirim...
HOCA EFENDİ - Hayır hayır. Sen artık bir milletvekilisin. İlla ki biri soyunacaksa benim siyasi yasaklarım var. Ben soyunabilirim.
MERVE - Üstümüze çok geliyorlar Hocam. Benim ajan...
NAZLI - Olduğumu yazdı gazeteler. Hatta hem ajan hem provokatör, hem kondüktör dedi gazeteler.
HOCA EFENDİ - Siz aldırmayın benim için de şeriatçı, yeteneksiz ihtiraslı ve sahtekar Müslüman diyorlardı nooldu? Birbirinize sıkı sıkı sarılın.
NAZLI - Ben çok sıkı sarılıyorum Hocam. Merve'yi bir an olsun yalnız bırakmıyorum. İsterseniz estetik ameliyatla erkek olayım. Hazır kızımız dulken evleniriz, daha iyi korurum...
HOCA EFENDİ - Yok yok. Bu kadarı kafi... Şimdi bizim bu türban meselesini iyice büyütmemiz lazım. Bu bir özgürlük meselesi. İsteyen türbanla dolaşır, istemeyen gene türbanla dolaşır.
NAZLI - Benim de var ama arabada kaldı Hocam.
HOCA EFENDİ - Bende fazla var. Hem de Bruberrys. Emire Hanım çıkartınca boşta kalmasın diye almıştım. Al şunu boynuna asarsın.
NAZLI - Biz talimatlarınız üzere iyice ortalığı karıştırıyoruz Hocam. Merve'yi türbanla camiye almadılar diye bir haber yapacağız bu hafta da. Bütün televizyoncuları çağıracağım. Reha Muhtar, Deniz Arman, Ayşe Özgün, Yaşar Nuri Öztürk, Hippi Coşkun hepsi orda olacaklar. Merve de kağıttan okuyacak.
HOCA EFENDİ - Afferim benim ipekli seccadelerim. Siz olduğunuz sürece bizim sırtımız yere gelmez.
MERVE - Ya partiden.
NAZLI - İstifa edenler olursa?
HOCA EFENDİ - Amaan Libya'dan aşşa Kasımpaşa. Aydın Bey istifa etti de nooldu? Bir tekerlekli sandalye kaybettik hepsi bu? Bu türban o kafadan çıkmayacak. Mehmet Ali gelse, "Beyazlarınızı görebilir miyim Merve Hanım" dese bile türbanı kafadan çıkartmak yok tamam mı?
MERVE - Benim için sorun yok da, asker meselesini iyi hesaplamak lazım Hocam.
HOCA EFENDİ - Benim askerlikle ilgili bir sorunum yok. Yıllar önce askerliğimi Zincirbozan'da levazımcı olarak yapmıştım. Şimdi Recai düşünsün.
He he he he... He he he he...
Recai Kutan'ın tost - iti
* Partinin kumandası iyice Erbakan'a geçti. Hiç olmazsa televizyonun kumandası kaptırılmayacak.
* Fazilet Partisi'ni gene kapatacaklar. Felaket partisi adında yeni bir parti kurulacak. Nasıl olsa iş gelip buraya dayanıyor.
* Merve'ye destek olmak için erkek milletvekilleri de türban takacak.
Taklitlerim sizden sakınabilir mi?
Ama bu kez durum farklı, şikayetçi olan ben değilim, benzerim...
Haberci Ufuk Güldemir'in kardeşi Şafak'la ikiz sayılabilecek düzeyde benziyoruz.
Ve Şafak günde yüz kez kendisinden imza isteyenlere "Vallahi ben Gani Müjde değilim" diye yalvarıyormuş.
Daha da kötüsü bunu söyledikten sonra bozulanlar "Biz de Gani Müjde'yi adam sanırdık. İmza istedik ben değilim diyerek bizimle kafa buldu dangalak" diyenlerle başı dertte. Hatta bunun için bir iki kez da tartışmış Şafak.
Şimdi bu kısa yazıdan çıkartılacak sonuçlar.
1- Her gördüğünüz Gani Müjde, Gani Müjde değildir...
2- Gani Müjde olmayan Gani Müjde sizden borç para isterse vermeyiniz.
3- Yanında kadınlarla resmi çekilen kişilerin çoğu ben değilim, Şafak...
Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr