Balyoz davasının konusu Mart 2003’te 1. Ordu Komutanlığı’nda yapılan plan semineriydi. Mahkeme, bu plan seminerini bir darbe planı olarak değerlendirdi ve katılanları uzun hapis cezalarına mahkum etti. Dava şimdi Yargıtay aşamasında.
Davanın sonuçlanmasından sonra yapılan eleştirilerin başında; davaya esas alınan en önemli dijital verilerin sahte olduğuna, seminere katılmayan, o tarihte yurtiçinde veya yurtdışında başka görevde olduğunu kanıtlayanların da mahkum edildiğine, o tarihte 1. Ordu Komutanlığı’na bağlı birliklerde görev yapan ve emir-komuta gereğince seminere katılan bütün subayların bir ayırım yapılmaksızın çok uzun hapis cezalarına çarptırıldığına ilişkin hususları geliyordu.
Seminerin yapıldığı tarihte 1. Ordu’ya bağlı Edirne Tümen Komutanlığı görevini yürüten ve Balyoz davasında 18 yıla mahkum edilen emekli Tümgeneral Behzat Balta’dan bir mektup aldım.
Seminerin yapıldığı 2003 yılı Şura’sında birinci sırada olmasına karşın terfi ettirilmediği için kendi isteğiyle istifa ederek emekli olduğunu belirten Balta, semineri ve kendi durumunu şöyle özetliyor:
Gruplara verilen vazife
“Seminerde gruplara verilen vazife; ‘senaryoda yer alan iç ve dış tehditte karşı karşıya kalınan olayları dikkate alarak, Türkiye genelinde ve gerçek verileri kullanarak durumu değerlendiriniz, Ankara’da MGK toplantısı öncesi komutanlar toplantısı yapılacak ve bu toplantıya 1. Ordu Komutanı da katılacak ve o toplantıda 1. Ordu Komutanı, Kara Kuvvetleri Komutanı’na ne gibi tekliflerde bulunmalı, bunları tespit ediniz; senaryoda 1. Ordu geri bölgesindeki kaos ortamı ve cephedeki duruma göre planlarınızı inceleyiniz, yapacağınız değişiklikleri tespit ediniz, seminerde görüşelim’ şeklindedir. Bu senaryo ve senaryoda yer alan olaylarla ilgili öngörü ve kurgu, devletin en üst düzeyindeki resmi dokümanlarında yer alan varsayımlarla bire bir aynıdır.”
Cereyan tarzı
“Seminerde tespit edilen cereyan tarzı planında; kime/hangi gruplara hangi konularda soru sorulacağı, hangi sunuşu yapacakları, vb. hususlar belirlenir. Mahkeme huzurunda dinlenen ses kayıtlarının bu cereyan tarzı planıyla bire bir uyumlu olduğu da görüldü. Seminere üst komutanlıklardan on beş kişi, muhtelif rütbe ve branşta gözlemci olarak katıldı. Bir darbe planının 162 kişi önünde örtülü müzakeresinin ne kadar mümkün olabileceğini takdirlerinize sunuyorum. Seminer gruplarının her takdiminde yer alan görüşler, seminer sırasındaki sorulara verilen cevaplar ve ifade edilen görüşlerin karşılıkları yasal ve her kelimesine kadar resmi dokümanlarda yer alan hususlardır.”
Senaryonun içeriği
“Seminer senaryosunda iç ve dış tehditle ilgili bir ortam yaratılmış ve İstanbul’da Bakanlar Kurulu tarafından sıkıyönetim ilan edilmiştir. Bölgede sıkıyönetim sorumluluğu bulunan bir komutanlık tarafından ‘tehdidin kaynağı olan esas güce egemen şahısların kontrol altına alınması’ K.K.K’lığı ve daha üst kademelerde görüşülmesi gereken bir konu olarak değerlendirilmiştir. Bana da, aynı konuda Ordu Komutanı’nın söz vermesi üzerine, üst kademelerde görüşülmesi önerisi ile ilgili olarak, halen boş bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın başına asker kökenli bir müsteşar atanmasının söz konusu problemin çözümünde de diğer istihbarat ihtiyaçlarının karşılanmasında da yararlı olacağını ifade ettim. Az önce yazdığım gibi ifade ettiğimiz her görüşün kanunlarda ve resmi yayınlarda birebir karşılığı bulunmaktadır.”
Balta, bu önerisini, o sırada boş bulunan MİT Müsteşarlığı’na asker kökenli birinin atanacağı yönünde basında yer alan haberler nedeniyle yaptığını belirtiyor.
Balta, ayrıca semineri sevk ve idare eden komutanın münhasıran kendi değerlendirmelerinde maksadı aşan ifadeler olduğunu ve komutanın bu konudaki sorumluluğun kendisine ait olduğunu mahkemede defalarca ifade ettiğini de ekledikten sonra, “Seminerde hiçbir astın amir/komutanına karşı siz maksat dışı konuşuyorsunuz” diyemeyeceğini de kaydediyor.
Balta, 18 yıla mahkum edilmesinin gerekçesini, senaryo çerçevesinde ve yasalara uygun olarak yaptığı “MİT Müsteşarlığı’na asker kökenli birinin atanması” önerisinin oluşturduğunu vurguluyor.
Daha önceki örneklerinde olduğu gibi Balta’nın mektubunun mesajını da, bu seminere emir/komuta zinciri gereğince katılanların; rütbeleri, seminerde kendilerine verilen görev, sorumlulukları, önerileri ve konuşmaları açısından ayrı ayrı değerlendirilmeleri oluşturuyor.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024