Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in verdiği takvime uyan partiler başlangıç ve son bölüme ilişkin önerilerini dün verdiler. Başlangıç ve genel esaslar konusundaki önerilere bakınca dört partinin uzlaşarak yeni bir anayasa yapmaları çok zor görünüyor.

Başkanlık sistemi
AKP’nin önerisi başkanlık sistemine dayanıyor. Diğer partiler ise parlamenter sistemin devamını öngören taslaklar sunmuş durumdalar.
CHP ve MHP’nin başkanlık sistemine hayır diyecekleri biliniyor.
BDP de başkanlık sistemine başlangıçta karşı çıkmıştı. Ancak yeni başlayan süreç nedeniyle önce Abdullah Öcalan sonra BDP sözcüleri başkanlık sistemini konuşabileceklerini açıkladılar. BDP’nin anayasa taslağında egemenliğin bölüşülmesi önerisi var. Adı konmamış bir federasyon öneriyor. Bu önerisi yasama ve yürütme yetkisinin kullanılmasına ilişkin maddelerde açık biçimde ifade ediliyor.
BDP “Devletin toprak bütünlüğüne dokunulamaz” hükmünü önererek “bölücü-ayrılıkçı” olmadıklarına ilişkin güvence verirken, fiilen federasyon öneriyor.
Önerileri şöyle: “Yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve Bölge Meclisleri’ne aittir” “Yürütme görevi anayasa ve kanunlar çerçevesinde ademi merkezi yönetim esaslarına uygun olarak Cumhurbaşkanı, Bakanlar kurulu ve Bölge Başkanlıkları tarafından yerine getirilir”
BDP yasama ve yürütme yetkisini Meclis ve hükümetle bölüşerek daha önce DTK’nın ilan ettiği özerkliği de geride bırakan federasyon önerisine geçiyor.

Türk milleti tartışması
Anayasa’da “Türk milleti” kavramı olacak mı, olmayacak mı diye tartışmalar yapılmıştı. Anayasa başlangıç bölümü olarak yapılan önerilere baktığımızda, Ak Parti’nin bir kez “Türk milleti” ifadesine yer verdiği; CHP’nin “Türk ulusu” ifadesini tercih ettiği, MHP’nin “Türk milleti”, “Aziz Türk vatanı”, “Türk vatandaşı” kavramlarını vurgulayarak kullandığı, BDP’nin ise “Türkiye halkı” hitabını kullandığı görülüyor.

Atatürk’e atıf
CHP ve MHP’nin yeni anayasanın başlangıç bölümlerinde Atatürk’e atıf yapılırken, Ak Parti’nin ve BDP’nin yer vermediği görülüyor.
CHP, “Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde” ve “Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş uygarlık hedefi” ifadelerine yer verirken, MHP “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde” ifadesini kullanıyor.
Dil konusunda da partilerin farklı önerileri var. CHP önerisinde devletin dili Türkçedir hükmünü korumakla birlikte, bunun “resmi dil” olarak değiştirilmesini tartışmaya açık olduğunu da bildirdi. MHP, Anayasa’daki mevcut haliyle “dili Türkçedir” hükmünü aynen koruyor.
AKP, “Resmi dili Türkçedir” hükmünü öneriyor. BDP ise “Devletin resmi dili Türkçedir” hükmünden sonra, “Türkiye halkının kullandığı diğer ana diller bölge meclislerinin kararıyla ikinci resmi dil olarak kullanılabilir” hükmüne yer veriyor.

Direnme hakkı
CHP’nin başlangıç bölümüne “direnme hakkı”nı koyması dikkat çeken bir öneri.
CHP, “Meşruiyetini yitirmiş herkese karşı direnme hakkını kullanacakları inancı” ile anayasayı gelecek kuşaklara emanet ediyor. (Rıza Türmen, bu öneriyi açıklarken “direnme hakkı”nın Almanya gibi bazı ülkelerin anayasalarında bulunduğunu hatırlattıktan sonra, bu direnmenin meşru olmayan (darbe gibi) ve meşruiyetini yitirmiş iktidarlara karşı bir hak olduğunu savundu.)
CHP, başlangıç bölümünün giriş cümlesinde “Çatalhöyük’ten bu yana” ifadesiyle insanlığın uygarlığa (yerleşik yaşama) geçiş yeri olarak Çatalhöyük’ü anayasaya koyuyor.
Ancak bu konuda Göbeklitepe de iddialı. Arkeologlar bu konu üzerinde görüş birliğine sahip değiller ve çalışmalarını sürdürüyorlar. İleride yerleşik yaşamın daha eskilere gittiği ve başka yerlerde olduğu kanıtlanırsa anayasa değişikliği gerekebilir!
Öneriler dört partinin uzlaşmasının çok zor olduğunu gösteriyor. Ayrıca AKP ile BDP’nin önerileri arasında da büyük farklılıklar var. Yeni sürecin uzlaşmayla sonuçlanması başarılsa bile anayasa konusunda çok farklı önerileri bulunan iki partinin bir araya gelmesi de kolay değil.