Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başkent Ankara, dün çok yoğun bir siyasi trafiğe sahne oldu. Bu trafiği izlemeye çalışan gazetecilerin adeta başı döndü.
Hükümet açısından belirleyici görüşme Başbakan Ecevit’le, MHP Lideri Devlet Bahçeli arasındaki görüşmeydi. Ecevit’in istifa edip etmeyeceği, hükümetin devam edip etmeyeceği büyük ölçüde bu görüşmeye bağlıydı.
Başbakan Ecevit’le, Bahçeli ile görüşmesinden sonra konuşma olanağı bulduk. Ecevit, Bahçeli ile yaptığı görüşmeyi şöyle değerlendirdi:
- Sayın Bahçeli çok dostça yaklaştı. Görüşmemiz dostça bir havada geçti. Sayın Bahçeli, DSP’nin milletvekili sayısı ne olursa olsun, Başbakanlık görevini benim sürdürmem gerektiğini söyledi. Hükümetin bu haliyle devam etmesinden yana olduklarını belirtti. Yeni hükümet oluşturulması için zaman yitirilmesinin yanlış olacağını vurguladı. Benim, başkanlığımda hükümetin sürmesi ve seçime gidilmesi gerektiğini söyledi.
- Bu durumda Başbakanlıktan istifa etmeyecek misiniz?
- Sayın Bahçeli’nin bu tutumu karşısında gerek kalmamış gibi görünüyor. Tabii, ben bir liderler zirvesi şeklinde üç genel başkan biraraya gelelim istedim, ama Sayın Yılmaz İstanbul’da olduğu için gerçekleşmedi. Tabii, Sayın Yılmaz’la da görüşeceğim.
- Erken seçim tarihi konusunda Sayın Bahçeli ile bir karara vardınız mı?
- Sayın Bahçeli, bu koşullarda erken seçimin kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Kendisine, partisine ve bana karşı başlatılan bir kampanya olduğunu, buna meydanlarda yanıt verebilecek güçte olduğumuzu düşünüyor. Sayın Bahçeli, erken seçim önerisini bir anlamda bu tür oyunlara karşı bir meydan okuma olarak ortaya koyuyor.
- Siz erken seçim için ne düşünüyorsunuz?
- Ben erken seçimin özellikle ekonomimiz açısından sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Bu görüşümü Sayın Bahçeli’ye tekrarladım. Ama, Sayın Bahçeli bu koşullarda erken seçimin artık zorunluluk halini aldığı görüşünde.
- Sayın Bahçeli, 3 Kasım’ı önermişti, sizin bir tarih öneriniz var mı?
- Dediğim gibi ben erken seçimin yanlış olacağını düşünüyorum. Ama bu koşullarda zorunluluk halini alırsa artık, uymamız gerekir. Ben Sayın Bahçeli’ye sakıncalarını uzun uzun anlattım.
- Sayın Yılmaz’la görüşmeniz durumu değiştirebilir mi ?
- Sayın Yılmaz’a haber gönderdim, ama Clinton’ın toplantısına katılacağı için Ankara’ya gelemedi. Yarın (bugün) gelecektir. Zaten Bakanlar Kurulu olacak. Üç genel başkan olarak görüşmemiz lazım. Sayın Yılmaz da esasen erken seçime karşıydı. Şartlar değişince değişik öneriler getirdi. Üç genel başkan belki yeni bir seçim tarihi belirleyebiliriz. Bu belki normal seçim zamanı olan 2004 Nisan’ı olmaz ama daha öne çekilmiş bir tarih olabilir. Bu üç genel başkan olarak yapacağımız görüşmede belli olur.
- Sayın Yılmaz, sizden ve Sayın Bahçeli’den farklı bir tutum izleyebilir mi ? O zaman DYP’nin desteği söz konusu olabilir mi ?
- Onu bilemiyorum. Sayın Yılmaz’la görüşünce ortaya çıkar.
Ecevit - Bahçeli görüşmesinden çıkan sonuç, koalisyonun bu şekilde devam etmesi ve erken seçime bu hükümetle gidilmesi. DSP’den ayrılmalar güvenoyunun altına düşmez ve ANAP Lideri Yılmaz da bu karara katılırsa, hükümet kısa süre sonra seçim hükümetine dönüşerek yoluna devam edecek.
Ecevit ve Bahçeli’nin vardıkları ortak karar bu...
Ancak, DSP’den ayrılan milletvekili sayısı 40’ı aşarsa durum değişebilir.