Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyasi partiler işin içine ne kadar çok sokularsa iyi olur, derken, özellikle de ana muhalefet partisi CHP’nin süreçte yer almasının önemini vurguladı.
MHP’nin bu sürece katılmayacağı, sonuna kadar muhalefet edeceğine kuşku yok. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları bunu zaten tartışmaya yer bırakmayacak biçimde ortaya koydu.
Ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise sürecin başında engel olmayacaklarını, hükümete kredi açacaklarını söylemişti. Ayrıca CHP, seçim bildirgesinde ve sonrasında dile getirdiği önerilerle MHP’den farklı bir pozisyon aldı.
CHP şu anda hükümetin Abdullah Öcalan, BDP ve Kandil’le yürüttüğü sürece destek vermiyor. Buna karşın Kılıçdaroğlu’nun sert bir muhalefet yapmayarak “izleme” konumunu korumak istediği yolunda değerlendirmeler yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Gül’ün dile getirdiği gibi CHP sürece bundan sonraki bir aşamasında katılabilir mi?
Benziyor gibi ama değil
CHP’yle ilgili yapılan tespitlerden biri de hükümetin gündeme getirdiği “iki komisyon”un, Kılıçdaroğlu’nun “biri Meclis’te uzlaşma komisyonu diğeri ona bağlı olarak dışarıda akil adamlar komisyonu” kurulmasını istediği “iki komisyon” modeline benzediği, onu çağrıştırdığı yönünde.
“İki komisyon” kurulması CHP’nin önerisine “benziyor gibi” görünse de komisyonların nitelikleri ve işlevleri bakımından çok farklı.
Bu farkı CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç şöyle açıkladı:
“Hükümetin açıkladığı akil insanlar komisyonu bizim önerdiğimiz gibi bir komisyon değil. Bu komisyon hükümetin atadığı ve kamu müsteşarlığıyla çalışacak bir pazarlama komisyonu. Görevi hükümetin politikasını halka anlatmak, onlara hükümet propagandası yapmak. Bir çeşit iktidar sözcülüğü, pazarlamacılığı yapacaklar. Ayrıca bu komisyon bizim önerdiğimiz gibi Meclis’te kurulacak bir uzlaşma komisyonuna da bağlı çalışmayacak. Bu nedenle bizim önerimizle hiçbir benzerliği yok.”
İktidar Partisi dün Meclis’e bu konuda bir araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önerge verdi. Komisyonun amacının da bu sürecin değerlendirilmesi olduğunu açıkladı.
Koç, bu önerinin de CHP’nin önerdiği komisyondan çok faklı olduğunu şöyle açıkladı:
“Biz Meclis’te partilerin eşit olarak temsil edilecekleri siyasal ve toplumsal uzlaşmayı hedefleyen bir komisyonu önerdik. Tıpkı bugün çalışan anayasa uzlaşma komisyonu gibi. İktidar partisi ise bir araştırma komisyonu öneriyor. Meclis İç Tüzüğü’ne göre araştırma komisyonlarında çoğunluğu iktidar partisi oluşturuyor, böylece hükümetin görüşü komisyonun görüşüne dönüştürülüyor. Ayrıca bu komisyonun somut bir konuda araştırma yapması gerekiyor. İç Tüzük’te değerlendirme komisyonu diye bir komisyon da yok. Bu da bizim önerdiğimiz komisyon değil. Bu durumda hükümetin oluşturdukları ile bizim önerdiklerimiz arasında ‘komisyon’ sözcüğünden kaynaklanan isim benzerliği dışında bir benzerlik bulunmuyor.”
Koç’un sözlerinden de anlaşıldığı gibi bu koşullarda CHP’nin sürece aktif olarak katılması ve destek vermesini beklemek gerçekçi görünmüyor.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024