Ecevit: "Baykal gel burada öl, diyor"

21 Ağustos 2002


<#comment>CHP lideri Deniz Baykal ile Kemal Derviş’in görüşmelerinden kamuoyuna yansıyan bir yönde, belli bir aşamadan sonra DSP lideri ve Başbakan Bülent Ecevit’e de teklif götürecekleri şeklindeydi.
Derviş’in, Baykal’la yürüttüğü çalışmada solda birliğin sağlanması için mutlaka Ecevit ve DSP’nin de katılması gerektiği konusunda ısrar ettiği biliniyordu. Derviş’in bu yaklaşımına CHP lideri Baykal’ın da katıldığı ve birlik çağrısının YTP ve DSP’yi de kapsadığı yansımıştı.
Beklenti, Baykal ve Derviş görüşmeleri bittikten sonra ikisinden birinin Başbakan Ecevit’e giderek solda birlik çalışmalarına katkıda bulunmasını, hatta öncülük etmesini istemekti. Baykal ve Derviş, Ecevit’in Türk solundaki ağırlığına, tarihi kişiliğine ve katkılarına vurgu yapan bir üslup kullanmışlardı.
Ecevit’e teklif götürmesi için Baykal - Derviş görüşmelerinin sonuçlandırılması beklenirken, CHP lideri dün televizyondan Başbakan Ecevit’e çağrıda bulundu. Baykal, ATV’nin 20.00 haberlerinde yaptığı çağrıda, Ecevit’in seçimden sonra siyasi yaşamını kapatacağını açıkladığını belirterek, "Ecevit bu kapanışı CHP çatısı altında yapmalıdır" dedi. CHP lideri, Ecevit’in, CHP tarihinin bir parçası

Yazının Devamı

Son söz Ecevite...

20 Ağustos 2002

Kemal Derviş, sadece Bülent Ecevitle değil, Rahşan Ecevitle de bir telefon görüşmesi yaptı. Derviş, Ecevitlere ne dedi?Aldığımız bilgiler, Dervişin bir konuya açıklık getirmek için Ecevitleri aradığı yönünde. Derviş, son zamanlarda "perde arkası" köşelere yansıyan ve "Hüsamettin Özkanın Dervişin ısrarıyla siyasette kaldığı" haberlerinin gerçeği yansıtmadığını Ecevitlere iletmiş. Dervişin, Hüsamettin Özkanın da katıldığı, SBF Dekanı Prof. Dr. Celal Gölenin evindeki yemekte geçen konuşmaların basına yanlış yansıtıldığını ve bundan büyük rahatsız duyduğunu da Ecevitlere aktarmış. Bu haberler nedeniyle, DSPnin bölünmesine ve Özkanın YTPde yer almasına katkıda bulunmuş gibi gösterilmekten rahatsız olduğunu söylemiş. Prof. Gölenin evindeki yemekle ilgili olarak Dervişin Ecevitlere aktardığı bilgi şu:"Bu yemekte Özkanın siyasetten ayrılmayı düşündüğü, ancak benim ısrarımla kaldığı gibi bir konuşma geçtiği basına yansıdı. Durum böyle değildir. Benim böyle bir önerim olmadı. Aksine, Sayın Özkan, o gün istifa eden 20 arkadaşı ve Sayın Cemli bir harekete başladıklarını belirterek, benim de katılmamı istedi ve ısrar etti. Basına yansıdığı gibi ben Özkanın bu harekete girmesi ve kalması için

Yazının Devamı

Son söz Ecevit’e...

