Filiz Aygündüz

Filiz Aygündüz

filiz.aygunduz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çocukluğumdan bu yana tıbba ve doktorlara büyük saygı duyarım. Bu alanda, uzman olmayan okur için kaleme alınmış kitaplardan çok şey öğrendim. 1999’da babam beyin kanaması geçirdiğinde ise beyin denen organın nasıl mucizevi, nasıl olağanüstü olduğuna, en yakınımın kaybettiği, sonrasında yeniden çocuk gibi öğrenmeye başladığı fiziksel ve zihinsel yetiler üzerinden şahitlik ettim. O günden sonra da beyinle ilgili, yine uzmanlığı olmayan insanlar için yazılmış kitapları okumaya başladım. Okudum, okudukça büyülendim.

Haberin Devamı

İki beyin arasında

 Bu kitaplar içinde beni en çok etkileyenlerden biri 2000 yılında bir solukta bitirdiğim, nöroşürirjinin efsanevi isimlerinden Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in yazdığı “Bir Beyin Cerrahının Meslek Yaşamı, Düşünceleri ve Anıları” oldu. Dünyanın parmakla gösterdiği bir beyin cerrahının Diyarbakır’dan Amerika’ya uzanan muazzam yaşam öyküsü. Bu kitapta nöroşürirji ameliyatını şöyle tarif ediyor Yaşargil: “Bir insan beyni, hastanın beynine yardım etmeye çalışıyor”. Bu tanım, teşhis ve tedavide de geçerli. İki beyin arasında kurulmuş muhteşem bir ilişki bu; hata kabul etmeyen. Kitabın bir başka yerinde ise şu çarpıcı tespitte bulunuyor: “Cerrahi eylemler ve hasta gözlemleri nöroşirürjiyenlerin beyinlerinde, iletişim, teknoloji, bilim, matematik, felsefe, din, sanat ve oyunun sürekli birleştirilmesini gerektirir.”

Bir solukta okudum

 Geçtiğimiz hafta beyin cerrahi sanatını anılar üzerinden anlatan yeni bir kitap çıktı Doğan Kitap’tan. Türkiye’nin en önemli beyin cerrahlarından, ülkemizde ve dünyada çok sayıda başarılı ameliyata imza atmış, Dünya Beyin Cerrahisi Dernekleri Federasyonu Beyin Damar Hastalıkları ve Tedavisi Başkanı Prof. Dr. Talat Kırış’ın yazdığı “Beyne Giden Yol  Bir Beyin Cerrahının Anıları”.  Yine bir solukta okudum. Ve kitabı okurken sık sık Yaşargil’in cerrahinin bir sanat olduğu vurgusunu hatırladım, Kırış’ın da sadece beyinden anlamakla kalmayıp, sanatla edebiyatla ilgili, kendi prensiplerini ve felsefesini geliştirmiş bir doktor olduğunu gördüm.

Haberin Devamı

Tıbbiyede 42 sene

 Prof. Dr. Talat Kırış, kitabında bir yandan tıp dünyası dışındakilere doktorluğun, cerrahlığın nasıl bir iş olduğunu, hangi aşamalardan, zorluklardan geçilerek hekim olunduğunu özetle bir beyin cerrahının nasıl yetiştiğini anlatıyor. Diğer yandan tıp öğrencilerine onların bir büyüğü olarak mesleğiyle ilgili değerli önerilerde bulunuyor. Beyin cerrahisi asistanları ve genç uzmanlar için ise bir başucu kitabı “Beyne Giden Yol”. Bütün bunları 7 yaşında beyin cerrahı olmaya karar verdiği günden bu yana, tıbbiyede geçen 42 yıl ekseninde birbirinden ilginç anılarla anlatıyor. Prof. Kırış’ın mesleki ve iç disiplini, ulusal ve uluslararası başarılara attığı imzanın bileşenlerinden biri. Bu bileşenler çok fazla. İçlerinde merak var. Azim var. Yılmamak var. Zorluklara prim vermemek var. Bol kitap, bol sanat var. İnsanı anlama gayesi var. Hocalarına saygı var. Liyakat ve yeteneğe verdiği önem var. Bilimsel gelişmeleri an be an takip var. Hiç şikâyet edilmemiş bir adanmışlık var.

Haberin Devamı

Z Kuşağı’na temel eser

 Ama beni en çok etkileyen bileşen hiç kuşkusuz çalışkanlığı. O da Konfüçyüs gibi “Bilginin efendisi olmak için çalışkanlığın uşağı olmayı” tercih edenlerden. Ama öyle böyle bir çalışmaktan söz etmiyorum. Daha üniversite yıllarında başlayan, Türkiye, İngiltere ve Amerika hastanelerinde devam eden, hâlâ da vazgeçmediği bir çalışkanlık bu. 48 saate varan uykusuz ameliyatlar, mesai bitimi gece yarılarına kadar süren laboratuvar çalışmaları, sabahlara uzayan bilimsel okumalar, asansör kullanmadan çıkılan 9-10 katlar, sonsuz bir öğrenme iştahı, bunun için tepilen binlerce kilometrelik yollar, uzun yıllar az parayla mütevazı bir yaşamı sürmeyi göze almalar, “Yorgunluğu en iyi daha fazla çalışıp yorulmak atar” diyen Prof. Yaşargil’i doğrulayan bir yorgunluk gözüpekliği… Ve bütün bunları 80’li yılların teknik ve bilimsel imkânsızlıkları içinde yapabilmek. Aslına bakarsanız kitap işini sevmek, çalışkanlık ve bunların beraberinde gelen başarı üzerine şahane bir manifesto.  Bu yanıyla da kendini yormaktan imtina eden Z kuşağı için temel eserlerden biri olacak nitelikte “Beyne Giden Yol”.

“Moby Dick” hayranı

 Kitabın diline gelince… Uzun yıllardır çeşitli gazete, dergi ve dijital platformlarda yazan, halen T24’de dupduru bir Türkçeyle yazmaya devam eden, edebiyat damarı kuvvetli, “Moby Dick” hayranı bir yazar Prof. Kırış. Bu da okuma zevkinizi katlayacak. Kitabı edinmenizi çok isterim. İyi pazarlar.