Bu haftaki söyleşim e-spor için yeni bir şeyler bulma gayretiyle hazırlanırken bir makale beni önce çok heyecanlandırdı: “E-sporun kökenleri aslında çoook eskiye dayanıyor!” diyordu. Sonra devamını okuyunca bir duraksadım ve vay be dedim, bu çağ gerçekten hız çağı çünkü makalenin devamı şöyleydi: “Türkiye’de henüz gelişmekte olan e-sporun tarihi 1980’lere uzanıyor!” Çoook eskiymiş…
Evet, 1977’de piyasaya sürülen Atari’nin ilk oyun turnuvası yaklaşık 10.000 kişinin katılımıyla 1980’de başlıyor. Ve günümüzde küresel e-spor izleyici sayısının 2020’de dünya çapında 453,8 milyon olduğu, küresel pazar büyüklüğününse 2021 yılında 180 milyar dolara yaklaşacağı tahmin ediliyor. Ayrıca artık tam bir spor dalı olarak görülmeye de başlandı… 2022 Asya Oyunları için takvime dahil edildiği gibi, 2024 Olimpiyat Oyunlarına da dahil edilmesi hedefleniyor.
Kendilerinden sıkça söz ettiren Z nesli gençlerimiz de uluslararası transferleri ve oyunlardaki başarılarıyla ülkemizin adını duyurmaya devam ediyorlar. Woxic lakabıyla tanınan Özgür Eker bu hafta konuğum. Adından söz edilmeyen yer, ülke yok gibi… Spordaki uzmanlıkları kadar genel kültür ve bilgi seviyelerinin de ne derede yüksek olduğunu onu tanıyınca daha iyi anladım ve son derece gurur duydum.
Özgür Eker’i senden tanımaya başlayalım.
22 yaşındayım. Profesyonel CSGO (e-spor) oyununda "Woxic" lakabı ile biliniyorum. İstanbul, Kadıköy'de doğdum ve bir ara babamın işi sebebiyle Adana'ya taşındık. Sonra tekrardan İstanbul’a evimize döndük ve o gün bugündür İstanbul’dayız.
Kariyerin ve uzmanlığın çok çok yeni bir alan aslında. Ailen bu konuya nasıl yaklaştı?
Evet çok yeni... Özellikle babam bana çok destek oldu annemle ayrılmaları sonrası. Zamanla amatör dönemlerimde kazandığım başarı ve gelirle ona kendimi kanıtlayabildiğim için mutluyum.
Ne mutlu sana. Peki nasıl başladı bu e-spor maceran?
Ben hep oyunlar ile vakit geçirirdim. Bir süre sonra evimize internetin gelmesi ile her gün internet kafede oynadığım Counter Strike oyununu evime de yükleyebilmiştim. Derken sadece oynamak dışında profesyonel arenayı da takip etmeye başladım. Hayaller kurdum: “Ben de böyle oynayabilirim, binlerce insan beni de bu şekilde izleyebilir ve Türkiye’yi temsil edebilirim!” diyordum kendi kendime.
E-sporcu olarak yazılım ve dijital dünyaya ne kadar hakimsin?
Lisede web tasarım ve programlama okudum, üzerine Türk Telekom firmasında 1 sene stajyerlik yaptım. O yüzden bir dönem gerçekten konulara hakimdim ama şu an pratik eksiğimin olduğunu biliyorum. Ancak bizler çoğumuz dijitalden çoğu zaman anlamak da zorundayız. Uçağı mühendisler yapar pilotlar uçurur… Biz de işimizin kaptanıyız.
Peki üniversite eğitimini tamamlayabilsen kariyerinde oyun yazmak gibi bir hayalin de var mı?
Oyun yazmak gibi bir hayalim hiç olmadı. Ben daha çok oynama tarafını seviyorum sanırım. Profesyonel seviyede oynuyorsanız maalesef üniversiteye çok istesek de devam edemiyorsunuz veya derslerinize çalışamıyorsunuz. Çünkü çalışma saatleri üniversite ders saatleri ile aynı zamana denk geliyor. Bu yüzden bir arada gitmesi gerçekten zor. Yakın zamanda derslerde esneklik sağlayan bazı üniversite programları açılmaya başladı. Gelecekte bu soru işareti sanırım tamamen ortadan kalkacak ve eğitim almamız mümkün olacak.
Anlıyorum. Bu alanın eğitimi Yazılım ve/veya Programlama Bölümlerini ilk akla getiriyor. Ya BESYO’da verilebilse…
Mesela, BESYO'da E-spor bölümü olsaydı mutlaka tercih ederdim, hayalim olan bir sektörü daha genç yaşta bilinçli bir şekilde öğrenme fırsatım olsaydı kaçırmazdım sanırım.
