Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bakalım, Türkiyenin bu tarihi adımına AB aynı iyi niyetle karşılık verecek mi?İkinci soru da şu: Bu tarihi kararlar, ayrılıkçı akımlar tarafından terörle elde edilmiş siyasal haklar olarak görülüp, sağladığı olanaklar istismar edilecek mi?Ankara, bu iki konuda çok dikkatli olmak zorunda...Bu kararların alınmasında üçlü koalisyon kendi arasında bir uzlaşma sağlayamadı. MHP kanadı, karşı çıktı, aleyhte oy kullandı. İktidarın diğer iki ortağı DSP ve ANAP paketi destekledi. Özellikle ANAP lideri Yılmaz, kendisinin ve partisinin geleceğini ABye bağlayan bir politika izledi. Bu tavrı nedeniyle de alınan kararlarda en büyük payı Yılmaz ve ANAPa veren yorumlar çoğunluktaydı.Ancak, kararların çıkması için anahtar parti rolünde olan anamuhalefet partisi DYPydi. DYP lideri Çillerin, anamuhalefet lideri olmasına karşın, AB paketine destek vermesinin önemi de gözden kaçırılmamalı. Hakkı teslim edilmeli. Çiller ve DYPnin katkısı olmasaydı, bu kararlar alınamazdı. Muhalefette olmasına karşın Çillerin bu desteği sağlaması çok büyük bir katkıdır.Çiller, haklı olarak, sonucun bir partiye mal edilmesini yadırgıyor. "Biz" diyor, "Anayasa karşısında sorun olduğunu bildiğimiz ve özellikle af konusunda Anayasaya engelleyici bir hüküm koymanın daha doğru olduğunu düşündüğümüz halde, sırf Türkiye için tarihi bir fırsat kaçmasın, diye destek olduk.""Ama" diye devam ediyor:"Maalesef gördük ki, başta medyamız olmak üzere birçok kesim, alınan bu tarihi kararları bir partinin artı hanesine yazma gayreti içindeler. Bunun da bizim için bir önemi yok. Halk bizim ne yaptığımızı biliyor. Ancak, bu hava gösteriyor ki, Türkiyenin geleceği için muhalefetin desteğiyle alınmış bu kararlar bir parti tarafından seçim malzemesi olarak kullanılacak. Bizi asıl üzen budur."Evet...Türkiye büyük bir adım attı. Türk halkının, ülkeyi bir iç savaşa sürükleme tehlikesi taşıyan oyuna gelmediğini, gelemeyeceği, barış içinde bir arada yaşamak istediğini bu kararlarla gösterdi.Kuşku yok ki, TBMMnin attığı bu adımı tersinden okuyacaklar da çıkacaktır. Bu gelişmeyi, terörle, düşük yoğunlukla savaşla edinilmiş, "kurtuluş mücadelesi"nde kazanılmış çok stratejik bir mevzi olarak sunacaklar olacaktır. Atılan demokratik adımları, sağlanan özgürlük ortamını bu yönde istismar etmeye, siyasallaşma aşamasından sonra meşrulaşma aşamasına sıçrandığı bir "başarı" olarak görmeye yönelecekler, çok geçmeden boy gösterecektir.Türkiye, iktidarı ve muhalefetiyle bu gelişmelere hazırlıklı olmalı ve her türlü istismarın önünü alacak çalışmaları da yapmalıdır. fbila@milliyet.com.tr TBMM, AB paketini yasalaştırarak tarihi kararlar aldı. İdamı kaldırdı, anadilde yayın ve öğrenim olanağı tanıdı. Artık, Brükselin Ankaraya söyleyeceği söz kalmadı.