Ankara’da siyasetin zirvelerinde yapılan bir saptamayı aktaralım:
- Bir, havada ikmal girişimi yapıldı ama başarılı olamadı. Türkiye’nin erken seçime sürüklenmesinin nedeni bu yarım kalmış ikmal girişimidir. Girişim başarılı olsaydı, önce Başbakan değişikliği yapılacak, ardından MHP’siz bir modelle yola devam edilecekti. Ancak, bu projeyi Ecevit ve Bahçeli fark etti. İki, karşı hamleyle projeyi havada asılı bıraktılar. Birincisi Ecevit’in direnci, ikincisi Bahçeli’nin erken seçim kozunu kullanmasıydı. Senaryo sahipleri, girişimlerini başlattılar ama bir adım ötesini okuyamadılar. Ecevit’in direncini ve deneyimini, Bahçeli’nin seçime yöneleceğini hesaplayamadılar. Sonuçta, ortaya seçim ve YTP çıktı.
Zirvede yapılan bu saptama, siyaset kulislerinde de yaygın kabul görüyor.
Girişimin DSP grubunu bölmesi ve ortaya Yeni Türkiye Partisi’ni çıkması, gözlerin daha çok sola çevrilmesine neden oldu.
DSP, CHP ve YTP açısından durum nedir?
DSP’den başlayalım...
Meclis grubu yarıya yakın biçimde bölündü. Ancak parti örgütünde birkaç yönetim dışında büyük bir çözülme yaşanmadı. Örgüt düzeyinde kanama durduruldu.
Ecevit, kendisini dışlayarak yapılacak "havada ikmal" projesini bozdu. Bu koşullarda bir yandan seçimi engellemeye çalışırken, bir yandan da seçim stratejisini kurmaya başladı. AK Parti ve HADEP’e dikkat çeken açıklamaları seçim stratejisinin temel çizgisini gösteriyor. DSP liderinin kanamayı durdurmak ve toplumda eski konumunu yakalamak için seçim meydanına süreceği bazı kozları da var. Koalisyonun ilk yıllarında toplumda güven ve itibar oluşturan çalışmaların mimarlarını DSP’de görürsek, şaşırmamak gerekir. Örneğin eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel. Toplum nezdinde yolsuzlukla mücadelenin simgesi haline gelmiş bu iki ismi seçim yaklaştığında DSP saflarında görebiliriz. DSP yönetimi, her iki isimle de temas halinde. Partinin aldığı izlenim olumlu. Koalisyon koşullarında, hükümette tutulamayan Tantan ve Temizel, DSP’yle yeniden yola çıkabilirler.
CHP’ye bakarsak...
Baykal ve kurmayları rahat görünüyor. CHP yönetimi, partilerinin solda en güçlü çekim merkezi haline geldiğinden kuşku duymuyor. CHP son günlerde Kemal Derviş ve Yeni Türkiye Partisi bağlamında da gündemde. Baykal ve kurmaylarının beklentisi Derviş’in solda çekim merkezi olarak CHP’yi göreceği ve sonuçta partiye geleceği yönünde. Yeni Türkiye Partisi’nin, Derviş’li ve Derviş’siz solda çekim gücü oluşturamayacağı düşüncesindeler. Derviş’in de bu tabloyu göreceği ve bir grup YTP’liyle CHP’ye yöneleceği yorumunu yapıyorlar.
İsmail Cem, Hüsamettin Özkan ve YTP’ye gelince...
Cem ve Özkan, Derviş’in verdiği sözü tutacağını ve sonuçta YTP’ye katılacağını vurguluyorlar. Başka bir partiye yönelmesinin söz konusu olmayacağı düşüncesindeler. Ancak, DSP’den YTP’ye geçen milletvekilleri, "Derviş gelmezse rüzgar kesilir" kaygısını dile getiriyorlar. Bir an önce Derviş’in partiye katılmasını bekliyorlar. Süre uzadıkça, kuşkuları artıyor.
Derviş’i, YTP’yle, üç partiyi baraj altına doğru çekecek bir sonucun sorumluluğunun düşündürdüğü de sol kulislerde dillendiriliyor.