Bu e-spor oyunculuğu üzerine eğitimler var mı öğrenmek isteyenler için? Profesyonel anlamda ilerlemek adına…
Evet var. İsveç’te emekli olan oyuncuların kurduğu, para ile ders satın alabileceğiniz platform dahi kuruldu. Yakın gelecekte muhtemelen bu da mümkün olacak.
E-spor nedir?
En basit diliyle bazı bilgisayar oyunlarının profesyonel liglere katılan profesyonel oyuncular ile oynanmasıdır. Çevrimiçi oynanabilen ve kendi kategorilerine ayrılan oyunlarda, yetenekli ve en yüksek seviyede olan oyuncuların arkasından gelen, onları yenmeye çalışan takımların oluşturduğu rekabettir aslında.
Bu sporun adını bu kadar çok duymamız her eve girmesinden denilebilir mi?
Henüz bu başlangıçtı… Daha sık duymaya devam edeceğiz çünkü pandemi döneminden sonra çok büyük turnuvaların yapılacağını biliyorum. Özellikle benim oynadığım oyun olan Counter-Strike'de. Yavaş yavaş insanlar e-spor sektörünün farkına vardılar ve artık televizyon kanallarında yayınlanmaya yani evimizin içine kadar girmeye başladı. Bir yandan e-spor sektörüne destek veren üniversiteleri gördükçe e-sporun geleceğimiz olduğunu görmek zor olmasa gerek.
Spor sağlık için yapılır normalde, e-spor’un faydası neler?
El göz koordinasyonunda gerçekten artış sağlıyor, refleks ve hislerimi bu seviyede geliştirmeyi bu oyun sayesinde öğrendim. Doğru bir kariyer planlaması ile kişisel gelişim için her şeyi aslında yapabilirsiniz. En önemlileri benim için sosyalleşme, dünyada farklı hayatları öğrenme şansı ve yabancı dil öğrenme şansı diyebilirim çünkü hemen hemen her şey İngilizce.
Bir e-sporcunun bir günü nasıl geçtiğini merak ediyorum; İdmanlar gibi… Ek neler yapılmalı?
İdmanlar haftanın 5 günü evet var, günde ortalama 7-8 saat hatta. Kimi zaman daha fazla vakit geçirmek zorunda kalabiliyorsunuz. Bu bir futbolcunun antrenman sonrası, antrenman alanında kalıp ekstra şut çalışması gibi. Kendini geliştirmek adına yapılabilecek en önemli şeylerden birisi bence psikolojik sağlığı iyi düzeyde tutmayı öğrenmek, çalışma disiplinine sahip olmayı, farklı iş konuları konuşulurken çekinme gibi durumları yaşamama öğrenilmeli.
E-spor’un dünyada geldiği nokta nedir?
Dünya'da geldiği nokta tamamıyla mesleki ve gerçekten kariyer yapılabilecek profesyonel bir iş olarak bakılıyor. Ebeveynlerin bu sektöre bakış açısı da gayet iyi. Aileler çocuklarını bu yönde kısıtlamadan gelişmelerine katkı sağlıyorlar. Hatta kendi gözümle gördüğüm pandemi döneminden önce yapılan turnuvalarda, turnuvayı izlemeye gelen binlerce insanın arasında aileleriyle gelmiş ufak çocuklarla fotoğraflar çektiriyorsunuz, bu hem sizi sevindiriyor hem üzüyor.
Neden üzücü oluyor dedin?
Çünkü Türkiye'de bu konuda çok gerideyiz, genç yaştaki çocukları geçtim, ebeveynlerin dahi henüz konudan haberi yok.
Finansal olarak kazancına gelelim o zaman sizin yaşlarınız için… Nasıl Türkiye ve dünyada? Transfer ücretleri en yüksek kaç oranında?
Profesyonel seviyedeyseniz finansal olarak kazancı gayet yüksek… Aylık 10.000 ila 30.000 Dolar / Euro arasında kazanabiliyorsunuz. Transfer ücreti hatırladığım kadarıyla rekor olarak Brezilyalı yıldız oyuncu "Coldzera" lakabı ile bilinen oyuncunun, MIBR takımından FaZe takımına 1.000.000 Dolar (1 milyon dolar) civarı bir ücret ile transfer olmasıydı. Ben ise Mousesports takımından Cloud9 takımına transfer olurken 300.000 Dolar ücret ile transfer olmuştum.
Bir de çok fazla izleyicisinin olduğunu biliyorum. Canlı olarak kaç milyon izleyicisi var?
Milyonlarca izleyicisi var… Dünya çapında oyunun en büyük turnuvası olan ve "Major" adıyla anılan turnuva 1 milyon canlı izleyici rakamlarını geçmişti. Türkiye'de yapılan bir turnuvada bu rakamlar 10bin ile 50bin arası canlı izleyicisi arasında.