20 Ağustos 2002


<#comment>Başbakan Ecevit, önceki gün Kemal Derviş’le yaptığı telefon görüşmesi için, "ittifak konularına fazla girmedik, özel bir görüşmeydi" demekle yetindi.
Kemal Derviş, sadece Bülent Ecevit’le değil, Rahşan Ecevit’le de bir telefon görüşmesi yaptı. Derviş, Ecevitler’e ne dedi?
Aldığımız bilgiler, Derviş’in bir konuya açıklık getirmek için Ecevitler’i aradığı yönünde. Derviş, son zamanlarda "perde arkası" köşelere yansıyan ve "Hüsamettin Özkan’ın Derviş’in ısrarıyla siyasette kaldığı" haberlerinin gerçeği yansıtmadığını Ecevitler’e iletmiş. Derviş’in, Hüsamettin Özkan’ın da katıldığı, SBF Dekanı Prof. Dr. Celal Göle’nin evindeki yemekte geçen konuşmaların basına yanlış yansıtıldığını ve bundan büyük rahatsız duyduğunu da Ecevitler’e aktarmış. Bu haberler nedeniyle, DSP’nin bölünmesine ve Özkan’ın YTP’de yer almasına katkıda bulunmuş gibi gösterilmekten rahatsız olduğunu söylemiş. Prof. Göle’nin evindeki yemekle ilgili olarak Derviş’in Ecevitler’e aktardığı bilgi şu:
"Bu yemekte Özkan’ın siyasetten ayrılmayı düşündüğü, ancak benim ısrarımla kaldığı gibi bir konuşma geçtiği basına yansıdı. Durum böyle değildir. Benim böyle bir önerim olmadı. Aksine, Sayın Özkan,

Yazının Devamı

Baykal - Derviş görüşmesi

19 Ağustos 2002

Görüşme öncesinde, yeniden "ittifak" mı, "iltihak" mı tartışmaları gündeme taşındı.Derviş ve kurmayları, Baykal görüşmesi öncesinde İstanbulda hazırlık çalışması yaptılar. Derviş, bu hazırlık çerçevesinde çalışma anlayışını bugün Baykala aktaracak.Peki Baykal cephesinde durum ne?CHP lideri dünkü görüşmemizde, önce ittifak - iltihak konusuna açıklık getirdi:"Kavram kargaşası yaratılarak bir engelleme yapılmaya çalışılıyor. Bunun altında yatan, Dervişi CHPden nasıl uzaklaştırırız, sorusudur. Bu gayretin amacı kurulmuş olan bu yakınlığı bozmak. Araya nifak sokmak, Dervişi CHPden ayırmaya çalışmak. İttifak mı iltihak mı tartışması yaratılmasının nedeni budur. Biz bunlarla ilgili değiliz. Yöntem önemli değildir. Önemli olan birlikte yürümektir. Biz birlikte yürüyoruz ve bu yürüyüşe katılımı artırmaya çalışıyoruz."Baykal, bugün Derviş ile yapacağı görüşmeye ilişkin olarak, "kesin bir pazarlık yaşanacak" beklentisi oluşturulmaya çalışıldığını, bunun da çok büyük bir yanlış olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:"Böyle bir pazarlık hazırlığımız ve arayışımız yok. Üç senden beş benden gibi bir yaklaşımımız yok. Konuşulacak olan bu değil. Bir pazarlık yaklaşımı içinde değiliz. Biz

Yazının Devamı

Baykal - Derviş görüşmesi

19 Ağustos 2002


<#comment>CHP lideri Deniz Baykal ile Kemal Derviş, bugün görüşecekler. Bu görüşme Baykal ve Derviş’in ortak ifadelerine göre, birlikte çalışmanın başlangıcı olacak.
Görüşme öncesinde, yeniden "ittifak" mı, "iltihak" mı tartışmaları gündeme taşındı.
Derviş ve kurmayları, Baykal görüşmesi öncesinde İstanbul’da hazırlık çalışması yaptılar. Derviş, bu hazırlık çerçevesinde çalışma anlayışını bugün Baykal’a aktaracak.
Peki Baykal cephesinde durum ne?
CHP lideri dünkü görüşmemizde, önce ittifak - iltihak konusuna açıklık getirdi:
"Kavram kargaşası yaratılarak bir engelleme yapılmaya çalışılıyor. Bunun altında yatan, Derviş’i CHP’den nasıl uzaklaştırırız, sorusudur. Bu gayretin amacı kurulmuş olan bu yakınlığı bozmak. Araya nifak sokmak, Derviş’i CHP’den ayırmaya çalışmak. İttifak mı iltihak mı tartışması yaratılmasının nedeni budur. Biz bunlarla ilgili değiliz. Yöntem önemli değildir. Önemli olan birlikte yürümektir. Biz birlikte yürüyoruz ve bu yürüyüşe katılımı artırmaya çalışıyoruz."

