Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Güneydoğu illerinde, “Çatışmayı bitireceğim, barışı ve huzuru getireceğim, söz veriyorum” diyerek iddialı konuşuyor.
Hakkâri’de Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na konulan çekinceleri kaldıracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu’nun, projeleri arasında talep eden yurttaşların anadillerini öğrenmelerine kamu katkısı da var. Bunun somut anlamı, yeterli talep olması halinde devlet okullarında Kürtçenin veya başka bir anadilin seçmeli ders olarak konulması.
Bu konu üzerinde çalışan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’yla, dün Mardin’den konuştum. Tanrıkulu, sorularımı yanıtlarken şu bilgileri verdi:

“Anadil öğrenimine katkı”
Seçim bildirgenizde “Talep eden yurttaşlarımıza anadil öğrenimi olanağı sunacağız” diyorsunuz. Bu vaadinizi biraz açar mısınız?
- Türkiye’de anadilin öğrenilmesi konusunda sorun yok, kurslar var deniliyor. 15 yaşından büyükler özel kurslara gidebiliyor, anadilini öğrenebiliyor deniliyor. Ancak, bu uygulamada kamu desteği yok. Oysa bizim vaadimiz, anadilin öğrenilmesine kamu katkısı sunmaktır. Bu anadilini öğrenmek isteyen yurttaş bakımından bir hak olduğu gibi devlet açısından da bir ödevdir. Biz böyle görüyoruz.

“Okullarda ders olacak”
Kamunun nasıl bir katkısı olacak?
- Yeterli talep olması halinde anadil dersi açılacak. Bunu sadece Kürtçe için söylemiyorum, başka anadillerde de yeterli talep olursa devlet okullarında bu dilin dersi açılacak. Belki gramerini öğrenme veya daha ileri aşamasını öğrenme talebi ortaya çıkacak. O seviyeye göre o anadilin dersi açılacak. Böylece devlet, anadilin öğrenilmesine katkı sunacak. Avrupa’daki uygulaması da böyledir, 2-3 kişi için ders açılmaz ama yeterli talep olursa o ders açılır. Tabii bu aynı zamanda bir altyapı hazırlığı da gerektirir. Bu dersi verecek öğretmenlerin yetişmesi ve temini bakımından da ilk yapı çalışmaları gerektirecektir.

“Toplumsal uzlaşma doğar”
Bu konunun devletin görevi olarak görülmesinin ayrışmayı hızlandıracağı eleştirisi yapılıyor. CHP bu eleştirilere ne diyor?
- Tam aksine biz, bu katkının çatışma alanlarını azaltacağını düşünüyoruz. CHP’nin önerileri toplumun bir kesimine yetersiz gelirken bir kesimi için de uç bir nokta olarak görülebilir. Bizim amacımız bu iki noktanın ortasını bulmak, toplumsal uzlaşmayı oluşturmaktır. Bu itibarla sözünü ettiğim anadile devlet katkısı çatışmayı azaltıcı, toplumsal uzlaşmayı ve anlaşmayı teşvik edici bir işlev görecektir. Nitekim, belediyelere özerklik şartına konulan çekinceleri kaldıracağımızı, anadile kamu katkısı vereceğimizi söylediğimizde sadece Doğu ve Güneydoğu’dan değil Batı’dan da Kuzey’den de Güney’den destek mesajları aldık, alıyoruz. Bu da toplumsal uzlaşmaya katkı vereceğimizi gösteriyor.

“Anadilde eğitim”
Anadil öğrenimi ile anadilde eğitim, farklı konular olarak tartışılıyor. BDP tarafından anadilde eğitim talebi de gündeme getirildi. CHP’nin bakışı nedir?
- Anadilde öğrenime devlet katkısı konusundaki düşüncemizi açıkladım. Anadilde eğitim ise ayrı bir konudur. Ayrıca tartışılması gerekir. Anadilde eğitim isteyen kesim de var. Ancak dediğim gibi ayrıca çalışılması gereken bir konudur. Sayın Şükrü Elakdağ’ın size açıkladığı gibi biz, bu konuyu çok uzun süre çalıştık. Söylemimiz bu uzun ve detaylı çalışmalara ve hazırlıklara dayanıyor. Anadilde öğrenim ve eğitim konusunda Avrupa ülkelerindeki koşullarla bizim koşullarımız farklıdır. Onlar daha çok ülkeye sonradan gelmiş göçmen olmuş veya çalışmak için gelmiş gruplar için projeler geliştiriyorlar. Oysa Türkiye öyle değil, Türkiye’de anadil talebini gündeme getirenler, Türkiye’ye sonradan göç edenler değil, kendi vatandaşları. Bu bakımdan bu konu ayrıca ele alınması gereken bir konudur.