Kaç yaşında jübile oluyor? Bir şehir efsanesinde motor becerilerinin tamamlanmasıyla bu mesleğin 22-24 yaşında bırakıldığı iddiası var…
Söylediğiniz gibi şehir efsanesi… Şu an e-spora halen devam eden 30’lu yaşlarında olup, evlenmiş, hatta çocuğu olan insanlar var ve profesyonel oyun oynamaya devam edebiliyorlar.
Türkiye’ye e-sporda bakışı nasıl görüyorsun? Bu sektörün gelişmesi adına neler yapılmalı?
Dünyaya kıyasla Türk milli topluluğu her yerde bilinen bir ülke. Ülkemizde yeterli sayıda profesyonel oyuncumuz olmasa dahi, onları destekleyen çok büyük bir kitle var. Sektörün gelişmesi adına yatırımlar da yavaş yavaş artık yapılıyor, en azından eskiye göre daha iyi. En büyük ihtiyacımızsa daha çok sporcuya destek verilmesi, eğitim, askerlik konusunda esneklikler yapılması ve vize sorunu yaşamamak önceliklerimiz.
Türkiye milli ne durumda? Alt gruplar var mı yetişen?
Maalesef pandemi döneminde milli oyuncuların oynayabileceği ve yer alabileceği bir turnuva yapılamadı. Alt gruplar tabii ki var, yeni genç yetişen kendini geliştirmeye çalışan 15-16 yaşında çocuklar var. Benim gibi bu alanda olanlar, çalışan o genç insanları gördükçe halen umudun olduğunu görebiliyoruz.
Gündeme getirmeye çalıştığınız bir konu PİNG. “Veri Paketlerinin Yolculuğu”nu herkesin anlayacağı şekilde bize açar mısın?
Elbette! Herhangi bir bilgisayar üzerinden alınan veri paketinin, ilgili sunucuya iletilmesi sırasında geçen süre denebilir. Counter Strike tarzı oyunlarda milisaniyeler çok önemli olduğundan ufacık bir gecikmeden dolayı milyon dolarlar kaybedebilirsiniz. Bu yüzden anlayabileceğiniz gibi Ping bizler için çok önemlidir. Alt yapımız daha kaliteli ve limitsiz bir internete sahip olabilirsek, bu Ping sorununu düşürebildiğimiz kadar düşürmüş oluruz.
Ve aslında birkaç seneye geleceğin girişimcisisin. Bir e-spor yapılanması kurma hayalin var…
Evet, hem de ülkemiz için gururla… Kendi oynadığım oyun sektöründe yetkililerce yapılan işlerin ve yetkililerin bence yetersiz olması bizleri ve beni harekete geçirdi. Bir de yetkili kişilerin halen bazı konulardan bir haber olmaları sebebinin etkisi de var. Bizim gibi e-spor kariyeri yapmış, hatta e-sporu hayatının önceliği yapmış, işin sahasında yetişmiş, işi bilenler tarafından bizim sektörümüze el atılması diğer dünya ile aramızdaki 10-15 seneyi 2-3 seneye indirecek…
Dijital oyunların yakın zamandaki geleceği neler; mesela hologramlar, AI, VR? Nesnelerin interneti gibi evlerimizde kullandığımız bir ürünleştirmesi olur mu?
Yakın süreçte olmasa dahi bu mümkün, VR sektörünün pahalı olmasından ülkemizde fazla kullanılamıyor. Yalnız bir zaman sonra VR satın almak lüks olmak yerine, normal bir şey olursa firmaların bu konu üzerine daha çok yoğunlaşacağını düşünüyorum. Bir de ek olarak bazı turnuvalarda, yakından da gördüğüm, lansmanlar yapılıyor… Burada, yeni çıkacak olan veya proje haline getirilmiş ürünler görüyorsunuz, bu ürünlerin bazılarını anlamakta güçlük bile çektiğim olmuştu.
Yapay zekaya karşı, satrançta da olduğu gibi, hiç mücadele etmeyi düşündün mü? Manuel oynadığın oyun varsa neler?
Düşünmedim ama günümüzde geldiğimiz teknoloji ile değerlendirirsek, çok yakında mağazada çalışan kasiyere de ihtiyacımız kalmayacak. Manuel oynadığım herhangi bir oyun yok ve e-spor sektöründe profesyonel olarak bir dalda oyun oynuyorsanız diğer geri kalan oyunlara vakit kalamayabiliyor.
Hayalindeki gelecek nasıl son olarak?
E-spor sektörünün çok daha büyümesi sağlayıp, ülkemizde güzel organizasyonların yapıldığı ve bütün dünyanın dört gözle beklediği etkinliklere sahip olabileceğimiz turnuvaları düzenleyen kişi olmak en büyük gelecek hayalim…