Yazının Devamı

Perde önü

18 Ağustos 2002

Oysa gerçek perde önünde duruyor.Yaşananların çoğu perde arkasına bile gerek görülmeden açıkta yaşandı.Örneğin Yeni Türkiye Partisinin doğuşu...Eğer Başbakan Ecevit, "Ben kalkıyorum sen otur" deseydi Yeni Türkiye Partisi doğar mıydı?Hüsamettin Özkan bu partinin kurucu öncülerinden biri olur muydu veya Başbakan Ecevit, "DSPnin bundan sonraki lideri sizsiniz" deseydi, YTP kurulur muydu? İsmail Cem, Dışişleri Bakanlığından istifa edip, YTP Genel Başkanı olur muydu? Olmazdı...Bazı kesimlerin bastırdığı gibi Ecevit yerine Özkan başbakan olsaydı veya DSP liderliği Ceme devir teslim edilseydi, YTP ortaya çıkmazdı.Ecevit, bazı güçlü kesimlerin istedikleri doğrultuda başbakanlık ve genel başkanlık koltuğunu Özkan veya Ceme ikram etmediği için YTP kurulmuştur.Bu gerçeği görmek için perde arkası karıştırmaya gerek yok.Cem ve Özkan, "Hayır, Ecevit bize başbakanlık ve genel başkanlık verseydi bile, biz bunu kabul edemezdik. Türkiyenin yeni Türkiye Partisine ihtiyacı vardı" diyorlarsa, buna önce kendilerini inandırmaları gerekir...Perde önündeki bir diğer gerçek de YTP öncülerinin yola çıkarken kendilerine değil, Kemal Dervişe güvenmiş olmalarıdır. Kuruldukları günden bu yana, "Derviş, geldi,

Yazının Devamı

Perde önü

18 Ağustos 2002


<#comment>Son siyasi gelişmelerin perde arkasına rağbet çok. Gazeteciler siyaseti biçimlendiren perde arkasındaki gelişmeleri gözler önüne sermeye çalışıyorlar.
Oysa gerçek perde önünde duruyor.
Yaşananların çoğu perde arkasına bile gerek görülmeden açıkta yaşandı.
Örneğin Yeni Türkiye Partisi’nin doğuşu...
Eğer Başbakan Ecevit, "Ben kalkıyorum sen otur" deseydi Yeni Türkiye Partisi doğar mıydı?
Hüsamettin Özkan bu partinin kurucu öncülerinden biri olur muydu veya Başbakan Ecevit, "DSP’nin bundan sonraki lideri sizsiniz" deseydi, YTP kurulur muydu? İsmail Cem, Dışişleri Bakanlığı’ndan istifa edip, YTP Genel Başkanı olur muydu?

Yazının Devamı

Bundan sonrası

17 Ağustos 2002

Dervişin bu kararının yankıları sürüyor.YTP cephesindeki tepki, Dervişi "sözünü tutmayan" bir politikacı suçlamasına dönüştü. Cem - Özkan ikilisi Dervişin kendilerini yarı yolda bıraktığı düşüncesindeler.Dervişin bu eleştiriye karşı savunusu ise, YTPnin solda birlik aramadığı ve DTP işbirliği ile solla değil, sağla ittifakı tercih ettiği biçiminde.Derviş, son açıklamasında, sosyal - liberal sentez yaklaşımını sol çerçeveyle sınırladı. YTPnin DTP ile yakınlaşmasını onaylamayan bir tutum sergiledi. Cem - Bayar işbirliğinin kendi bilgisi ve desteği dışında gerçekleştirildiği imasında bulundu.Dervişin ısrarla birlik çağrısı yapan Baykalın yanında yer alması bu gerekçelere dayandırılıyor, ancak Cem ve Özkan bu gerekçeleri geçerli ve yeterli bulmuyorlar.Bundan sonrası ne olacak?Derviş nasıl bir yol izleyecek?Hafta sonunu İstanbulda geçirecek olan Derviş, pazartesi CHP Genel Merkezinde Baykal ile bir araya gelecek. Dervişin deyimi ile bu kez Baykal ile birlikte arayışlarını sürdürecek.Dervişin Baykal ile buluştuktan sonra Başbakan Ecevitten de randevu talep etmesi gündemde. Bu hafta içinde Ecevit ile bir araya gelmeyi de düşünüyor. Anlaşılıyor ki Derviş, solda birlik çağrısını DSP lideri

Yazının Devamı